Giriş
(9)

Allahını seven üzerime müzik atsın!

keçeli-kalem
Sabahları modumu yükseltecek, güne pozitif başlatacak ve hatta şirinleri bile görmeme sebep olacak müzikler istiyorum. Duyurunun altına doğru atın, ben toplarım.
Sabahları modumu yükseltecek, güne pozitif başlatacak ve hatta şirinleri bile görmeme sebep olacak müzikler istiyorum. Duyurunun altına doğru atın, ben toplarım.
0
keçeli-kalem
(16.01.18)
1adam
(16.01.18)
youtu.be
Duyuruyu silmeyin ben de takipteyim.
0
Amaranta ursula
(16.01.18)
cake by the ocean.
0
i was made for you
(16.01.18)
Leonard Cohen - Amen çok özeldir ona göre
0
hirhiz
(16.01.18)
lorne malvo
(16.01.18)
Öptüm aniden seviyorum bak sahiden
0
brad pitt
(16.01.18)
Natasha Atlas - I put a spell on you

www.youtube.com
0
aslinda sana ne
(16.01.18)
Absoluuttinen Nollapiste - Rarmos Ybrehtar

www.youtube.com
0
rahip janick
(16.01.18)
Ya ama asıl göndermek istediğim buydu; seni enerjik başlatabilir ama mutlu etmez:

metallica - minus human

www.youtube.com

touch me so i think i'm here
skin my senses
barely breathing
minus human
please squeeze the world and drip it down my throat again
down my throat again

ama bu neşeli başlatabilir; aslında bu da neşeli başlatmaz ama ÇOK GÜZEL!

Bir de Het'in baştaki konuşması çok hoş, her seferinde gülüyorum.

www.youtube.com
0
rahip janick
(16.01.18)
(14)

İlk Defa Starbucks'a Gidecek Birine

lana del rey
Ne önerirsiniz? Kahveden hiç anlamam bu arada. Ne sevip ne sevmediğimi de bilmiyorum.
Ne önerirsiniz? Kahveden hiç anlamam bu arada. Ne sevip ne sevmediğimi de bilmiyorum.
0
lana del rey
(15.01.18)
Grande latte
0
nodrama
(15.01.18)
Vayt caklit moka
0
all girls dream
(15.01.18)
sert kahve severim diyorsan, americano
ben düz insanım diyorsan, latte
sütlü olsun ama kahve tadı fazla olsun diyorsan,ristretto bianco
kahve olmasın sütlü dersen, chai tea latte
farklı sütlü ve tadı olsun diyorsan, soya sütlü nane aromalı chai tea latte
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(15.01.18)
Mocha öneririm. Seveceğinizi tahmin ediyorum. Latte de olabilir.
0
simderun
(15.01.18)
Tatlı seviyorsan buzlu white moka, daha tatsız dersen düz moka. Yok acı olsun diyorsan cold brew.
0
i was made for you
(15.01.18)
grande venti diyecem diye kasmana gerek yok, kucuk orta buyuk demen yeterli
0
purple rain
(15.01.18)
Vendi caramel mocha
0
baldan kaymak
(15.01.18)
kahve sevmiyorsanız chai tea latte öneririm ama biraz bayabilir.
0
111111
(15.01.18)
Hepinize teşekkür ederim. Latte aldım ama beğenmedim çok köpüklüydü. Sırayla deneyeceğim, cevaplarınızı silmeyin lütfen.
0
🌸lana del rey
(15.01.18)
naneli cai tea latte
0
durgunfoton
(15.01.18)
Toffee nut latte (kendinden şekerli seversen)
Bi de yağsız sütle de dene latteyi daha fresh oluyo
Vanilyalı sütlü filtre kahve (yine kendinden şekerli)
0
Nature Works
(16.01.18)
Starbucks'ı bi bok sanmasın, normal bi kafe olduğunu unutmasın, aşırı anlam yüklemesin.

sade filtre kahve iyidir. bildiğin filtre kahve. Sütlüsü de var.
0
babilbaligi
(16.01.18)
kahveden anlamazsan muhtelemen kahve fanatiğide değilsin yani içmesende olur çünkü kahve iğrenç bişey hele starbucksda , git sıcak çuklat al baya iyi
0
docrivers
(16.01.18)
@balibaligi +1,
sturbucks'ı abartma, sturbucks'ı övme. sturbucks'a anlam yükleme.
yalnızca bi' diğer kahveci...
: White Chocolate Mocha
0
güneyli çocuk
(16.01.18)
(5)

erkek giyim fiyat/performans yerleri

semaforo de medianoche
resmi bi gömlek alıcam. düz beyaz ya da düz siyah, takım elbise içine giymelik falan. fiyat/performans olarak önerebiliceğiniz markalar var mı? belki kravat falan da alırım.
resmi bi gömlek alıcam. düz beyaz ya da düz siyah, takım elbise içine giymelik falan. fiyat/performans olarak önerebiliceğiniz markalar var mı? belki kravat falan da alırım.
0
semaforo de medianoche
(15.01.18)
Mango şu an indirimde kravatları da güzeldir, Network'e bakabilirsin yüz tane beyaz gömlek modeli var.
0
i was made for you
(15.01.18)
hocam her ne kadar tasvip etmesem de tudors'da bir seçenek.
0
Photographer
(15.01.18)
Tudorsa eşdeğer belki bir tık daha kaliteli daffari diye bri marka var. Smokin gömleği almıştık uygundu fiyatı.
0
curukturpkokusu
(15.01.18)
sürekli olarak takım elbise giyen biri olarak her markanın kalıpları farklı oluyor. süvari önermem. hatemoğlu fiyat performanstır ancak kalite iyi değildir. pierre cardin beymen orta segment. sarar mutlu eder.
0
mikahakkinen
(15.01.18)
aklıma ilk altınyıldız geldi.
0
sedat peker in yegeni
(15.01.18)
(5)

Dalga geçmeden birisi kanal istanbul'un ne işe yarayacağını anlatabilir mi?

silver apple
sb
sb
0
silver apple
(15.01.18)
sözde montrö sözleşmesini tek taraflı bitirip gemileri kanal istanbul'dan götürüp paraya vuracaklar. farkında olmadıkları şey montrö'nün feshi demek rusya'nın savaş ilanı demektir. yani isteyen gemi yine boğazdan bedava geçecek ve sadece kendi çevrelerine kar sağlayacak bi yatırım olacak. bir diğer taraf da inşaat uzun yıllar süreceği için sıcak para akışı sağlanacak piyasaya.
0
hosein
(15.01.18)
bi b.ka yaramayacak. birileri cebini dolduracak emin ol. feci bi maliyet çıkacak ortaya, o da sana bana mal edilecek. çok çok "yanlış hesaplamışız, yanılmışız" deyip işin içinden çıkarlar
0
silah taciri
(15.01.18)
Tam anlatacağım, bi gülme geliyor.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(15.01.18)
www.hurriyet.com.tr

Haber neredeyse 20 yıllık ama boğazların durumunu güzel anlatmış. Kanal İstanbul bir halta derman olmaz o ayrı.
0
i was made for you
(15.01.18)
TR ekonomisi tamamen inşaata dayalı bir ekonomi, bu kadar çok cami, yol, hastane falan yapılmasının sebebi bu. Yapılmazsa inşaat devleri küçülmeye gider, giderse yüz binlerce insan işsiz kalır, kalırsa bi daha babayı oy atarlar akp'ye. Bu yüzden kanal istanbul gibi absürt projelere dahi ihtiyaç var. 60 milyar TL'den kaç kişi ne paralar kazanır tahmin edemezsiniz. Bunun 30'u falan gerçekten inşaata giderse şükredin, gerisi full avanta.
0
roket adam
(15.01.18)
(2)

Hopi mopi

meyve parcacikli kadin
50 hopi kazandim ama bunu harcayabilecegim 50yi 100e 150ye katlayan kampanyalar sık oluyor mu?
50 hopi kazandim ama bunu harcayabilecegim 50yi 100e 150ye katlayan kampanyalar sık oluyor mu?
0
meyve parcacikli kadin
(15.01.18)
Oluyor, acelesi yok zaten 1 sene süresi var. Ama 50'yi 100 yap kullan şeklinde olmaz haberin olsun, sana diyecek ki 300 lira ve üzeri alışverişlerinizde 50 paracığınız 2 katı değerinde.

bos gezenin bos ustasi da doğru söylüyor, geçen Beymen 75 lira hediye paracık verdi ama 150 lirayı geçmek gerekiyordu, 90 liralık alışveriş yaptım. Normalde yapmayacaktım. Şikayetçi değilim ama böyle bir özelliği mevcut kendisinin. Onun dışında zaten alacağım şeyleri ucuza almamı sağladığı da oldu birkaç kez.
0
i was made for you
(15.01.18)
Hopi başlarda çok mantıklı geliyor ama tüm olayı çaktırmadan daha fazla harcatması. Yani mağazaya gidip 1 alacakken 3 alıyorsun sonra da diyorsun ki ya lan çok ucuza geldi. Ee benim 2 ekstra kıyafete ayakkabıya ihtiyacım yoktu ama demiyorsun.
0
bos gezenin bos ustasi
(15.01.18)
(9)

Çok kolay, çok zor kelimeleri

efreet sultan
İçinde "kolay" ve "zor" geçmeyen bir derecelendirme kelimeleri bulmam gerekiyor. Kelimeye baktığın zaman bir bakışta "hmm demek kolay veya zor" olduğunu anlayacağız. Mesela çok kolay için "çocuk oyuncağı" geldi aklıma. Çok kolay, kolay, zor, çok zor.İngilizcede baya baya eş anlamlı, deyim vs çıktı a
İçinde "kolay" ve "zor" geçmeyen bir derecelendirme kelimeleri bulmam gerekiyor. Kelimeye baktığın zaman bir bakışta "hmm demek kolay veya zor" olduğunu anlayacağız. Mesela çok kolay için "çocuk oyuncağı" geldi aklıma.

Çok kolay, kolay, zor, çok zor.

İngilizcede baya baya eş anlamlı, deyim vs çıktı ama Türkçede bulamıyorum yahu.

Aklınıza gelen varsa böyle kelimeler sevinirim.
0
efreet sultan
(15.01.18)
başlangıc - amatör - ileri seviye - efsanevi
0
onurrrrr
(15.01.18)
@onurrrrr

Evet ya. Aradığım şey tam olarak bunun gibi şeyler aslında.

Eyvallah.
0
🌸efreet sultan
(15.01.18)
taş atıp kolu yorulmamak??

olur mu?
0
thomaswantsmore
(15.01.18)
Çok kolay: tek gözüm kapalı yaparım
Kolay: çocuk oyuncağı
Zor: üzerine düşünmem gerek
Çok zor: düşünsem de çare etmez
0
i was made for you
(15.01.18)
zahmetli, külfetli, meşakkatli, uğraştırıcı, zahmetli bir sürü kelime var
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.01.18)
Bir savaş oyununun en kolay modu için "çantada keklik" yazıyordu. En zor mod da "delta force" olarak tanımlanmıştı. Bu şekilde ordudaki rütbe sistemine benzer bir sistem de yazılabilir konuya göre.
0
dissendium
(15.01.18)
çetin ceviz
0
unlem
(15.01.18)
Çaylak
Çömez
Yeni Başlayanlar için
İleri Düzey.

Fifa ve pes gibi oyunların zorluk derecelerine bak fikir olabilir :)
0
imelih
(15.01.18)
okul derecelerinden gidebilirsin, ilkokul ortaokul lise uni master doktora diye.
0
mavicorap
(15.01.18)
(10)

romantik film tavsiyesi

omonia
var mı tavsiye edececeğiniz romantik çöp olmayan bir film?last night'ı baya sevmiştim mesela..
var mı tavsiye edececeğiniz romantik çöp olmayan bir film?
last night'ı baya sevmiştim mesela..
0
omonia
(14.01.18)
elizabethtown
0
neo
(14.01.18)
üçünü de izledim :)
0
🌸omonia
(14.01.18)
Yes Man. Komedi filmi aynı zamanda. Ben beğenmiştim.
0
dissendium
(14.01.18)
izledim onu da...
0
🌸omonia
(14.01.18)
im juli?

romantikli naif bir yol filmi kendisi
0
it oynamis yonca masarasi
(14.01.18)
izledim :) teşekkür ederim.
0
🌸omonia
(14.01.18)
Great Expectations (1998)
0
harvey
(14.01.18)
vallahi buldum yine naif bir romantik film önerisi, birkaç gün önce izlemiştim. Bunu da izledim derseniz artık susucam:)

Lunchbox

www.imdb.com
0
it oynamis yonca masarasi
(14.01.18)
@i was made for you ellerine sağlık hepsine bakacağım..
@it oynamis yonca masarası haha yok bunu izlememiştim hemen değerlendireceğim.
çok teşekkürler
0
🌸omonia
(15.01.18)
(3)

şu ülkeleri tutuculuğuna göre sıralayalım

cedex
hangisi daha serbest, hangisi daha tutucu ve radikalliğe yakın? islam dini açısından.türkiyemısır cezayirfastunusürdün
hangisi daha serbest, hangisi daha tutucu ve radikalliğe yakın? islam dini açısından.

türkiye
mısır
cezayir
fas
tunus
ürdün
0
cedex
(13.01.18)
türkiye'yi bu listedeki ülkelerden ayıran en büyük özellik, insanların ve yaşam tarzının bölge bölge çok fazla fark etmesi. erzurum'u baz alırsan listede türkiye'yi ortalarda değerlendirirken, izmir'i baz alırsan bu listede olması bile saçmadır, radikal islam ve tutuculuk açısından.
0
makarnavodka
(13.01.18)
makarnavodka +1, saçma sapan bir ülkeyiz.
0
i was made for you
(13.01.18)
eyaletlere göre ayrılsak dünyanın en refah seviyesi yüksek şehirleri bizde olurdu
0
docrivers
(13.01.18)
(10)

Beyti mi Pirzola mı?

Batuhanolabilir
Kuzu bu arada
Kuzu bu arada
0
Batuhanolabilir
(13.01.18)
Pirzola. Hele ki miktar kısıtı yoksa.
0
yaren
(13.01.18)
pirzola
0
pgup
(13.01.18)
pirzola
0
yuvarlanantencereninkapagi
(13.01.18)
pirzola, arkadaşların da dediği gibi beyti seven yüzde 99 bulamazsın.

pirzola çok güçlü bir rakip çünkü
0
killerbee
(13.01.18)
Ben beyticiyim.
0
🌸Batuhanolabilir
(13.01.18)
pirzola
0
sanal uyku
(13.01.18)
pirzola
0
cedex
(13.01.18)
Beyti. Pirzola sevmem.
0
i was made for you
(13.01.18)
Bu da soru mu, pirzola tabii ki.
0
stavro
(13.01.18)
beyti
0
gezegen olan pluton
(14.01.18)
(7)

gerilim dolu film önerisi

estranged
the shining, saw serisi, eyes wide shut, the ring tarzında "ne oluyo lan" dedirtircesine filmin içerisine alıp geren bir film öneriniz varsa beklerim.
the shining, saw serisi, eyes wide shut, the ring tarzında "ne oluyo lan" dedirtircesine filmin içerisine alıp geren bir film öneriniz varsa beklerim.
0
estranged
(13.01.18)
saw deyince cube serisi aklıma geldi. ilk film dışındakilerin puanı çok düşük, film film hatırlamıyorum pek çocukken izlemiştim çünkü ama saw tarzı ilgi çekici bi konuydu. popülerlik ayırt etmeden aklıma gelenleri yazıcam izlediklerin olabilir. shutter island, the gift, the game, devil's advocate, 12 monkeys, los cronocrimenes, the sixth sense, the thing, loft, spoorloos, ne le dis à personne. bi de bunlar kadar sevmediğim a cure for wellness, triangle gibi bu tarz filmler de var.
0
semaforo de medianoche
(13.01.18)
the game
0
docrivers
(13.01.18)
Tenant
0
EasyTiger
(13.01.18)
The game
Ronin
Hodejegerne
0
fatih in fedaisi
(13.01.18)
It Follows. Bir de ne oluyor lan dedirtmez ama Cape Fear süper gerilimdir.
0
i was made for you
(13.01.18)
Get Out
0
desdenova34
(13.01.18)
idi i smotri
0
ocanal
(13.01.18)
(5)

Kelime anlamı

Domuz
Merhaba istasyon kelimesi bazı işlerin yapıldığı yerler için de kullanılmaz mı emin olamadım. Mesela küçük bir alan ama içine girilip oyun oynanabiliyorsa ona oyun istasyonu denilebilir mi?Tdk kafamı karıştırdı. Olmazsa eğer bu örnek için mesela yerine ne kullanılabilir?Tdkda şöyle geçiyor:istasyon
Merhaba istasyon kelimesi bazı işlerin yapıldığı yerler için de kullanılmaz mı emin olamadım. Mesela küçük bir alan ama içine girilip oyun oynanabiliyorsa ona oyun istasyonu denilebilir mi?
Tdk kafamı karıştırdı. Olmazsa eğer bu örnek için mesela yerine ne kullanılabilir?

Tdkda şöyle geçiyor:

istasyon Fr. station

1. Tren, metro durağı
2. Araştırma kuruluşu
3. Satış, bakım, aşı vb. işler yapılan kuruluş veya yer

Teşekkürler.

Bu arada ingilizcede böyle bir anlamı var ama biz kullanmıyor muyuz ki?

station
2. A place or building where a specified activity or service is based.
‘a research station in the rainforest’
‘coastal radar stations’
0
Domuz
(12.01.18)
kullanilabilir, bu terimi o kullanilacak alanla ilgili calisan meslek kurulusu vs belirler yani kafaya gore bir belirleme olacagini zannetmiyorum.
0
mavicorap
(12.01.18)
Çalışma istasyonu, baz istasyonu, benzin istasyonu, radyo istasyonu olduğuna gore.
0
rn
(12.01.18)
Oyun parkuru daha uygun gibi
0
rn
(12.01.18)
Hacı adam oraya Fr. station yazmış, İngilizceye bakmak neden? Kelime İngilizce değil Fransızca, o yüzden siteyşın değil istasyon diyoruz. Verdiğin İngilizce anlam da araştırma kuruluşuna denk geliyor zaten.

Neyse Fransızca oyun istasyonu diye aratınca bu çıkıyor:

www.google.com.tr

Yazılı olarak da kullanılmış ama asıl adı aire de jeux imiş, oyun alanı yani.
0
i was made for you
(12.01.18)
Ingilizcesinde bu anlamda var, kullabilirsiniz bence.
0
rn
(12.01.18)
(3)

Taksiciler nasıl vergi veriyor?

ya ben lan neyse
çok anlamıyorum bu işlerden. gelir mi beyan ediyorlar? "ben bu ay 3000 lira ciro yaptım." gibi?
çok anlamıyorum bu işlerden. gelir mi beyan ediyorlar? "ben bu ay 3000 lira ciro yaptım." gibi?
0
ya ben lan neyse
(12.01.18)
Fiş kesiyorlar. Kestikleri taksi fişi üzerinden vergi veriyorlar
0
surfer
(12.01.18)
Bakkal, kuruyemişçi, terzi vs gibi küçük esnaf mantığında "Basit Usül" vergi veriyorlardı sanırım.

yani asla ciro/kazanç ile alakalı değil verdikleri vergi. Zaten dolaylı vergi toplayan bir sistemimiz olduğu için de devlet çok da sıkıştırmıyor küçük esnafı.
0
John Bloor
(13.01.18)
Vermiyorlar, diğer esnaflar gibi.
0
i was made for you
(13.01.18)
(8)

Neden edebiyat şiir sanat sinema gelişmiyor?

Fritz-X
para kazanmak hırsı mı kaliteli eserlere engel mi oluyor. 100 sene önce eserlerin yanına yarışır eser yok şiir desen öyle sinema zaten yerlerde. Teknoloji bizi mahvediyor galiba.
para kazanmak hırsı mı kaliteli eserlere engel mi oluyor. 100 sene önce eserlerin yanına yarışır eser yok şiir desen öyle sinema zaten yerlerde. Teknoloji bizi mahvediyor galiba.
0
Fritz-X
(12.01.18)
Diğer şeylerin gelişmemesiyle aynı sebepten. İnsanlar akılsız çünkü. Yapıyorum diyen de kumda oynuyor. Orijini bura olmayan hiçbir şey gerçek değil memlekette. Her şey sadece ismen var. Okuryazar geçinen tayfa da bunun içinde hatta içindeki en kötü kesim. Ülkenin kaderi vasatlık.

Tabi bu pür okuma ve kültür merakı olarak baktığında özellikle böyle. Her toplumda azınlık bu kesim. Bizim toplumun en derin tefekkürü en görünmez kesimde. Bunlar 20 senedir iyice görünmez oldular ve çekildiler.

Gelişmişten kastının ne, kim olduğuna bağlı olarak gelişmiş dediğin yerlerde sanatın ve sinemanın gelişmesine sebep olarak gösterilebilecek faktörler değişir. O toplumları sanata iten ihtiyaçları Türkiye toplumu farklı yollardan besliyordur ya da o ihtiyaçlar burada hiç yoktur. Onların sanatlarının büyük kısmının ruhu yani fikri bize yabancı ve ters çünkü. Yani sadece üslup, şekil değil yabancı olan. Tamamı evrensel değil Batılı sanatın. Edebiyat Türkiye'de neden gelişmiyor, Türkiye'den neden bir William Golding, Jane Austen çıkmıyor demek tezhip Finlandiya'da neden gelişmiyor demek gibi bir şey.



Sinema için yılmaz güney'i falan örnek gösteriyorlar. Seviye o yani. Üniversitede bir sinema dersi almıştım. Kadın Caligari'yi ödev verdi. Anlattım, anlamadı bildiğin. Bilmiyormuş resmen. Anlamadı ve sıkıldı. Bu kadın 30 yıllık televizyoncu. Belgeselci geçiniyor.Uğur Dündar ile çalışmış vs. Aynı işte ya aynı tipik Türkiyeli. Kırmızı kaşkol, şekil şemal. Kafa nitelik olarak ahsen tv. Yılmaz güney filminde tabela dibine işeyen karakter seviyesinden fazlasına basmıyor.
0
Batuhanolabilir
(12.01.18)
"Çöpten bir nesil için teknoloji gelişir"

Sinema hakkında yorum yapacak kadar kendimi yeterli hissetmiyorum ama.

Sanatı tek değil bütün dalları ile ele almak gerekirse ortada popüler kültür dediğimiz gerçek olan bir çağ hastalığı var. Şu anda bu duyuruda kaç kişi ayda en az bir sergiye gidiyor? Ya da kim toplu söyleşilere düzenli olarak katılıyor? Kimse. Çünkü çoğumuz bunu yapmak yerine başka şeylerle ilgilenmeyi tercih ediyoruz. Kimi bilgisayar kimi arkadaşları ile starbucks muhabbeti say say bitmez.

Zaten ülke olarak sanata verdiğimiz destek küçük bir pirinç tanesi kadar olduğu için. Ülkede sanatçı zor yetişiyor. Ornegin fatih akın ödül alınca tüm gazeteler boy boy fotoğraf basıyor. Tamam da herif bu ülkede yaşamıyor ki? Gördüğü eğitim yaşadığı kültür her şey farklı.

Ahmet aslan var mesela. Adam kendi enstrümanını yaptı. Baktığın zaman çoğu kişi "allah'ın tuncelilisi" der. Ama bu adam da yurtdışında okudu ve hala öğrenci. Sence bu ülkede okumaya devam etse ne yapabilirdi?

Edebiyat komple çökmüş durumda zaten. Kimse şiir yazmiyor yazsa da yayımlamıyor. Çünkü kimse şair olacak kadar duygusal kalamıyor. Instagramda üç beş sayfa açılır en fazla orada yayımlanır onların sözleri. Üstünden on sene geçer ve hepsi unutulur.
0
kablelvuku
(12.01.18)
Şiir farklı bir konu. Sinema için konuşacak olursak eğer, ülkemizde gelişmiyor. Kore’de Fransa’da vs. güzel eserler var. Ülkemizde de (dünyada da aslında) kafa yormuyor kimse. Ülkemizde ise bu durum hat safhada. Yani ticaret. Millet ne izliyor? Şive komedisi, o halde şive komedisi yapıyorlar. Güzel filmler sinema salonlarında en kötü salonlarda bir hafta vizyonda kalıyor sadece (bkz: sarmaşık). Bu yüzden hatta onur ünlü sen aydınlatırsın geceyi filmini sinemaya vermedi. (Hoş o da bozdu sonradan). İyi adamla da (burak aksak, cem yılmaz vs) film sıçma çabası ile kötü şeyler ortaya koydu.

Yani iyi bir eser için kafa yormak gerekiyor. Millet de iyi film yapacam diye acından ölmemek için dandik eserler ortaya koyuyor
0
giovanne
(12.01.18)
Siirle ilgilenmem ama edebiyat ve sinemada gayet guzel isler cikiyor. Ha, ridley scott dijital kameraya gecti diye "off sinema oldu yeaa" diyorsan yapacak bir sey yok zaten.

Eger turkiye'den bahsediyorsan zaten turk sinemasinin esamesi okunmadi dunyada hic.

Buna benzer argumanlarla kendi meslegimde de karsilasiyorum (mimarlik-muhendislik sirketinde teknoloji uzmaniyim). Mesela okulda bir hocam elle cizmeye zorlardi herkesi, teknik cizimi elle yapmak tamamen manasiz ama adam "ruhsuz cizimler" filan diyor. Yahu yaptigimiz cizimin anlatmasi gereken su: "hela nerede olacak, tugla nereye orulecek, siva kac santim cekilecek".
0
fortisvita
(12.01.18)
ne gelişiyor ki onlar gelişsin? sanat da diğer alanlar kadar gelişiyor.

100 sene önce bilimden sanata, siyasetten şiire bir dalga geldi, yükseldi ve gitti. bilim patladı, teknoloji hopladı, sanat coştu falan.

bilim ve teknoloji o kadar da yerlerde değil, ama sanat hakikaten gelişmiyor.
0
babilbaligi
(12.01.18)
Sanatın bizde geişmemesinin, zenginlik dilimimizle, refah düzeyimizle direkt ilgisi var. Bir başka direkt ilgi yönetimin sanata bakış açısı.

Yapılan araştırmalar parasal ve gündelik sıkıntıları daha az olan insanların sanata, edebiyata ve bilime daha fazla vakit ayırabildiklerini gösteriyor. Ve tabii bu ilgilenme IQ düzeyine de etki ediyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.01.18)
Dünya genelinde kültürel bi yozlaşma var ve mekanikleşiyoruz. Her şeye kolay ulaşıyor kolay tüketiyor kolay sıkılıyoruz. Duygusallık azalıyor. Eğlence anlayışı değişiyor. Herşeyin suni olanı var. Hal böyle iken sanatın gelişmesi olası değil
0
photo85
(12.01.18)
fort +1 ama tolkien -1. Durduk yere Hollywood'u yermeye gerek yok, hâlâ taş gibi filmler çıkıyor oradan. Boktan film her yerde var. Edebiyatta da çok satmak kötü bir şey değil, peynir ekmek gibi satmayan Nobel ödüllü yazar yoktur (ödülü almadan önce de geçerli bu, aldıktan sonra zaten satar). Dostoyevski, Sartre, Camus, Hemingway vs. bunlar yeraltı edebiyatçısı falan değil aşırı popüler yazarlardı yaşadıkları vakitte de.

Yani geçmişe hasretle bakıp günümüzü beğenmemek ne kadar romantiklikse popüleri yermek de o kadar romantiklik.
0
i was made for you
(12.01.18)
(1)

İçinden çıkamadığım bir cümle çevirisi

anjepotre
Merhaba arkadaşlar,bir araştırmada şu cümle ile karşılaştım ve ne deek istediğini anlamadım. Ölçek sorusu ama ne diyor tam türkçe karşılık olarak bilmiyorum. Yardım edenlere çok teşekkür şimdiden.cümle şu; "Climate change of some degrees here or there shouldn't do much."
Merhaba arkadaşlar,
bir araştırmada şu cümle ile karşılaştım ve ne deek istediğini anlamadım. Ölçek sorusu ama ne diyor tam türkçe karşılık olarak bilmiyorum. Yardım edenlere çok teşekkür şimdiden.
cümle şu;

"Climate change of some degrees here or there shouldn't do much."
0
anjepotre
(12.01.18)
Orada buradaki belli bir ölçekte iklim değişikliğinden bir halt olmaz diyor. Etkisi yok diyor yani.
0
i was made for you
(12.01.18)
(12)

bim

etki
Bim'den hazır patates kızartması alıyor musunuz. Evde yaptığımdan daha pıratik oluyor. Acaba sağlıksız mı. Bundan sonra bimden almayı düşünüyorum
Bim'den hazır patates kızartması alıyor musunuz. Evde yaptığımdan daha pıratik oluyor. Acaba sağlıksız mı. Bundan sonra bimden almayı düşünüyorum
0
etki
(11.01.18)
Tabii sağlıksız da evde yaptığından çok da sağlıksız değildir, çünkü o da sağlıksız.
0
i was made for you
(11.01.18)
çok sağlıklı.
0
mahone
(11.01.18)
3 4 sene önce alıyordum, o zamanlar güzeldi, sonra bi daha aldım pişirdim
o kadar leş bir koku geldi ki yiyemeden attım, daha da almadım.

adamlar palmiye yağında mı kızartmış ne yapmışsa artık.

kızartmalar zaten sağlıksız, hazır patates kızartması üstelik bimden iyice sağlıksız.
0
killerbee
(11.01.18)
galiba fiyatı uygun olduğu için superfresh gibi markalara kıyaslıyorsun sağlıklı mı diye çünkü aynı ağırlıkta satılan poşette dondurulmuş patatesin neredeyse yarı yarıya fiyat farkı var, superfresh 7-8 iken bim/a101 patatesi 3 küsür

bimdekini bilmiyorum fakat a101 den aldığımı kızartırken superfresh'e göre tuhaf bir kokusu oluyor kızartırken, bunu neye yormalıyız bilmiyorum muhtemelen katkı maddesindendir, artık almıyorum
0
freebird5406_2
(11.01.18)
aldiginiz sey patates degil polimerik kimyasal madde mudde.
0
tiarwain
(11.01.18)
Ben de alıyordum bi ara ama migrostan falan da alıyordum. Çok pratik.
0
[GODDARD]
(11.01.18)
Kesinlikle çok pratik, ben süperfresh alıyorum. Ama sağlıksız olduğunun farkındayım :(
0
turuncu tonlarda
(11.01.18)
eğer çok seviyorsan eve bir fritöz al. en azından daha az sağlıksız olur. katkı maddesi kokusu olmaz, daha lezzetli olur.
0
maden suyu
(11.01.18)
okuyanda bunların hepsi fit hepsi saglıklı pırlanta gibi çocuklar diyecek.

şüşko olma hakkı engellenemez!
0
binder dandet
(11.01.18)
Sağlıksız biliyorum ama alıyorum çok nadir yemek yoksa yapıyorum.
0
mslny
(11.01.18)
sağlıksız. zaten normalde de şeker içerdiğinden çok yenmesi tavsiye edilmiyor bir de yağda kızardığını düşünürsek hazır olmayanı bile çok yararlı bulmuyorum.
0
powerpufgirl
(11.01.18)
bim in patatesi f/p en iyiler arasındadır. ön kızartma yapılmıştır. turbo fırında kızartma programında yağsız kızartın miss
0
topkapiaksaray
(14.05.25)
(3)

Ücretsiz VPN

insan opusen hayvandir
Merhaba,Uzun süredir kullanmamıştım. Bir baktım hepsi cortlamış. Bilgisayarda (chrome app'i de olur, Opera iyi çalışıyor ama çok yavaş) ücretsiz 1'den fazla lokasyonla kullanabileceğimiz VPN servisleri neler?
Merhaba,

Uzun süredir kullanmamıştım. Bir baktım hepsi cortlamış. Bilgisayarda (chrome app'i de olur, Opera iyi çalışıyor ama çok yavaş) ücretsiz 1'den fazla lokasyonla kullanabileceğimiz VPN servisleri neler?
0
insan opusen hayvandir
(11.01.18)
opera'yı açmaya üşendiğim zamanlarda touch vpn adlı chrome eklentisini kullanıyorum. uzun süreli kullanımda hız limiti var mı bilmiyorum ancak pratik olarak imgur, vikipedi açmam gerektiğinde hızlıca açıp kapatıyorum. ayarlanıyor da, örneğin sadece imgur için çalışıyor, diğer sekmelerde vpn'siz gezinebiliyorum.(kullanma sebebim de bu sanırım) diğer sekmelerimin hızını etkilemiyor.
0
alwayschargeneverbend
(11.01.18)
Windscribe.
0
i was made for you
(11.01.18)
Windscribe +1
e posta ile kayıt olursan aylık 10 gb kota veriyor. hızı da gayet güzel.
0
lideraydin
(12.01.18)
(9)

Hangi ülkeye gideyim?

işimdeyim gücümdeyim
İşim sebebiyle birkaç yıl yurt dışında çalışacağım. Neredeyse tüm dünya ülkeleri seçenekler arasında mevcut ve tercih yapabilme hakkım var.Amacım minimum harcama, maksimum birikim. Tabii insanlıktan çıkmadan.Sizce hangi ülkeye gitmeliyim?Not: Evliyim ve 3 yaşında bir oğlum var. Beraber gideceğiz.
İşim sebebiyle birkaç yıl yurt dışında çalışacağım. Neredeyse tüm dünya ülkeleri seçenekler arasında mevcut ve tercih yapabilme hakkım var.

Amacım minimum harcama, maksimum birikim. Tabii insanlıktan çıkmadan.

Sizce hangi ülkeye gitmeliyim?
Not: Evliyim ve 3 yaşında bir oğlum var. Beraber gideceğiz.
0
işimdeyim gücümdeyim
(11.01.18)
Fransız Polinezyası.
0
i was made for you
(11.01.18)
Hindistan
0
bana her yer cehennem
(11.01.18)
almanya ya da hollanda'ya giderdim ben olsam.
0
contavolta
(11.01.18)
st louis, missouri
0
cedex
(11.01.18)
hollanda, avusturya
0
nodrama
(11.01.18)
Döviz üzerinden maaş alacaksan Filipinler’i değerlendir derim ben. Manila’da international school’lar var çocuğu gönderebilirsin. Eğer 2-3 bin dolar civarı bir maaş alacaksan mesela, oranın en zenginlerinden olursun.
0
dougsampson
(11.01.18)
İsviçre yada İsveç/Norveç. Özellikle kuzey ülkelerinde eğitim efsanevi. Çocuğunun geleceği için önemli bir detay
0
silah taciri
(11.01.18)
ne iş yapacaksınız?
0
oscar
(11.01.18)
Yeni Zelanda.
0
dedim ben sana
(11.01.18)
(11)

hangi E-readerı almalı?

yeopgijeogin geunyeo
amazon kindle, nook, kobo gibi farklı markalar var. hangisi almak daha iyi ? ben illegal adamım arkadaş! en illegali hangisi bunların? amazon kindle'da internetten indirdiğiniz ücretsiz bir kitabı yükleyebiliyor musunuz? yoksa app store gibi sadece amazonun kaynağından mı indirmek zorundayız? çok ya
amazon kindle, nook, kobo gibi farklı markalar var. hangisi almak daha iyi ? ben illegal adamım arkadaş! en illegali hangisi bunların?

amazon kindle'da internetten indirdiğiniz ücretsiz bir kitabı yükleyebiliyor musunuz? yoksa app store gibi sadece amazonun kaynağından mı indirmek zorundayız? çok yabancıyım bu işlere
0
yeopgijeogin geunyeo
(11.01.18)
kobo touch sahibiyim 2-3 senedir calibre + kobo = $ukela. tek tavsiyem isikli almaniz.
0
pwnography
(11.01.18)
Pwnography'nin dediği gibi ışıklı olsun kesinlikle. Kindle paperwhite kullanıyorum bir süredir ve çok memnunum.

İnternette bulunan epub formatlı kitaplar yüklenebiliyor hepsine.
0
donald groves
(11.01.18)
kobo aura edition 2 öneririm, her türlü illegal yola geliyor, aydınlatması da var. kindle'ın aydınlatması olmayan modeliyle aynı fiyatta, ben n11'den 2 hafta önce 386 tl'ye aldım.
0
signore
(11.01.18)
markaların farklarından anlamam. bende kindle'ın en ucuz olanı var, yapamadığı bir şey yok (pdf okutmamak dışında ki bu her reader'ın ortak sorunu).

arka aydınlatmayı siktiret. durduk yere iki kat para ödüyorsun. gece, karanlık odada okumayacaksan arka aydınlatmanın zerrece bir olayı yok. karanlıkta çok okuyorsan bir kitap ışığı al 5 liraya, klipsli olanlardan, 250 lira cebine kalsın. gereksiz masraf amk. millet bir bokmuş gibi anlatıyor ama ne işte kullandığını söyleyebilen yok.

kindle'a her türlü illegal kitabı yüklüyorum. orijinal kitap yok bende :D libgen candır diye geziyorum ortada. sorun yok o konuda.
0
cagdas donem kuramcisi
(11.01.18)
kindle paperwhite al (ışıklı olan modl bu). ışıklı olana ihtiyacın yok diyenleri hiç sallama. her gece yaklaşık üç saat kitap okuyorum ve saçma sapan kitap okuma ışığı vs uğraşmaktansa hayat boyu kullanacağım ışıklı fıstık gibi bir cihaz kullanmayı bin kere tercih ederim.
0
sen git ben geliyorum
(11.01.18)
türkiyede en kolayı d&r'da satılan kobo.

ücretsiz pdf, epub her indirdiğini yüklersin. no problem. bilgisayarındaki klasöre dosya atar gibi kitap atabilirsin.
0
eindaclub
(11.01.18)
Kobo almıştım geçen sene kendi kendine bozuldu yakın zamanda. Kobo'nun D&R dışında servisi olmayışı çok can sıkıcı haberiniz olsun.
0
luna est domina severa
(11.01.18)
Işığa gerek yok diyen fakirleri ciddiye alma, Kindle Paperwhite al keyfine bak. Çevirme olayı da kullanıcıyı ilgilendirmiyor, Calibre'yi bir kere ayarlıyorsun atarken otomatik çeviriyor zaten epub'dan mobi'ye, beş saniyelik bir iş.
0
i was made for you
(11.01.18)
Kindle Paperwhite kullanıyorum.
Işık çok önemli. Kendinizi ne durumda bulacağınızı bilemezsiniz, yanınızdaki uyumak ister, siz okumak. Otobüste uçakta seyahat ediyor olursunuz, ekleme olan ışık parlar, rahatsız eder. Güneş parlar, sahilde vs okuyamazsınız. Kısaca önemli. Ayrıca gözlerinizde bir problem varsa, misal ben normalden biraz daha parlak ışık olmayınca çok zor görüyorum, ihtiyacınıza göre ışığın miktarını ayarlayabiliyorsunuz. Saatlerce okusanız da göz yormuyor böylece.

Ben illegal değil de, direkt Amazon'dan ücretiyle alıyorum kitapları. Ama internetten indirdiklerini okuyan çok kişi de biliyorum. Keyfinize ve tercihinize göre yani.

Edit: Türkçe ve Kindle olayını bilmiyorum ama. Yabancı dilde okuyacaksanız kesin kindle.
0
sopiro
(11.01.18)
tüm tavsiyeler için teşekkürler. kobo aura one dikkatimi çekti. ekranı büyük sonra ışıklandırması var. kindle oasis de güzel ama amazon türkiye'ye göndermiyor. yalnız tek aklıma takılan bu iki modelde de paperwhite özelliği yok yani o klasik hafif eski, sarımtırak bir sayfa rengi var. ne dersiniz? kobo aura one iyi bir tercih midir?

edit: pardon renk oasis'de de beyaz galiba.
0
🌸yeopgijeogin geunyeo
(11.01.18)
ben aura one kullanıyorum gayet iyi.

paperwhite özelliğinden kasıt beyaz olması mıdır? çok fark edeceğini sanmıyorum açıkçası.

varsa başka spesifik soruların yanıtlayabilirim.
0
eindaclub
(11.01.18)
(13)

Insanlar neden erken yaşlarda ev alıp yıllarca aynı evde oturmayı seçer ki

sonhakan
Kira da farkli yerler görmek daha iyi degil mi
Kira da farkli yerler görmek daha iyi degil mi
0
sonhakan
(11.01.18)
kira = parayi cope atmak

ev = yatirim

eger evden sikilirsan kiraya verip baska yere tasinabilirsin sonucta.
0
fortisvita
(11.01.18)
Uc tasinma bi yangin eder de ondan en kisaca
0
allah yazdiysa bozsun
(11.01.18)
Ben 0-23 yaş arası aynı evde yaşadım Ankara'da. Konum idealse keyifli iş. Eski yerleşimli bir semtti, nedeyse tüm mahalleyi tanıyordum. Ne nerede bilmiyorum falan filan. Elimde olsa 50 yıl daha yaşardım.
0
doxanikee
(11.01.18)
Iyi değil. Ev taşımak kolay bir olay değil. Hele ki memur gibi sürekli yer değişikliği yapmaniz gereken bir işiniz yoksa sabit bir yerde ev sahibi olmak daha mantıklı. Evlilikler için ayrıca bir yatırım ev.bunun hastalığı var, çocuğun eğitimi var. Kira ise hic bitmiyor. Sürekli kendin olmayan bir ev için ödeme yapıyorsun.
0
cabiday
(11.01.18)
kirada otururken evin içini dilediğin gibi düzenleyemezsin, masraf edemezsin, etsen ev sahibine kalır giderken. ama kendi evini dilediğince kullanır, düzeltir, bozar yaparsın.

maddi bi talihsizlik yaşadığında da evin varsa en azından başını sokacak yerin vardır, en büyük masraftan kurtulmuş olursun.
0
skayas
(11.01.18)
11 sene kirada oturduğumuz evden, yine kiralık başka bir eve taşındık.

o evin toplanması, kolilenmesi (hadi bunları taşıma şirleti yaptı) ayrı dert, getirip yeni eve kolyile bırakılan eşyaşarın yerleşmesi ayrı dert, ayrı masraf. ev bulmak için emlakçısına ayrı, taşıma için nakliyeciye ayrı, evi kendine uyarlamak için ustaya, yapı malzemesine, hırdavata verilen paralar ayrı, harcadığın emek, hepsi ayrı ayrı dert. evet yeni bir heyecan belki ama aylardır anamız ağladı. üstelik yeni ev de kira olduğundan istediğimi yapamıyorum ve ev sahibi kontrat bittiği an çıkarabilir. onca emek ve para bir anda çöpe gidebilir.

keşke ev alabilsem, içine istediğim gibi tadilat yapıp dekore edebilsem, "kendi evim" diyerek rahatça yerleşsem. sıkıntı çıkıyorsa başkasının evini tamir ediyor gibi olmasa da, kendi evimi tamir etsem.
0
kibritsuyu
(11.01.18)
Taşınmak çok yorucu iş. bunun yanısıra yeni yere alışması var düzen oturtması var.

Yeni yer görmek istiyorsan gezersin. Taşınmak neden?
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(11.01.18)
Eğer isterse daha sonra aldığı evi kiraya verip başka bir yere kiraya çıkabilir.
Duyuruda ev alanlara karşı bir tavır oluştu nedenini anlamıyorum.
0
uyusam iyi olur
(11.01.18)
Cunku ev sahiplerinin yuzde 90 i yavsaktir,

Bizim gibi sosyal guvencesi kuvvetli olmayan,gelecegi konusunda surekli belirsizlikler yasayan toplumlarda ev bir guvencedir,yatirimdir,emeklilik hedefidir.
0
duptıs
(11.01.18)
evi satın alıp ve kiraya verip istediğin yerde kiracı olarak yaşamak da olabilir.
0
merhum
(11.01.18)
Muhitini iyi seçip almışsan evi süperdir. Herkes anlatmış zaten, kira her ay yeni baştan, kuyuya para atıyormuşsun gibi. Bir de maaş artışı ile kira artış hızı aynı değil. Bize bu sene (çok çok iyi) %12 enflasyon artışı verdiler. TEFE/TÜFE %15. illa ki içeri giriyorsun.
Ev sahibini bırak komşular bile ayrımcılık yapıyor "kiracı" diye. Daire numarasına göre yerler ayrılmamışsa otoparkta en düdük yeri veriyorlar.
0
SiyamkedisiZorro
(11.01.18)
tercih meselesi; ben ev aldim ve kiraya verdim; kendim de baska evde kiraciyim :D
0
kamyonsans
(11.01.18)
Eğer ev taksidi öderken bir yandan rahat yaşayabiliyorsan ev almak mantıksız değil evet en kötü satarsın, kiraya verirsin vs. Ama ev taksidi ödeyeceğim diye Bim'den yiyip Waikiki'den giyiniyorsan boş iş. Zaten yaşayacağın 60-70 sene onu da taksit ödeyip sürünerek geçiriyorsun.
0
i was made for you
(11.01.18)
(4)

''when i was a child'' hangi tense ?

mete kudur
sb
sb
0
mete kudur
(10.01.18)
Simple Past.

Edit: Zaman zarfı falan değil, "I was a child." was > be'nin past hâli bu kadar basit.
0
i was made for you
(10.01.18)
---İşbu cevap diğer cevaplardaki vurguların anlamsız hale gelmemesi için silinmemiştir. İtibar edilmesi gereken İngilizce bilen kullanıcılar tarafından verilmiş cevaplardır.---

Bu sadece bir zaman zarfı. Cümlenin devamı "tense"i verecek olan. Sorunuz "Bu kalıbı hangi tense ile kullanmalıyım?" ise cevap "simple past tense".
When I was a child I had a car accident. -> simple past tense

---İşbu cevap diğer cevaplardaki vurguların anlamsız hale gelmemesi için silinmemiştir. İtibar edilmesi gereken İngilizce bilen kullanıcılar tarafından verilmiş cevaplardır.---
0
olanlaolunmaz
(10.01.18)
Zaman zarfi falan degil. Ingilizce bilmeyip su sorulara cevap vermeyin. Hayir Ingilizceyi gectim, Turkcesi bile yanlis!
0
Traveller
(10.01.18)
Soru geldi buraya da yazayim:

Zaman zarfi yarin dun gibi isin ne zaman yapildigini gosteren kelimeler. Benzer sekilde yer zarflari burada surada gibi isin nerede yapildigini gosteren kelimeler.
0
Traveller
(11.01.18)
(5)

Safari için çalışan adblock

hayati cozemeyen adam
Crystal vardı çalışmıyor 1-2 gündür, adblock da çalışmıyor. ne kullanmalı ?
Crystal vardı çalışmıyor 1-2 gündür, adblock da çalışmıyor. ne kullanmalı ?
0
hayati cozemeyen adam
(09.01.18)
bence firefox'a geç, safari'den hiç memnun değilim.

özellikle firefox'un yeni versiyonu resmen ışık hızında çalışıyor
0
killerbee
(09.01.18)
ublock origin kullaniyorum memnunum
0
jedilance
(09.01.18)
@jedilance öyle yazinca cikmadi :/
0
🌸hayati cozemeyen adam
(09.01.18)
linki burada. github.com
mozilla ve chrome'daki projenin forku olarak devam ediyor. stable olmadigi icin markette yok.
0
jedilance
(13.01.18)
Bilgisayarda Adguard kullanıyorum, mobil için var mı bilmiyorum ama varsa kesinlikle tavsiye, çok iyi program.
0
i was made for you
(13.01.18)
(10)

İstanbul Toplu Taşıma Görgü Kuralları?

s man chen
İstanbul'a ve etkin şekilde toplu taşıma kullanmaya yeni alışmaya başladım, ancak başıma gelen bir kaç olay sonrası alıştığımdan farklı dinamikler mi var diye sormak istedim. yoksa istisna durumlar mı?Özet olarak yazacağım1-metrobüse bindim. benimle birlikte engelli çocuğu olan bir kadın da bindi ve
İstanbul'a ve etkin şekilde toplu taşıma kullanmaya yeni alışmaya başladım, ancak başıma gelen bir kaç olay sonrası alıştığımdan farklı dinamikler mi var diye sormak istedim. yoksa istisna durumlar mı?

Özet olarak yazacağım

1-metrobüse bindim. benimle birlikte engelli çocuğu olan bir kadın da bindi ve "bize yer verebilecek olan var mı, çocuğumun ayaklarında sorun var" dedi. Hemen giriş kapısına yakın oturan 8 kişiden 7'si 35 yaş altı kadındı ve hiç birisi oralı olmadı. tekrar sormasına rağmen kimse kıpırdamadı. çocuk yere oturdu. garip geldi bana.
2-levent'ten Sabiha Gökçen Havalimanına giden otobüse bindim. oturuyordum. otobüs çok kalabalık değildi ancak çok trafik vardı. genç bir kız, dur kalk yaparken sendeleyince yer verdim. o kadar normal karşıladı ki. herhangi bir teşekkür minneti bıraktım, jest mimik bile yapmadı. geçti oturdu. 2 saat 20 dakika elimde çanta ve bavul ile koridorda bekledim. ben oturuyor olsam ayaktakilerin en azından çantalarını taşımasına yardımcı olurdum. yer verdiğim kız otobüse binen +70'lere ve baygınlık geçiren bir başka genç kadına da yer vermedi.
3-dün metroya girerken genç bir erkek "akbilim bitmiş, benim yerime de basar mısınız" dedi; Tabi dedim. Önce onun yerine bastım . turnikeden geçti ve hızlı adımlarla uzaklaşmaya başladı. herhangi memnuniyet belirtisi görmedim.

yani bunlar normal de ben mi abartıyorum. istanbul'da insanlar biraz memnuniyetsiz ve bencil mi?
0
s man chen
(09.01.18)
1- Kadınlar yer vermez %98.3 yer alır.
2- Suç sende bırak sendelesin düşsün gerekirse ne gencecik kıza yer veriyorsun.
3- Bu tiplere de rastlayabilirsin parasını verene de o yüzden kimseye basmamak en iyisi.
0
i was made for you
(09.01.18)
1-yıllar içinde gözlemlediğim, toplu taşıma araçlarında kadınlar hangi yaştan olursa olsun kendi çıkarları dışında bir şey düşünmüyor. çıkar dediğimiz de üç beş durak oturmak yani başka bir durum yok. insanların başına dikilip söylenenler mi dersiniz, birbirini iteleyerek ezme pahasına koltuk kapmaya çalışan mı.. sinir olduğum için artık ayakta gidemeyecek durumda olmadıkça kadınlara yer vermiyorum.

2- aynı durum

3- öküzmüş. dar vakitte doldurmaya vakti kalmamış olabilir falan ama en azından parasını teklif etmesi gerekir nezaketen. karşılığı olmadan bilet basmak sorun değil de bu şekilde nezaketsiz olunması insanı üzüyor.

not: akbili arkadan uzatırsanız geri dönmeyebilir. aklınızda olsun.
0
angelofdeath
(09.01.18)
allah yardımcın olsun kardeşim. inşallah yaşadıkça duygularını kaybeden cinslerden olmazsın. bir söz vardır inandığı gibi yaşamayan yaşadığı gibi inanmaya başlarmış. işte istanbulda bu oluştu. tüm duygularını yitirdiler. 8 sene önce taşındım ara sıra gelmek zorunda kalıyorum ve üzülüyorum içerideki gerçekten iyi insanlara.

son zamanlarda ismi değişik konulara karışan birisi vardı sözlükten. onun bir entrysi şans eseri gözüme çarpmıştı çok önceden.

eksisozluk.com

bazen bunu okuyorum, duygulanıyorum işte.
0
blue eyes white dragon
(09.01.18)
sorun sensin. bunlar gorgu kurali degil, enayilik.
0
baldur2
(09.01.18)
daha önce nerede yaşıyordunuz bilmiyorum ama istanbul'da giderek yükselen bir yozlaşma var. sadece toplu taşıma değil, genel olarak böyle benim gördüğüm kadarı ile.

toplu taşıma konusunda da bu bahsettiğiniz sıkıntının temelinin metrobüs denilen ucube olduğunu düşünüyorum. kapılar açılır açılmaz insanlar tam manası ile bir savaşa tutuşuyorlar. neredeyse her binişimde "yavaş be kardeşim, oha, ne ittiriyorsun" gibi bağırışmalar duyuyorum. çok sefer kavga edenlere denk geldim. ve bunu toplamda 4 ya da 5 durak gideceği ortalama 20 dakikalık bir yolculuk için yapıyorlar.

metrobüs yokken kozyatağı-mecidiyeköy arasında bir otobüs kullanırdım. kozyatağı'nda insanlar ip gibi sıra olurdu. 1,5 saat kadar sürecek yolculuk için oturarak gitmek isteyenler sırada beklerler, ayakta gitmek isteyenler otobüs dolunca sıradan düzenli bir şekilde ayrılır, kimse kimseyi ittirmeden biner giderlerdi. yolculuğun uzadığı zamanlarda "gelin biraz da siz oturun" diye insanların birbine yer verdiğine çok defa şahit oldum. bahsettiğim zamanlar 10 sene falan öncesi yanlış hesaplamıyorsam. şimdilerde herhangi bir yerde sıra olmayı bırak, durakta otobüs beklerken otobüs geliyor, otobüse yöneliyorsun, bazı insanlar yine ufaktan birbirini ezmeden sıra olarak binmeye çalışıyorken bazı dallamalar yandan dolaşıp kapı ağzına gelip aradan kaynak oluyor.

empati sıfır, medeniyet sıfır, bencillik on numara.
0
antipodes
(09.01.18)
İstanbul Toplu Taşıma Görgü Kuralları?

Yoktur
0
EasyTiger
(09.01.18)
@Antipodes + 1, sorunun doğru cevabı insanlardaki her mecrada, makam/mevki fark etmeksizin yozlaşmanın giderek artması bence.

Bir yıl önce annem Ankara'dan İstanbul'a beni ziyarete gelmişti ve Vodafone Arena'daki maç nedeniyle Avrupa Yakası'ndaki birçok ana yol trafiğe kapatılmıştı. Annemin de elinde ağır bir valiz ve bana evden taşıdığı kutu kutu turşu vb. yiyecek vardı maalesef. Otobüsten indikten sonra bindiği servis trafik kapalı olduğundan annemi Mecidiyeköy'de bırakabilmişti ve annemin Beşiktaş'a inmesi gerekiyordu. Aylardan Aralık, hava yağmurlu ve buz gibi ve annem yolları hiç bilmiyor. Yol üstünde gördüğü her taksiye kendisini almaları için resmen bir yalvarmadığı kalmış, normalde taksimetrenin tutacağından çok daha fazla ücret teklif etmiş ama kimse oralı olmamış. (Trafik kapalı olsa da taksilerin ara yollardan rahatça inebilecekleri bir lokasyondan bahsediyoruz bu arada) 1.5 saat boyunca elinde kilolarca eşya ile ara sokaklardan dik dik yokuşları inerek eve sırılsıklam ve perişan bir vaziyette varabilmişti ve benim de belim tutulduğu ve yerimden kalkamadığım için (annemin asıl geliş amacı bana bakmaktı zaten), kendisini karşılayamadığım gibi bu süreçte de hiçbir şekilde yardımcı olamamıştım. Annemin o gün yaşadığı şoku ve mutsuzluğu, yüzündeki ifadeyi ve olayları anlatırkenki duygularını hiç unutamıyorum. Kadıncağız İstanbul'da insanların acıma duygularının hiç kalmadığına sanki Ankara'dan değil de ücra bir kasabadan ilk defa büyük şehire gelmişcesine hayret etmiş ve İstanbul'dan tiksinmişti.

Buna benzer daha birçok örnek anlatabilirim hayatımızdan ama annemin yaşadığı bu son örnekten de artık iyice emin oldum ki İstanbul'da insanlar resmen duygularını aldırmış, robatlaşmış, kaldırımda düşüp ölseniz dönüp arkalarına bile bakmazlar (ha belki Instagram'da dikkat çekici bi story olabileceğiniz düşüncesiyle 15 saniyeliğine ilgi alanlarına girebilirsiniz ama).
0
a day at the races
(09.01.18)
iyi bir insan olabilirsin belki sorun budur.

islami iklimli ortadoğu'da işin zor tabi.
0
nigeo
(09.01.18)
velkomtucangil :)

konuya cok duygusal yaklasmayin kendi ruh sagliginiz icin. bu sehir boyle. insanlar da genel olarak medeniyetsiz, kaba, gorgusuz. ama bu kiroyla kiro olunur anlamina gelmemeli. herkes yere cop atiyor diye biz de mi atalim? hayir. enayilik degil isteyene akbil uzatmak. zaten sana duyacagi minnet icin vermiyorsun akbilini. kendi dogrularin, gorgun bunu gerektiriyor. aksi halde toplumun seni sekillendirmesine izin vermis olursun. yuruyup geciyorsa da vay arkadas de gec. o da oyle biriymis nabalim?

yer verme konusunda maalesef biraz daha adam (kadin) secilebilir sanki. bazi insanlarin meymenetsizligi yuzunden okunuyor. genc bir insan da yuzunde ayilip bayiliyor gibi bir ifade yoksa varsin dursun ayakta.

cevap; evet burda insanlar boyle, uyuz.
0
jimicik
(09.01.18)
Yozlasma +1

Sahsen ben bir sure sonra cok cok ihtiyaci olmayan insanlara yer vermemeye basladim. Duzgun ve kibar olmayan insanlara da yardim etmiyorum. Uzucu ama gelinen nokta bu.

Daha gecen hafta metrobuste onume gecip sirami gasp eden adamin suratina dellenip "onunde ben varim gerizekali gorgusuz herif" diye bagirdim. Adam hic orali olmadi ve gecti oturdu. Haysiyet de kalmamamis ne yazik ki. Karaktersiz cok. Umarim bir an once uzaklasip daha saglikli bir hayata kavusuruz.
0
rusyalı kozmonot
(10.01.18)
(9)

Akşam yemeği?

narudocko
Şöyle sağlıklı, bol proteinli, besleyici bir(veya birkaç) yemek yapmak istiyorum ama ne yapacağımı bulamadım. Önerilerinize açığım. Tşkler.not: mevsim sebzeleri olursa harika olur.
Şöyle sağlıklı, bol proteinli, besleyici bir(veya birkaç) yemek yapmak istiyorum ama ne yapacağımı bulamadım. Önerilerinize açığım. Tşkler.

not: mevsim sebzeleri olursa harika olur.
0
narudocko
(09.01.18)
brokoli karnıbahar haşla ye.
0
mikahakkinen
(09.01.18)
humus ve sebzeler
fasulyeli salata
omlet ve haşlanmış sebze
0
sopiro
(09.01.18)
Karnıbahar haşlama, üzeri sarımsaklı yoğurt ve yağda az kavrulmuş nane - kırmızı biber.

Yalancı mantı gibi :)
0
cakabo
(09.01.18)
Kıymalı kapuska
Kıymalı, nohutlu pırasa
Kıymalı, dolmalık fıstıklı ıspanak
küp küp kerevizli, patatesli ekşili köfte
kıymalı erişteli yeşil mercimek
Fırında karnabahar graten
0
SiyamkedisiZorro
(09.01.18)
Domatesli kinoa ve tofulu sebze sote. Afiyet olsun ^^
0
lamira
(09.01.18)
Parça et yanına da sebze haşlama, brokoli karnabahar havuç patates kabak.
0
i was made for you
(09.01.18)
Dilim somon yanına ıspanak kavurma
0
aslinda sana ne
(09.01.18)
Tavuk sote, soole sogan biber baharatca zengin.
Yanina da mercimekli bulgur pilavi.
Ya da barbunya olabilir.
Yogurt cacik vs.
0
red g
(09.01.18)
Mevsim sebzelerini yeni gordum. Zeytinyagli kereviz olur o zaman havuc pattes filan
0
red g
(09.01.18)
(5)

Amerika'ya Mektup Gonderme (Transkript)

charles montgomery monty burns
Selam gensler,Amerika'ya iki tane, zarf icinde transkriptlerimi gondermem gerek. Sizce PTT ile mi gondermeliyim yoksa Fedex'le falan mi gondereyim? Daha once yurtdisina hic posta gondermedim. PTT'nin sitesinden hesaplayayim dedim 110 liradan acti hesabi... Fiyatlar hakkinda bilgisi olan var mi?
Selam gensler,

Amerika'ya iki tane, zarf icinde transkriptlerimi gondermem gerek. Sizce PTT ile mi gondermeliyim yoksa Fedex'le falan mi gondereyim? Daha once yurtdisina hic posta gondermedim. PTT'nin sitesinden hesaplayayim dedim 110 liradan acti hesabi... Fiyatlar hakkinda bilgisi olan var mi?
0
charles montgomery monty burns
(09.01.18)
hız ve güven elzemse fedex. değilse ptt.
0
507
(09.01.18)
PTT'nin o kadar tutacağını sanmıyorum, doğru hesapladığına emin misin? Transcript dediğin kağıt alt üstü, ben 5 liraya mektup göndermiştim zamanında.
0
i was made for you
(09.01.18)
acelesi yoksa ptt ile gönder. Amerika 2-3 günde ulaşır. sonrası Amerikan postasının işi o da merkezi bir yerse fazla sürmez. ayrıca 110 lirayi çok hesaplamışsın. transkript gibi bir sey en fazla 30-40 tl tutar.
0
helenart
(09.01.18)
Acelesi yok ya. 3 haftaya kadar ulassa yeter. PTT'ye bir sorayim oyleyse. Cok tesekkurler.
0
🌸charles montgomery monty burns
(09.01.18)
ptt ile ve kesinlikle takipli yollayin.
0
lanc
(09.01.18)
(7)

DVDScr izliyor musunuz?

sheeper
Malum Oscar dönemi yaklaşıyor, şöyle bi torrente baktım da hemen her adayın Dvdscr olarak filmi bulunuyor. Normalde filmleri sinemada izlemeyi tercih ederim, evde de brrip hd filmleri izliyorum. Oscar altın küre filmlerinin çoğu (bir kısmı en azından) çok geç vizyona girecek. Çok uzattım, siz bu şek
Malum Oscar dönemi yaklaşıyor, şöyle bi torrente baktım da hemen her adayın Dvdscr olarak filmi bulunuyor. Normalde filmleri sinemada izlemeyi tercih ederim, evde de brrip hd filmleri izliyorum. Oscar altın küre filmlerinin çoğu (bir kısmı en azından) çok geç vizyona girecek. Çok uzattım, siz bu şekilde indirip izler misiniz, sabaha mı bırakırsınız? (vizyona girince mi yani)
0
sheeper
(08.01.18)
normalde izlemezdim ama three billboard golden globe alınca dayanamadım indirdim. izlicem
birazdan.
0
yeteramadenedimherseyi
(08.01.18)
DVDScr'sine göre değişir. Örnek screenshot'lara bakarım, güzelse -ki çoğu sefer güzel oluyor düzgün yapılmış DVDScr'ler- izlerim. Çok izlemişliğim var.
0
gonion
(08.01.18)
Ben de geçen three billboard'u indirip izledim, gayet yeterli seviyedeydi. Sonra da The Disaster Artist'i indirdim, o da güzel. İzliyorum yani. Her filmin bu versiyonu düşmüyor zaten o yüzden fırsat olmuyor genelde.
0
i was made for you
(08.01.18)
Ben de sizin gibi ödül sezonunda tercih ediyorum bu formatı. Eskiden eleştirmen kopyası olduğuna dair yazı filan geçerdi şimdi o da yok. Kalitesi normal dvdden düşük ama izlenebilir sürümler oluyor.
0
Ufuk
(08.01.18)
nope. standartlarım var. en az 720p ve 6 kanallı ses olması lazım. tabii başka şansım yoksa düşürebiliyorum ama geç izler kaliteli izlerim.
0
washe
(08.01.18)
her sene bu zamanlar screener versiyonu düşen favori filmleri izlerim. çünkü oscar ve ödül sezonu muhabbetlerini okumayı, takip etmeyi çok seviyorum. zaten toplamda max 10 filmi böyle izlemiş oluyorum. en beğendiklerimi de hd düştüğü an veya vizyona girdiği zaman tekrardan izliyorum.
bunlar dışında sadece animasyon kategorisindeki filmlerin hd düşmesini bekliyorum. zaten genellikle tören öncesi 5'te 4'ü düşmüş oluyor.
0
steve rogers
(09.01.18)
izlemem, 720p web-dl versiyonunu beklerim en azından. özellikle bazı filmlerde görsellik çok önemli oluyor, ordan alıcağın keyif ciddi oranda düşücekse 2 ay daha bekler düzgününü izlerim. oscar'dan önce hepsi düşüyor zaten
0
semaforo de medianoche
(09.01.18)
(1)

İngilizce'den Türkçeye çeviri için yardım

gossipgirl
"Cognitive Responses to idealized media images of women: The relationship of social comparison and critical processing to body image disturbance in college women"
"Cognitive Responses to idealized media images of women: The relationship of social comparison and critical processing to body image disturbance in college women"
0
gossipgirl
(07.01.18)
kadınların medyadaki ideal imajına algısal tepkiler: üniversite çağındaki kadınlarda sosyal karşılaştırma ve vücut algısı bozukluğu arasındaki ilişki
0
i was made for you
(08.01.18)
(24)

bu abur cubur firmaları neden bu kadar şerefsiz?!

mehmed resad
çok sinirliyim ya piyasada ne kadar güzel bisküvi, gofret, çikolata varsa kaldırdı bu şerefsizler.. eskiden efsane olan ne kadar şey varsa şimdi çoğu piyasada ya yok ya da var olanların tatları bok gibi..evet!! bi de bu var.. bundan bi 10 yıl önce hepsi insanın canını çektiren cinsten şeylerdi.. şim
çok sinirliyim

ya piyasada ne kadar güzel bisküvi, gofret, çikolata varsa kaldırdı bu şerefsizler.. eskiden efsane olan ne kadar şey varsa şimdi çoğu piyasada ya yok ya da var olanların tatları bok gibi..

evet!! bi de bu var.. bundan bi 10 yıl önce hepsi insanın canını çektiren cinsten şeylerdi.. şimdi ne gofrette, ne bisküvide tat falan kalmadı ya?! neden hepsi bok gibi oldu bunların? neden tatlarıyla oynadılar?! tamam, enflasyon bilmem ne geliyor, 1 lira olmasın 2 lira olsun ama tadı güzel olsun, aynı kalsaydı ya.

hayır bi de yetmezmiş gibi zaga gibi aptal aptal ürünler sürüyorlar piyasaya. tuzlu mısırla çikolata karıştırmak nedir ya?!

allah hepsinin belasını versin sözlük.

edit: ayrıca tadı hala aynı dediğiniz şeyler varsa ve yazarsanız çok mutlu olurum. benim tadı hala aynı gibi dediğim vişneli brownie.

en çok özlediğim de eti sticks nane şekerli. allahın belası şerefsizler bundan ne istedi acaba çok merak ediyorum.
0
mehmed resad
(07.01.18)
Doğal şeker yerine rafine şeker kullanıyorlar. Kinder Bueno alıyorum. O da 2,75 TL. Bisküvi almıyorum artık. Güzel değil hiçbiri. Kremalı bisküvi yok piyasada. Kurabiye gibi bisküvi üretiyorlar. Kuru kuru yenmiyor. Olala sufle kek alıyorum bir de. Başka da bir şey yok.
0
dissendium
(07.01.18)
sanırım şu mısır şurubu denen şey epey etkiledi tadını. tüm abur cuburlar deli gibi şekerli.
0
jamiro
(07.01.18)
eti cin, çokomel ve eti puff, bunların dışında sevdiğim bişey kalmadı ne yazık ki

ha bir de 40 yılda bir canımın çektiği negro var.

düşün bak bu kadar monosogdyum glutamat basmalarına rağmen hala beğenmiyorsak kim bilir nasıl rezil şeyler aslında.
0
killerbee
(07.01.18)
geçen gün sorulmuştu benzeri bir soru. tatmin edici yanıtlar vardı. arayabilirsiniz.

yağ çok önemli. kalitesiz yağ kullanıyorlar. o kadar ki, katkı maddeleri ve yapay tatlandırıcılar koymasalar o yağla yapılan -şey- yenmeyecek kadar kötü gelecek damak tadımıza.

ekonomik sebepler ve kalitesiz malzeme kullanımı bu sonucu doğurdu.
0
dahinnotha
(07.01.18)
Cappuccino aromalı brownie vardı kaldırılalı yıllar oldu. Oysa çok da lezzetliydi yar etmediler bize.
0
burka
(07.01.18)
Eski ürünlerin kaybolması bir yana, mevcut ürünler de anormal bozuldu. Tadını net bildiğim ürünler dahi artık rezil edilmiş durumda. Her şeye aşırı derecede şeker basıyorlar artık. Şekeri seven insanı bile tiksindirecek boyutta. Çikolata alıyorsun, şeker ısırıyormuşcasına tada sahip.

Yine bir diğer taraftan bu ürünlerin boyutlarını da küçültüyorlar çaktırmadan. Bu da demek ki olay büyük ölçüde ekonomik bir sıkıntıdan kaynaklı.
0
skooma
(07.01.18)
açıkçası çok da iyi yaptılar çok da güzel yaptılar. tatları mahvolmasaydı hala aklım kayacaktı bu tarz ürünlere. ben olumlu yanından bakmaya çalışıyorum. geçen rulokat özlemiyle yanıp tutuştum, aldığım paketi bitiremeden çöpe attım resmen.

gerçi bunların kötüleşmesiyle ters orantılı olarak mahalle pastanelerinde falan bile baya yenilebilir tatlı ürünleri yapılmaya başlandı ve tatlı çeşitleri inanılmaz arttı. eskiden bi tavuk göğsü bi profiterol yallah idi durum, şimdi öyle mi ya. /: pastanelere dadanıyorum ben artık bu durumda. sen de boşver bisküvi falan, dark side'a geç.
0
treamorg
(07.01.18)
@burka, aynısı mıdır bilmiyorum ama kahveli brownie intense var 10lu pakette.
0
🌸mehmed resad
(07.01.18)
şu kurabiye kalktı gitti piyasadan, daha bunda nasıl iyi niyet aranır.

aytaslarmesrubat.com.tr

böyle leziz bir kurabiyenin tutulmaması ihtimali var mı? daha ucuza getirmeyi deneyip aynı tadı elde edemeyince piyasadan çekiyorlar, başka ihtimali yok. aynı tadı geçtim "meeh yerler ya bunu" bile diyemiyorlar düşün artık. kalanlar da bu meeh'ler işte.
0
kaichi
(07.01.18)
Müsadenle duyuruna ortakçı çıkacağım. Eski lezzetler yok gerçekten. Piknik diye bir bisküvi vardı 25 kuruş falandı o bile acayip lezzetliydi. Yok artık.
Uzun süredir snickers yemiyordum belki 3 sene olmuştur. Geçen canım çekti bir tane aldım. Leş gibi şekerli geldi tadı. Ben yemeye yemeye bana mı ağır geldi yoksa değşti mi tadı?
0
ismira007
(07.01.18)
bi öneride bulunayım o zaman.

'bolçi' bulursanız bi yerde, dinlenme tesislerinde oluyormuş, müthiş bi şey. ben markette fıstıklı çikolata istesem damak alıyorum mecburen ama bolçi varken damak'ın çok da adı geçmez gibi.. 10 lira falan bi kare çikolatası ama tadı muhteşem.

@ismira007, snickers da gerçekten değişmiş. geçen ben de twix aldım gerçekten, abartısız yiyemedim. bu kadar iğrenç olabilir. albeni bile daha güzel.
0
🌸mehmed resad
(07.01.18)
Doğal şeker diye bir şey yok. Yani var da hiçbir zaman abur cuburlarda tatlandırıcı olarak meyve ya da bal falan kullanılmadı. Şeker pancarından elde edilen şeker de rafine şeker.

Eti Burçak Sütlü Kremalı ve Eti Brownie'nin tadı hâlâ gayet güzel bence.
0
i was made for you
(07.01.18)
Şölen ve tadelle markalı ürünler hala güzel bence.
0
mahmut29
(07.01.18)
ulker peki ve eti turti'yi ozluyorum ya.
0
000000
(08.01.18)
Torku No.1 gayet guzel, eskinin guzel gofretleri gibi.
0
grobet
(08.01.18)
3 kutu rulokat faciasından sonra gerçekten artık herşeyi batırdıklarına inanıyorum. Neyse ki çokonat, eti cin, eti puf ve çokomel, negro aynı gibi, bir de Ülker çubuk kraker. Arkadaş yazmış da içi krema dolgulu doğru düzgün bir bisküvi yok.
0
mslny
(08.01.18)
ben de şunu merak ediyorum:
satışları nasıl?

sadece buraya yazanlar değil, çevremde de çok kişi bu şekilde düşünen. markete girdiğimizde bisküvü çikolatanın olduğu reyona hiç uğramayız bile.

eskisi gibi satmıyordur herhalde markalar. bir bilginiz var mı?
0
dahinnotha
(08.01.18)
ben bu yüzden üşenmeyip nestle'ye mail attım kısa ve öz niyetimi belli eden amacım da piyasaya ürünü yeniden sokmaları falan değil böyle duygu sömürüsü yaptım pirinç patlaklı gevrekleri çok severdim çocukken hep nestleciydik biz dededen falan neyse adamlar dönüş yaptılar 1 hafta sonra kadar, o ürün sizin pazarda satılmıyor biz sizi yerel sağlayıcılara yönlendirelim dediler sadece. insan bi adres yolla 2 paket yollayalım der falan. öyle yani. artık nestle düşmanıyım.

şaka bi yana bu konuyu bi ara araştırıcam çok merak ettim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.01.18)
di mi!

glikoz + fruktoz şurubu. o değil pastaneler falan bile kullanmaya başlamış sanki. yıllar evvel şekerpare almayı bıraktım. bu tarz şerbetli tatlılarda çok belli oluyor içine ne bok kattıkları. zehir gibi bir şey.

eti takılıyorum ben de. üzeri hitit güneşli kakaolu bisküvisi ve burçak'ın klasik versiyonunda pek tat farkı algılamıyorum. cin'de de. bunlar dışında bir şey almıyorum genelde.

yalnız etiketlerinde çatır çatır yazıyor şurup olduğu. sadece dozajını daha iyi ayarlamışlar belki, diyebilirim. ya da başkasının algıladığını ben algılamıyorum.

ülker'i zaten boykot edeli yıllar oluyor. nadiren dayanamayıp albeni alıyorum. birkaç ay evvel almıştım, o da kötü değildi sanki ama ondan emin değilim.

kurabiye ve kekler bundan en muzdarip olan grup sanki. ya da onlarda ne leş olduğu daha belli oluyor.

torku'ya hiç bakmadım ama en azından toz şekerleri düzgün. direkt pancardan üretilme diye biliyorum. adamlar şeker üreticisi sonuçta. ürünlerinde kendi şekerlerini kullanıyorlarsa belki denemek lazım.

özellikle paketlenmiş ürünlerde seçim şansı bırakmadılar. aslında imza kampanyası, sürekli protesto vs yapılsaydı iyi olurdu. seçme şansı cidden yok.
sigaranın alkolün sağlığa zararlarını anlatırken, kamu spotları vs ile, glikoz şurubunu, gluteni coşmuş ürünleri, gdo'yu pompalıyorlar maaşallah piyasaya.

keşke yasaklatabilsek bazı katkı maddelerini. sağlıklı şey yemek lüks oldu. ekmekler rezalet, şeker rezalet, abur cubur zaten rezillikte zirve yaptı, sebzeler anormal parlak, kalın, susuz ve çekirdeksiz mutant yaratıklar gibi vs. biz bunların hepsini de üretiyorduk ayrıca.

keyfimizin de içine ettiler artık en son. ben sigara içiyorum hala, sigaralar bile leşleşti.
0
godoşu beklerken
(08.01.18)
bu arada : #22164700

asıl olay budur. tahkimci eşş... liboş şerefsizlik olunca bir nanenin altında, savaşması böyle zor oluyor işte. elin dobermanı. git hallet diyorlar böyle tiplere, bunlar da gelip hallediyor.

bunu yapmak için vatanı, insanı falan sevmemek gerek cidden.

hani küfür eder misiniz falan filan diye soruyorlar ya, alın işte, buraya nadide küfürler sıralamak elzem aslında, hatta görev. entryde bahsi geçen bu adam(!) gibileri "benim oyum cahille bir olamaz" dediğinde işte o can alıcı soru beliriyor: "sen bizi sevmiyorsan oyun bırak eşit olmayı, keşke olmasa zaten. keşke sen var olmasaydın." aynı sebeple: liyakat önemli diyoruz, peki liyakat tek başına yeter mi?
0
godoşu beklerken
(08.01.18)
Şeker pancarı üreten çiftçiye zararını falan bilmem, doğrudur ama vücudunuz hangi şekeri yediğinizi anlamıyor emin olun. Yani şeker pancarından üretilmiş şekerden yapılan abur cubur yiyorum, günde beş çorba kaşığı bal yiyorum kafam raad diyen varsa demesin, hepsi aynı halt.

Sucrose, HFCS, invert sugar, honey, and many fruits and juices deliver the same sugars in the same ratios to the same tissues within the same time frame to the same metabolic pathways. Thus, if one accepts the proposition that a given product will be sweetened with one of the fructose-containing nutritive sweeteners, it makes essentially no metabolic difference which one is used.

Aşağıdaki linkten detaylıca okuyabilirsiniz şeker ve şuruplar nedir ne değildir.

ajcn.nutrition.org

İdeal olan kaynağından bağımsız olarak tatlı şeyleri çok minimal düzeyde tüketmek.
0
i was made for you
(08.01.18)
Doğru, gerçekten çok çok kötü şu anki aburcuburlar. Acı bir tat kalıyor ağızda, tatlı değil sanki.
0
roket adam
(08.01.18)
@godoşu beklerken
Yazdıklarına katılıyorum.
Bildiğim kadarıyla o kanun cargill denen firma için çıkarılmıştı. Adamlar bir ülkede kanunları kendilerine göre değiştirtip öyle işletme kuruyor.
0
ismira007
(08.01.18)
yukarıda alıntılanan makale bilgisinin biraz yanıltıcı olabileceğini düşünüyorum. konu şeker başlığındaki her şeyin monomerinin şeker oluşu değil sadece. olay iki şeker arasındaki yapısal farkın sindirim ve emilim gibi metabolize olma süreçlerindeki fark ve bunun etkisi (artı içine katıldıkları şeyi daha stabil hale getirdiği söylenen şurupları, şurup haline getiren kimyasal reaksiyonlar dizisinin başka maddeler oluşturup oluştuurmaduğının sorgulanması):

*linkini verdiğiniz makalenin yazarı John S White, ufak bir arama sonucu, anlaşılıyor ki Atlanta'da "White Technical Research" adlı "danışmanlık" hizmeti de veren bir fimanın sahibi. Bu adamlar bize danışmanlık yapmıyor, şirketlere yapıyor. Küçüğünden (pastane zinciri olsun), büyüğüne (monsanto, cargill, vs.)

conflict of interest'i bağımsız çalışır gibi göründüğü için yok. kötüye kullanmak isterseniz güzel bir yöntem.

* ben de size açıktan conflict of interest'i olan bir makalenin commentary linkini vereyim.
www.jci.org ki aynı article bu şurupların tüketici algısında yarattığı olumsuz etki yüzünden ürünlerinin reklamını hfcs free diye yapmaya başladıklarını da söylüyor.

(mısır şurubuna alternatif şekilde metabolize olan şeker pazarlamaya çalışıyorsanız mesela burada olası bir bias sahibi olmanızın bir anlamı olabilir. yoksa tüm bias'in mısır şurubu kullanan dev firmalar lehinde olması gerekiyor, diyerekten burada belirtilen conflict of interesti çok ciddiye almadım.)
buna göre makalede fruktozun glikoza göre farklı metabolize olmasından bahsediliyor. yani bunlar elbette monomer hallerinde "şeker" ama bunların insan vücudunda değişik miktarlarda alımı ile oluşan değişim de başka.

bakın bu makalede fructose'un insulin sensitivity'si üzerine etkisi yüzünden diabet yaratma riskine (bahdesilen insulin sensitivity düşmesinde şüphesi edilen olayla ilgili makale abstraktı: www.ncbi.nlm.nih.gov ve früktozla ilgi makale olmayan bir yazı da burada www.medpagetoday.com )

karaciğere dişe daha fazla zarar verdiğinden de bahsedilmiş.

artan adiposity (adipose tissue yağdan oluşan dokuydu bildiğim kadarıyla, obezite faktörü yani bu, zaten makalede öyle bir kısım olacaktı)
yani çalışmada aynı sürede glikoza kıyasla aynı miktarda fruktoz tüketenler belirgin şekilde fazla kilo almış.

belirtildiği gibi bu çalışmadaki eksiği değerlendirmeciden aynen alıntılıyorum ki: "the study stops short of showing whether fructose consumption would decrease insulin sensitivity to the same degree in the absence of visceral fat gain. Statistical analysis of the available descriptive data appears to suggest that the changes of body fat and insulin sensitivity are not necessarily codependent. "

ama bence bu tam anahtar nokta: aynen dediğiniz gibi sağlıksız şeyleri fazla tüketen, şeker ve yağ içeriğine yönelen kimseler dün kiloluyken bugün morbid obezlerse sebebi bu olmasın?

yani aşırı miktarda glikoz tüketen insan vs aşırı miktarda früktoz ve türevlerini tüketen insan diye düşünürseniz fark ortaya çıkıyor. visceral fat'iniz olması için obez olmanız gerekiyor zaten. e olduktan sonra fruktoz ciddi zarar verecek demek oluyor:

bu arada meyvedeki fruktozla sofradakinin farkı neyle beraber tüketildikleri demiş bir doktor:

www.diabetesdaily.com

yani şimdi bu doktor da işine geleni söylüyor olabilir. ama dünyaya baktığınızda, artan obeziteye baktığınızda adamın söylediklerinde bir mantık görüyorsunuz. bu bok aynı bok olsa da, bir meyvede bunun metabolize olması ve absorpsiyon süreçlerini yumuşatan ve yavaşlatan etkenler var diyor. (glikoz mu fruktoz mu geyiği bir yana)




daha kapsamlı bir makale buldum, belirtilmiş bir conflict of interest de yok daha doğrusu araştırmacı olmadığuı beyanında bulunmuş, hepsini şu an okumam maça ister, bir kısmını okuyup bir kısmında göz gezdirdim diyeyim, ilk bakışta diğerlerinden daha iyi gibi geliyor: www.ncbi.nlm.nih.gov

Bu makaleye göre iki yanda da çoğu iddia aslında inconclusive, bu sonuçları çıkaracak long-term study'ler henüz mevcut değil.

HFCS'e olumsuz bakanlara eleştirisi ise abartılı şekilde yüksek doz alımlarında yapılan çalışmalarının sonuçlarını değerlendirmiş olmaları. Zİra o da şöyle diyor: "The issue of dietary fructose and health is linked to the quantity consumed, which is the same issue for any macro- or micro nutrients. "

Fakat o noktada aklıma morbid obezler ve genelde obezite geliyor. Tamam obezite fruktoz hatta HFCS arasında doğrudan anlamlı korelasyon kurmaya kalkmasınlar, eleştirildiği gibi, ancak o zaman bu çarpıcı paralel artışın sadece tesadüfi olduğunu gösteren kanıtları sergilemeleri gerekiyor. Dolaylı ilişkinin tam nerede dolaylandığını da göstermek lazım. "Henüz çalışmalar yok" demek "ilişki yok" demek değil.

Conclusion'ın baş kısmına bakarsınız diğer önceki makale değerlendirmesinde bahsettiğim faktörler yarı yarıya olumlanmış. Yani hem doğrulanmış hem sorgulanmış. Bir göz gezdirirseniz anlarsınız.

Ancak şunu da aklınızda bulundurursanız güzel olur: Inconclusive olan ne? "It appears that fructose does cause..." mealinde cümlelerde hangi çalışmalar eleştirilerle beraber doğrulanmış? Peki bu dietary sugar tipi hakkında olumlu bir şey söylenmiş mi?
0
godoşu beklerken
(08.01.18)
(24)

canan karatay denen güzellik

doxanikee
bu hanımın gözünüzdeki imajı ne? nedir sizin için inandırıcılık seviyesi?edit: dümdüz yüzeysel fikrinizi soruyorum, herhangi bir mantıklı temele dayanmak zorunda değil.
bu hanımın gözünüzdeki imajı ne? nedir sizin için inandırıcılık seviyesi?

edit: dümdüz yüzeysel fikrinizi soruyorum, herhangi bir mantıklı temele dayanmak zorunda değil.
0
doxanikee
(07.01.18)
belli yaşın üstündeki insanları dikkate almamak lazım.
0
rhan
(07.01.18)
Kendinden emin yaşına göre oldukça aktif. zihni açık.
Hani senin de ekşi deki belirli kişiler hakkında yaptığın yorumlara baktım da hiç mi kimseyi sevmezsin anlamadım?

Her bir entryin: yaramaz adam, boş adam... devam edip gidiyor böyle. Bir doğru sen mi kaldın?
0
1adam
(07.01.18)
şimdi ben sıradan vatandaş olarak herhangi bir uzmanın seviyesini ölçecek durumda değilim elbette ama bana biraz boş yapıyormuş gibi geliyor açıkçası. sağlıkla ilgili neredeyse her alanda konuşması, agresif ve keskin çıkışlar yapması vs. hoşuma gitmiyor ve benim gözümde güvenilirliğini zedeliyor.

bak mesela islamcı bi dayıt var, ibrahim saraçoğlu muydu ismi, şu her şeye kür yapan bitkisel reyiz. bir sağlık sorunum olsa essahtan o adamın dediklerini denerim. belki işe yarar, belki yaramaz ama o adamın kötü niyetli veya agresif olduğunu düşünmüyorum. zaten adamcağız o otu karıştır, bunun suyunu iç vs. diyor yani gidip de zayıflama hapı satmıyor sana.

canan karatay öyle değil. taam belki o da bi şey satmıyo ama çok agresif ve ister istemez "bu ablanın derdi ne?" dedirtiyor. o yüzden ben şahsen canan karatay'ın söylediklerinin hiçbirini ciddiye almıyorum. "yalan yanlış konuşuyo" demiyorum. dediğim gibi, söylediği çoğu şeyin doğruluğunu teyit edecek veya kendisini yalancı olmakla suçlayacak birikimim yok ama tavrı bana itici ve temelsiz geliyor. güvenilir bulmuyorum.

"şarlatan" diyemem, o fazla ağır olur ama biraz fazla medyatik ve arıza geliyor bana. "hmm uzman böyle söylemiş bak" deyip de ciddiye almamı sağlayacak bir ağırlığı yok gözümde.
0
der meister
(07.01.18)
bir doktorun bu kadar net kesin konuşması doğru gelmiyor bana. o yüzden güvenilirliğini pek yüksek bulmuyorum. mesela bu sağlık konusunda bi site var aynı zamanda youtube'da da birkaç videosu var fitekran diye o adam da doktor bu tür konularda konuşurken her ihtimalden bahsediyor allah gibi net konuşmuyor bu kadın sanarsın hücrelere fısıldıyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.01.18)
az biraz dogruyu soyledigi icin halk tarafindan hep dogruyu soyledigi dusunulen, kendine kazanc icin halkin sagligini tehlikeye atan yasli bi kadin
0
beriberi
(07.01.18)
Kendini bilim adamı sanan bir adet doktor, başka bir şey değil.

scholar.google.com.tr

Buradan bakabilirsiniz mükemmel akademik geçmişine. Devlet hastanelerindeki herhangi bir doktorumuzdan daha üstün değil yani kendisi ama durmadan konuştuğu için darphane tabii.
0
i was made for you
(07.01.18)
kimi dedikleri doğru olabilir, işin uzmanı değiliz bilemeyiz. ama her 3 cümlesinin sonuna "bunu şu kitabımda yazdım, siz de okuyun" diye ticari kaygı sıkıştırdığı için amacının belli olduğunu düşünüyorum.
0
507
(07.01.18)
Dinlediğim, okuduğum biri değil. Orda burda fotoğraflarını gördüm, bir veya iki kez konuşmasına denk geldim, hakkında konuşulanlardan gözüme çarpanlar oldu.

Genel kanım der maister +1

Saraçoğlu eskiden arada bitkilerin içerikleri için danıştığım, güvenilir bulduğum biriydi. Şimdi o tür şeylere gerek kalmadığı için sitesine pek uğramıyorum.

Son yıllarda şunu yiyin şunu için diyenlerin tümüne karşı kapalıyım. Zira işin suyunu çıkardılar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.01.18)
Ben çok inandırıcı bulmuyorum. Kendi meslek hayatında farkettiği durumları farklı yönden düşünmeden kesin doğrularmış gibi savunuyor. ve bunu yaparken çok dikkat çekerek abartarak yapıyor.
0
zimbirik
(07.01.18)
%99
0
gezegen olan pluton
(07.01.18)
Meyve dahi yedirmemesi hiç mantıklı gelmiyor. İnsanları asansöre bindirmiyor, merdivenlere de yönlendirmiyor, hepten binanın dış yüzünden dağcı gibi tırmandırıyor, en zora yönlendiriyor yani. Tuhafıma gidiyor. Binyıllardır ekmek yiyen bir topluma tak diye ekmeği kes demesi acaip. Bi orta yol bulabilmeli doktor sıfatıyla. İyi niyetine çok inanıyorum ama dan dun dayatması hiç mantıklı gelmiyor.
0
yaren
(07.01.18)
çoğu sözünü takip ediyorum. yanlış anlaşıldığını ve bunun temel noktasının televizyonlara çıkmak olduğunu düşünüyorum. tv'lere çıkan her doktor/araştırmacı/profesör.. ne olursa olsun popüler olduktan sapıtıyor ya da sapıtmış gibi gösteriliyor.

yani tv'lere çıkmasa kendine olan güvenim artar.

ticari kaygıları olan biri olduğunu düşünmüyorum. zaten zengin biri. kitapları 10 -
15 lira civarında satılıyor ve internetten bile bulunabilir. velhasıl kitap satmak adına popüler olacağını söylemenin doğru olduğunu düşünmüyorum.


televizyona ve haberlere çıkmasını kendi adına doğru bulmuyorum. toplumda olumsuz bir imaja sahip. çıktıkça daha fazla dalga geçiliyor.

kız arkadaşım onun önerileriyle beslenerek hayatını düzene soktu. ailesi de bu tarzda besleniyormuş. gerçi kız arkadaşımla yemek yemek ya da bir yere gitmek işkence oldu, ama o da canan karatay'ın sorunu değil. canan karatay'ın yemeyin dediği şeyler "bundan bir lokma yersen ölürsün" anlamına gelmiyor asla.

facebook'ta sağlıklı yaşıyoruz adında bir grup var. orada da canan karatay'ın diyetiyle (aslında bir diyet değil, yaşam tarzı) beslenenlerin geçirdikleri sağlık evrimine bir çok örnek var.
0
dahinnotha
(07.01.18)
@yaren

aslında söylenenlerin yanlış anlaşıldığını düşüyorum.
meyve yemeyin diyor ve ekliyor "biz meyve yemeyin derken, akşam yemeğinden sonra bir kilo yenilen meyvelerden bahsediyoruz. bizde alışkanlıktır, yemekten sonra, tatlı niyetine kilo kilo meyve ailecek. bunu yapmayın diyoruz."

ama toplumda şöyle algılanıyor "şeker en tatlı zehirdir. meyve şekerdir. meyve yerseniz ölürsünüz. bir dilim elma bile yemeyin." işte burası doğru değil -ki kendisi de bunu demiyor zaten-.

ekmeği de bin yıllık bir gelenek diye düşünmemek lazım. ben 10 ya da 15 yıl önce yapılan ekmek ile şuanki ekmek arasında hiç bir benzerlik olmadığını görebiliyorum. ekmeği geçtim, buğday ununda bile çok fazla katkı maddesi var. içindekiler kısmını okuyunca bunu görüyoruz: topaklanma engelleyici, beyazlatıcı... aslında mevzu, genetiği değiştirilmiş buğdaydan yapılan ve içine bir çok katkı maddesi koyulan undan yapılan bol katkılı ekmeği yememek.

yoksa yine kendisi doğal yolla üretilen gıdaların tüketilmesinde sakınca olmadığını ama doğal yoldan yapılmışını bulamadığımız için en iyisinin hiç tüketmemek olduğunu anlatıyor.
0
dahinnotha
(07.01.18)
Şeker konusunda abarttığını düşünsem de palm yağı ve mcpd konusunda tamamiyle wiki bilgisine sahip birisi. Neden diyecek olursanız:
Palm yağı dediği yağ ayçiçek mısır gibi tek bir yağ değildir. etli kısım ve çekirdekten toplamda 6 çeşit yağ ve fraksiyonları elde edilir. (Detaylıca anlatırım gerekirse) Bunların hepsini zehirmiş gibi, damarı tıkar vs gibi anlatması zırvalık resmen.
2-mcpd ve 3-mcpd ise sadece palm değil tüm yağlarla tuzun etkileşmesinden oluşur.

Bu saçmalamasından sonra firmalar palm-free diye millete itin önüne koysan üzerine sıçmayacağı yağlar yedirmeye başladı/başlayacak.

Not: yağ sektöründenim ve adı bilinen tüm firmaların hangi yağı kullandığını biliyorum (neredeyse)
0
ismira007
(07.01.18)
@ismira peki bu palmiye yaginin yagmur ormanlari alanlarina dogru gititkce yayilmasi, orangutanlarin yasam alanlarini elinden almasi, bolgedeki yerlileri yerinden etmesi gibi olaylari ne olacak?
saglik acisindan palmiye yaginin zararlari da zaten malum, dediginiz dogru, daha kotusu de gelebilir, fakat bu su andakinin kotu olmadigi anlamina gelmiyor.

dr. karatay seker hakkinda guzel konusuyor, bugday konusunda glutenden bagimsiz bazi hassasiyetleri olan bir insanim bugday ile ilgili bir belgesel vardi, yani sanki ikinci dunya savasindaki naziler gibi bahsedilmisti, tam korku filmi gibiydi. zaten ilgisi olanlar bugdayin nasil yayilmaci oldugundan, insanligin tarim devrimi ile nasil cekirgelestiginden haberdardirlar.
0
mavicorap
(07.01.18)
@mavicorap ben sadece palmin direkt olarak vücuda etkisini söyledim. Yağmur ormanları konusunda hemfikiriz.
Palm yağlarının sıcaklık ve katı yüzdesi grafiği:
i.hizliresim.com

Palm kernel yağlarına ait grafik:
i.hizliresim.com
0
ismira007
(07.01.18)
Palm yağıyla ilgili şöyle bir sıkıntı var: Normalde tüm yağlar ısındığında, yanma noktasını geçerse yağ asitleri mutasyona uğrar, vücuda girdiğinde de atık madde olarak serbest radikalleri açığa çıkarır, bunlar da hücrelere nüfuz ederek hücrelerde değişime neden olur. Bu değişim de bildiğimiz kanser. Dediğim gibi, bu tüm yağlar için geçerli; zeytinyağı tereyağı ayçiçekyağı pam yağı fındıkyağı fark etmiyor. Şimdi bu noktada paml yağının ayrıştığı nokta şu: Zeytinyağını ya da diğer yağları sıcak ya da soğuk kullanmak bizim elimizde, dikkatli kullanırsak, yani yakmazsak bize zarar vermez ama palm yağı için böyle bir durum yok. Palm yağının ilk hali oldukça katıdır, yani akışkanlığı çok düşük olduğu için kullanılabilirliği yoktur soğuk halde, o nedenle piyasaya sürülmeden önce uzun bir süre kaynatılarak akışkan hale getirilir, bu aşamada da yağ asitleri yanmış olur. Piyasaya da bu şekilde verilir ve kullanılır. Yanş yanmış halde, o nedenle yanmış yağın tüm zararları barındırır kullanım aşamasında, sıkıntısı bu.
0
angelus
(07.01.18)
Benim için bilimsel konularda konuşan birinin güvenilir olması için, söylediklerinin bilimle çelişmemesi gerekir. Canan Karatay'ın söylediği şeylerin büyük kısmı çelişiyor, artık konuşmalarını dinlemiyorum, belki arada çelişmeyen şeyler söylüyordur. Sansasyon olanlara açıp bakıyorum, onların arasında çelişmeyen yok gibi. Nihayetinde tabii ki güvenilir değil, toplum sağlığı açısından büyük risk.
0
evrim halkasi
(07.01.18)
şarlatan
0
haykorsamdunyaya
(07.01.18)
@angelus,
Palm yağının (kernel de aynı) yanma derecesini 230 olarak not almışım ben. ismira007'nin verdiği grafiğe bakınca erime noktası yanma derecesinin çok altında.
Benim not mu hatalı, yanlış anladığım bişi mi var acaba?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.01.18)
Angelus,
Palm yağı ve diğer bütün rafine yağlar (zeytinyağı rafinesi hariç) rafinasyonun son basamağında deodorizasyon denilen işleme tabi tutulur. Bu işlemde sıcaklık 220-240 derece arasındadır ama 240 dereceyi geçmez sıcaklık. Çünkü 240 dereceden sonra yağda trans yspı oluşmaya başlar. Senin dediğin gibi akışkanlık sağlama gibi bir durum söz konusu değildir.
Evet 20 derecelerde işlem yapılmaz ama kritik 240 derece de aşılmaz. Ya da kase, paket margarinler haricinde nutella vs gibi markalara özel yağlara tuz koyulmaz bu nedenle de mcpd oluşmaz.
0
ismira007
(07.01.18)
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi palm yağının 200 derecenin üstünde rafinesi halinde kansorejen haline geldiğini açıklamıştı, Nutella'nın Türkiye genel müdürü bile palm yağını 200 değil 80 derecede ısıttıklarını açıkladı. Yani bu durumda palm yağınının ısıtılmasının 240 dereceyi geçmedikten sonra zararlı olmayacağını düşünmek pek doğru bir yaklaşım değil. Ha şimdi Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi yanlış biliyor derseniz ona da tamamım ben.
0
angelus
(08.01.18)
ben yazdığı kitapları çok mantıklı buluyorum. uygulayınca da çok güzel sonuç veriyor. ama medya önünde neyi nasıl söyleyeceğini ayarlayamıyor.

söylediklerini değil yazdıklarını dikkate alırsan inandırıcılık oranı %99.
0
babilbaligi
(08.01.18)
et yediğimde başım ağrıdığı için bu kadına pek inanmıyorum.
0
for day to break
(08.01.18)
(7)

Netflix Neden Tüm Sezonları Aynı Anda Yayınlıyor?

legalize marijuana
Soru Başlıkta.
Soru Başlıkta.
0
legalize marijuana
(07.01.18)
üyelik süresini uzatmak için her hafta bir bölüm atma çakallıklarına başvurmasına gerek kalmayacak kadar kaliteli platform.
0
doxanikee
(07.01.18)
Periyodik atmasi icin bir sebep yok. Reklam ile gelir kazansaydi duzenli atmanin faydasi olurdu. Dizinin hype’i ile olusan bi sonraki bolume daha fazla reklam geliri bulmaya calismasina gerek yok.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(07.01.18)
@eksi sozlukte eksiyen adam, fi'deki gibi her bölüm gizli reklamla kazançlarını katlayabilecekken neden yapmadıklarını soruyorum. neden para kazanmak istemiyorlar?
0
🌸legalize marijuana
(07.01.18)
www.businessinsider.com

Çünkü niye yayınlamayalım diyor Netflix yöneticisi de.

Yani neden para kazanmak istemiyorlar gibi bir soru sormak çok komik, koskoca Netflix senin düşündüğünü düşünmüştür emin ol. Belli ki giren çıkan yok adamlara.
0
i was made for you
(07.01.18)
@i was made for you hmm cevabımı aldım sanırım:

But Sarandos gave another reason why Netflix releases full seasons: it has found that people tend to watch only one show at a time.

"If you decide tomorrow you want to watch 'Breaking Bad,' you’re going to spend the next two months watching all of 'Breaking Bad' before you move on to something else," Sarandos said. "Which is radically different than, you know, a show a night viewing the way people used to do."
0
🌸legalize marijuana
(07.01.18)
bölüm bölüm verse de hepsini birden verse herkes 1 kez izlediği için, iki durumda da izlenme sayıları pek değişmiyordur, mantıken böyle olmalı
0
gezegen olan pluton
(07.01.18)
@legalize marijuana, reklam var. fi yi bilmem de, netflix in kendi dizilerinde her bölümde bir şeyler çıkıyor. daha demin izledim mesela the ranch in bir bölümünü, orada marriott otellerinden bahsediyorlar. her 2 bölümde bir var bu.

diğerlerinden aklımda kalanlarda genelde uber, birkaç içki markası bilmemne. var yani. fi yi bilmiyorum ama izlemedim hiç. orada belki çok daha fazla vardır.

netflix şu an için para peşinde değil, ve doxanikee nin dediği gibi çakallıklarla insanları germek istemiyorlar. sonuçta adam tek üyelikle (ki bence ucuza bir hizmet - tr netflixinin contenti artınca daha da güzel olacak tabi) 4-5 kişiye ister bilgisayarlarından, ister telefonlarından içeriği izleme şansı veriyor.

abim kendi evinde salonda tv den izliyor, bizim evde hanım çocuğu uyuturken telefonda ben de pc de izliyorum aynı anda. hem de çok düşük bir rakama. hatta vodafone utanmadı, 3 ay da bedava verdi.

tüm sezonları yayınlaması, gerksiz hustlellara gerek duymaması. ingilizce ama, aşağıda adamlar açıklamış.

“There’s no reason to release it weekly,” Sarandos told HitFlix. “The move away from appointment television is enormous. So why are you going to drag people back to something they’re abandoning in huge numbers?”

But that’s not all. Serandos also said that people’s viewing habits have changed in another key way. Instead of juggling multiple shows at once and watching new episodes each week, people want to dive into one show at a time and binge-watch it until they’re done.

Ki ikincisi doğru gayet, var mı aramızda 5 farklı diziyi tek tek bölümle izlemekten keyif alan. my episodes comdaki verilerime göre, totalde 145 dizi izlemişim, özellikle üni yıllarında her gün sevdiğim bir dizinin yeni bölümü çıkardı, tek tek izlerdim ve küfrederdim niye böyle yapıyorlar hepsini versinlerr diye. netflix yapıyor işte abi. hani çok salak saçma bir şkeilde bozmazlarsa ya da paypal, booking.com, wikipedia gibi akgötler engellemezse, ömrüm boyunca öderim parasını.
0
liriamer
(07.01.18)
(7)

üniversitede hoca takması

tekbeer
şu anda net bir biçimde başıma gelen bir durum.ödevi discord'tan pdf şeklinde teslim etmem lazımmış, etmezsem 0 alacakmışım fakat discord'ta gruba girince attığım mesajı silip beni sunucudan engelliyor.yeni bir hesap açıp tekrar sunucuya katıldım, yine aynı şekilde attı beni sunucudan.net bir şekild
şu anda net bir biçimde başıma gelen bir durum.

ödevi discord'tan pdf şeklinde teslim etmem lazımmış, etmezsem 0 alacakmışım fakat discord'ta gruba girince attığım mesajı silip beni sunucudan engelliyor.

yeni bir hesap açıp tekrar sunucuya katıldım, yine aynı şekilde attı beni sunucudan.

net bir şekilde taktı yani. aramız da limoniydi zaten. ödevden not verirse finale gerek kalmadan geçtiğimi bildiği için ödevi teslim ettirmemeye çalışacak.

ne yapabilirim? yardıma ihtiyacım var. nasıl mücadele edeceğimi bilmiyorum.

not: adamın adresini biliyorum. şeytan diyor kuryeci kılığına gir. sonra yüzüne maske tak. elindeki levyeyle adamı bayılt geç. ağzını burnunu dümdüz et. durum bu yani. şu anki ruh halim.
0
tekbeer
(06.01.18)
ilerde dava acarim diyorsaniz

e-hizmet.tnb.org.tr
0
her giriste sifresini unutan adam
(06.01.18)
hocam hem okulun enstitü bölümünün mailine hem de hocaya mı mesaj atayım? ekran görüntüleri ve video var elimde. ispatım her türlü var. bu dediğinizi yapmak mantıklı geldi. hemen yazıyorum.
0
🌸tekbeer
(06.01.18)
hocanın bana takmasının sebebi bir arkadaşım. siyasi tartışmaya girdiler hafiften. hoca sınıfta kemal kılıçdaroğlu'na "gandi kemal" dedi diye arkadaşım dayanamadı ve ufak bir tartışmaya girdiler. en sonunda hoca ettiği laftan dolayı özür diledi. ben hiç karışmadım fakat arkadaşımın yanında oturuyorum diye oradan beni de kafaya taktı. akp propagandası yapıyor.

@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim fen edebiyat fakültesine ve hoca'ya mail atacağım birazdan. dediğin şeyleri yazacağım ve kibar olacağım. bölüm başkanını da eklemeli miyim mail'e ya da bir başka kurum vesaire?

bu arada çok teşekkür ederim yardımlarınız için. daha 2. sınıfım. yol yordam da bilmiyorum. ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. bu dersi üstten alıyordum. üstten aldığımı bilmesine rağmen benimle uğraşıyor.
0
🌸tekbeer
(06.01.18)
ya çok saçma değil mi? üniversitede hoca istese bırakır böyle işlere gerek yok ki? mesela ne bileyim okul mailiyle üye olunmadıysa banlıyo olabilir mi? hatta belki otomatik falan? ya da isim soyisim açık belli değilse falan. koskoca hocanın çocuk gibi uğraşması çok saçma geldi. yani hoca takmaz demiyorum da yöntem çok anlamsız.
0
ghilleinthemist
(06.01.18)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim @ghilleinthemist

biraz daha açıklayıcı anlatayım o zaman. adama 1 haftadır mail atıyorum discord linkini vermesi için. fakat hiçbir şekilde geri dönmedi. ben de sandım ki mail'leri görmüyor. ama emin olmak için fake bir hesap açtım. [email protected] tarzı bir şeydi. 06 da hocanın memleketi. neyse yazdım buradan. direkt cevap verdi linki attı. o sayede girebildim zaten kanala. yoksa hiç giremeyecektim. adam prof doç ya da asistan değil bu arada. bilgisayar mühendisi diye geçiyor. herhangi bir sıfatı yok. 3-4 tane ders veriyor bizim bölümde. eski sayılmaz yeni geldi buraya zaten. 2 sene filan olmuştur.

neden böyle çocukça davranıyor diye soruyorsanız, inanın ben de bilmiyorum.
0
🌸tekbeer
(06.01.18)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim

(git: i.hizliresim.com )

dediğiniz taktik bu sonucu verdi. üslubunu görüyorsunuz zaten ilgili kişinin. işin içine kurum lafı girince cevap verdi. 4 gündür cevap vermiyordu. bugün başka bir mail ile bu mesajı attım.
0
🌸tekbeer
(09.01.18)
"kanıtlayacan" mı, bunu hoca yapan ülkeye ve okula tüküreyim.
0
i was made for you
(09.01.18)
(11)

Evlilik sözleşmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

benim adim kerim hepinizi severim
Diyelim deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi. Bu durum tabi ilk duyulduğunda kulağa hoş gelmiyor. Sen evliliğin daha başında ayrılma ihtimalini düşünüyorsun. Evlilik hayat boyu birlikte olma sözü sonuçta, bu sözü verirken bir takım tereddütlerinin, güvensi
Diyelim deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi. Bu durum tabi ilk duyulduğunda kulağa hoş gelmiyor. Sen evliliğin daha başında ayrılma ihtimalini düşünüyorsun. Evlilik hayat boyu birlikte olma sözü sonuçta, bu sözü verirken bir takım tereddütlerinin, güvensizliklerinin olduğunu gösteriyor evlilik sözleşmesi.

Diğer bir yandan mantıklı düşününce de evliliklerin neredeyse yarısı boşanma ile sonuçlanıyor ya da mutsuz bir şekilde sürdürülmeye çalışılan evliliklerde dolu her yer. Bu insanların hiçbiri yola boşanacağız, mutsuz olacağız diye başlamıyor doğal olarak. Seneler içerisinde neler yaşanacağını, aynı evi paylaşınca herşeyin aynı kalıp kalmayacağını, insanların zaman değişip değişmeyeceğini nasıl bilebilirsiniz ki?

Sonuç olarak sorum şu: Evlenme aşamasındayken size evlilik sözleşmesi teklif edilse ne düşünürdünüz?
0
benim adim kerim hepinizi severim
(05.01.18)
helal olsun akıllıymış der mutlu olur yapardım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.01.18)
Teklifin içeriğine bağlı.
0
simderun
(05.01.18)
"deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi."

muthis soguk ruzgarlar eser.

ama bosananlar da evlenirken bosanmak uzere evlenmedi.

birbirini cok seven iki insanin zaman icinde kanli bicakli olabilecegine tanik olmuyor muyuz?

soguk ruzgarlar kesilince prensipte anlasarak imzalardim herhalde :)
0
tabudeviren
(05.01.18)
@camussar +1
0
eksimeksi
(05.01.18)
Ask gecici bir seydir. Kadinlarin ozellikle bunu yapmasi gerekli. Kendilerini korumalari lazim.
0
Traveller
(05.01.18)
evlilik hayat boyu birlikte olma sözü değil. evlilik bir formalite. toplum içerisinde baskı görmemek ve bir takım yasal kolaylıklar için yapılan kağıt üzerinde sözleşme. taraflardan birinin cayması sonucu feshedilebilen ve yükü ağır olan bir sözleşme. bu yüzden evlilik başında yapılabilecek bir sözleşme bu yükü hafifletiyor. hatta şunu söyleyeyim; eğer gerçekten çok seviyorsan böyle bir sözleşme yaparsın. yarın birgün ayrılırsan karşı tarafa daha fazla zarar vermeyi engellersin.

''Diyelim deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi.'' e tamam? deli aşığım ben ona, istediği bir sözleşme mi batacak gözüme :) ki zaten yukarıda sözleşmeyi nasıl yorumladığımı yazdım.

edit: ayrıca kro değil kıro.
0
air
(06.01.18)
evlenmezdim sözleşme teklif edilirse.
0
blacksky
(06.01.18)
Düz mantık olmakla beraber yazdıkların "düz mantık çerçevesinde" doğru olabilir.
Yalnız atladığın önemli birşey var; kimse evlenmek zorunda değil. Yani birbirlerini çok seven iki insan evlenmeden de gayet mutlu bir birliktelik yaşayabilirler ömür boyu, bu tarz bürokratik ihtimalleri de düşünmeye gerek kalmaz o zaman. Evlilik zaten; "ben artık bu saatten sonra paaymış pulmuş benimmiş seninmiş demeyeceğim" diye düşünener ve bunu söyleyebildikleri kişiler için var. Yoksa kimse kimseyi zorlamıyor zaten.
Yani atıyorum hukuki bir sebeple evlilik yapmak zorundasındır; vatandaşlık alma, çocuk velayeti vs o zaman nasıl sözleşme yapılması mantıklıysa , gerçek evlilik yaparken de o kadar mantıksız.
0
jimjim
(06.01.18)
Zaten evlenmeyi planlamıyorum ama eskaza olursa sözleşmeyi teklif eden taraf ben olurum zaten.
0
cleric
(08.01.18)
Yav hepinizin mi holdingi var ne evlilik sözleşmesi.

O kadar zengin olsam net yaptırırdım. Ben onca servet yapacağım kadın sırf benimle evlendi diye yarısını alacak boşanırken yok ya.
0
i was made for you
(08.01.18)
1 Ocak 2002'den beridir evlilikte ortak edinilmiş malların paylaşımı sözkonusu. Bunun ötesinde "benim kazandığım bana" mantığında herhangi bir sözleşmeye imza atmazdım.
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.18)
(2)

Slovence çevirmen ACİL

mukrime
Merhaba,Erasmus belgeleri için acilen çevirmen gerekiyor. Çevrilmesi gereken belgeler: apostilli adli sicil kaydı, öğrenci belgesi, sigorta poliçesi, hibe aldığıma dair belgeYeminli tercüman kaşesi gerekiyor. Uygun fiyatlı tanıdığınız tercüman varsa inanılmaz sevinirim. Çok aciliyeti var. Teşekkür e
Merhaba,

Erasmus belgeleri için acilen çevirmen gerekiyor. Çevrilmesi gereken belgeler:
apostilli adli sicil kaydı, öğrenci belgesi, sigorta poliçesi, hibe aldığıma dair belge

Yeminli tercüman kaşesi gerekiyor.

Uygun fiyatlı tanıdığınız tercüman varsa inanılmaz sevinirim. Çok aciliyeti var.

Teşekkür ederim.
0
mukrime
(05.01.18)
slovenya konsoloslugu ile baglantiya gecmeyi deneyin, sitelerinde de vardir muhtemelen.
0
lanc
(05.01.18)
ossetercume.com

Ben Fransızca için kullandım, öğrenciye %50 indirim yapıyorlar ama Slovence var mı bilmiyorum, bir sorarsın hemen cevap veriyorlar zaten.
0
i was made for you
(05.01.18)
(9)

yeni soru, laptop mu ipad mi, haydi alalım

mobydick
Bilgisayarım çok eski. Ama hala işimi görüyor. Bilgisayarımda yaptığım şeyler, %90 chromeda gezinmek, %10 birşeyler izlemek, müzik dinlemek ve evernote. Bunlardan başka yaptığım birşey yok gibi. Ama okadar eski bir laptop tahmin edersiniz ki ses kalitesi yok. Bir şey izlerken dinlerken kaliteli bir
Bilgisayarım çok eski. Ama hala işimi görüyor.

Bilgisayarımda yaptığım şeyler, %90 chromeda gezinmek, %10 birşeyler izlemek, müzik dinlemek ve evernote. Bunlardan başka yaptığım birşey yok gibi. Ama okadar eski bir laptop tahmin edersiniz ki ses kalitesi yok. Bir şey izlerken dinlerken kaliteli bir ses istiyorum artık.

Ve chrome da yer imleri sekmesini benim kadar sık kullanan azdır. Günümün en az 5-6 saati fln chromeda geçiyor.

-İşte bos vakitlerimde birşeyler araştırıp yer imlerine ekliyorum. Sonra kaldığım yerden devam ediyorum.

-birsey alacaksam ve yarım kaldı ise yer imlerine ekliyorum ilk boş vaktimde aralarından birini seçip alıyorum.

-okumak istediğim sayfaları ekliyorum (çoğu zaman 4te 1ine ancak dönüş yapabiliyorum orası ayrı)

Toplu taşıma kullanmıyorum oyüzden toplu taşımasa tablet kullanma avantajım olmayacak. Araba sürüyorum ve yolda isem vaktim ölüyor bir nevi aslında.

Şimdi ben aslında ipad almak istiyordum. Her an yanımda olsun vs diye. Ama sonra gereksizmiş gibi gelmeye başladı. Ama her nekdr arabam da olsa laptop her dk taşınamıyor tabi bir de şarj sorunu vs, birini beklerken, birşey yaparken geçersiz kalıyor. Gerçi ipad taşıyıp kullanabileceğim öyle ortamlarım da yok. Bir sene fln hayatım ev ve iş arasında geçecek. Yine de her dk taşımak açısından ipad gayet pratik. Ipad alırsam pc den beklentimi karşılamasını bekleyeceğim. Bir de çok güzel dil uygulamarı var meditasyon uygulamaları var öyle şeyler yükleyip başka bir şekilde ilerlememe devam da edebilirim yani kendime yeni bir taban oluşturabilirim. Ya da gereksiz bir taban mi olur bilmiyorum.

Mevcut telefonumu mart 2017'de aldım gayet yeterli, ancak şuanki uygulamalar fln anca başa çıkıyor. Öyle bir taban oluşturamayacağım kendime.

Bu bilgiler ışığında benim için hangisi?
0
mobydick
(04.01.18)
Bence ipad alın :)
0
simderun
(04.01.18)
tablet hiçbir zaman laptopun yerini tutamaz. laptop alın kesinlikle.
0
felatunbey
(04.01.18)
Şarj konusunda tabletler laptoplardan daha kötü yalnız. Ben laptop alırdım.
0
dissendium
(04.01.18)
ya ben bunlar için macbook air aldım ama yine windows masaüstü bilgisayarım var diye aldım. gerçekten parasını haketmiyor. tek iyi yanı pili ve tasarımı. sonra ben de dedim bazen autocad kullanmasaydım klavye kılıfı ile ipad alırdım o da rahat olurdu diye. size de ipad'in yanına

www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com

şöyle bir şey alsanız yeter gibi.
0
c1b2k3
(04.01.18)
Genel olarak evet, tabletler laptoplarin yerini tutmuyor ama sizin durumunuzda bence ipad daha mantikli. Eger ihtiyaclarinizda uzun sureli bir degisiklik gormuyorsaniz ipad isinizi gorur. Safari'den yer imleri de okuma listeleri de olusturabilirsiniz. Web'de sik ziyaret ettiginiz sayfalarin mobil uygulamalari kullanisli olabilir. Sadece bazi durumlarda bazi sayfalari Safari duzgun gorunteleyemeyebiliyor formlari vs. O durumlarda laptoptan halledebilirsiniz. Sarji da soyle soyleyeyim ben 2015 yazindan bu yana ipad air 2 kullaniyorum ve hala canavar gibi gidiyor sarji.
0
voyager 1
(04.01.18)
@c1b2k3 laptop karar verirsem ben de macbook düşünüyorum 5 bine kadar bu arada.

parasını hak etmiyor mu? uzun vadede hiç tablet kullanmadım bilmiyorum ihtiyaçlarımı karşılar mı? ama dediğim seyleri yapıyorum sadece.

Ipad alırsam laptop kulanınım olabildiğince azalsın istiyorum. 2 ye bölüneceksem yine mac alayım ben.
0
🌸mobydick
(04.01.18)
Her türlü Macbook.
0
i was made for you
(04.01.18)
valla hocam benim iş yerimde solidworks, autocad gibi programları kullanmak için bir masaüstüm vardı. acer'ın aspire s3 ultrobook'um da vardı yine böyle hafif taşıması rahat. kardeşimin eski pc'si bozulunca benim de nasılsa masaüstüm windows bir de mac deneyeyim diye aldım bunu ultrabook'u kardeşime verdim.

pro için bir şey diyemem kullanmadım ama kullanabileceğim programları macos zaten desteklemiyor ama gerçekten bu paraların bilgisayarı değilller. hele air'lar. 4500 liraya klavyeli metal kasalı ipad alıyorsun resmen. gerçekten yazık bu paraya. benim 1.5 sene oldu. şimdi alacak olsam almam. bu fiyata canavar gibi windows ultrabooklar var.

bence biraz abartılıyor macbooklar. evet güzel makine ama bu paraların makineleri değil. 2.5-3bin olsa al derim ama 4bin-5bine dayanmış paraya yazık.

o paralara al abi; www.vatanbilgisayar.com

canavar gibi pc.
0
c1b2k3
(04.01.18)
çok teşekkür ederim bütün cevaplar için.

c1b2k3 çok sağol :) alabilirm o dediğini. onun etrafında bakınayım biraz.
0
🌸mobydick
(04.01.18)
(4)

100 puanlık makam sorusu

alperz
Evet gençler bugünkü eserimiz Dede'nin Şehnaz Yürük Semai'si. Analiz ediyorum.Eser üçüncü mısraya kadar gayet güzel Şehnaz gösterirken, üçüncü mısrada Dede yine ustalığını gösterip bizi kör kuyularda merdivensiz bırakmış.Üçüncü mısra: https://youtu.be/w9jBa-1fVhg?t=264Notası: notaarsivleri.com/NotaM
Evet gençler bugünkü eserimiz Dede'nin Şehnaz Yürük Semai'si. Analiz ediyorum.

Eser üçüncü mısraya kadar gayet güzel Şehnaz gösterirken, üçüncü mısrada Dede yine ustalığını gösterip bizi kör kuyularda merdivensiz bırakmış.

Üçüncü mısra: youtu.be
Notası: notaarsivleri.com/NotaMuzik/sevdi_bu_gonul_seni_yaman_eylemedi(1).pdf

İkinci sayfanın dördüncü portesinde Rast'ta Kürdi beşlisine anlamadığım bir eklenti yapmış.

Şimdi orada re mi do re derken, Neva'da kalış yapmış. Çargah ile de yedenlemiş. Neva üzerinde Uşşak yapmış desem, Dik Hisar perdesi yok. Hüseyni kullanılmış. O yüzden Buselik'tir desem tam yeden yapmış. Nim Hicaz yok yani. Çargah desem yine aynı. Neva'da ne yapmış bu adam?

Nota yanlış desem Cüneyt Kosal notayı yazmış. Altına da not düşmüş. "Sadettin Heper'den alınmış ve ondan meşk eden Kani Karaca'dan teyit edilmiştir" diye.

Benim yorumum şöyle: Neva'da Buselik yapıp yeden olarak tam yeden kullanmış. Sonuçta Dede'dir. Adama her şey serbest.

Ne diyorsunuz?
0
alperz
(04.01.18)
Bence burada bunu cevaplayabilecek insan yoktur.

Ben de soruyla karışık bir cevap vereyim. Blues müzikte de normalde çalınmaması gereken notalar (blue note) çalınıyor ama kulağa güzel geliyor ya bu da onun gibi olabilir mi?
0
i was made for you
(04.01.18)
Uğraşanlar var birkaç tane görmüşlüğüm var. Neyse...

Blue note niye çalınmaması gereken ses olsun ki? Tam aksine olması gerekiyor. Ama orada kalış yapamazsın. Çünkü disonan bir aralık(artmış dörtlü).
0
🌸alperz
(04.01.18)
Açıkçası müzik teorisinden pek anlamıyorum, okuduğum yazıya dayanarak söylemiştim, şöyle diyor:

The classical music theory is not well suited to describe the Blues, but we don’t have a choice. From that point of view Blues is crazy and wrong – playing dominant major 7th chords all over minor pentatonic scales, using chromatic scale pieces for intros and turnarounds, using a 5 tone scale instead of the accustomed 7 tone scales, adding notes that don’t belong to any scale – and these stupid chord progressions…

Bilmiyorum ne kadar doğru, yanlışsa da nesi yanlış öğrenmek isterim.

Edit: Anladım teşekkürler.
0
i was made for you
(04.01.18)
"classical music theory" diyor. İnsanlar o teoriyi aşalı yüzyıllar oluyor. Zaten dediği de o. Klasik müzik teorisi blues'u anlatmak için yeterli değil diyor.

Ona göre metalcilerin yaptığı "jın jın" da toptan yasak. Paralel beşli deniyor ona ve büyük günah.
0
🌸alperz
(04.01.18)
(16)

Cumhuriyet gazetesini desteklemek teröristliktir!!! diyen insanlar.

mikahakkinen
Kendini vatansever gösteren bir ortamda Cumhuriyetin başlığına kızıp 'bakan suç işlemeyi destekliyor' Cumhuriyet gazetesini destekleyen teröristtir diyorlar. Yıllardır okurum fetö ve herhangi bir cemaate en karşı kitle Cumhuriyet gazetesiydi. Hükümeti eleştirenin terörist olduğu bir ortamda benimde
Kendini vatansever gösteren bir ortamda Cumhuriyetin başlığına kızıp 'bakan suç işlemeyi destekliyor' Cumhuriyet gazetesini destekleyen teröristtir diyorlar. Yıllardır okurum fetö ve herhangi bir cemaate en karşı kitle Cumhuriyet gazetesiydi. Hükümeti eleştirenin terörist olduğu bir ortamda benimde okuduğum bu gazeteye laf edilince ağırıma gitti ve kızdım.
Cumhuriyet gazetesini desteklemek gerçekten teröristlik mi?
0
mikahakkinen
(04.01.18)
değil.
0
zgrydn
(04.01.18)
Dünün Zaman okuyucuları bugün gelmiş Cumhuriyeti, Sözcüyü okuyanlara hain diyor, gel gülme :)
0
siyah giyen adam
(04.01.18)
Devletin sırları orada ortaya dökülüyorise bir sorun var demektir.
Başka hiç bir ülkede bir örneği yoktur istihbarat birimlerinin işlerinin gazete tarafından ortaya konulması. O ileri medeniyet, insan hakları(!) (suriyelilere neler yaptıkları belli) sözde basın özgürlüğünü savunan ülkelerde bile buna müsamaha gösterilmez. O haberi yapan malum almanya'da şimdi. Devletin de kendi kişisel alanı vardır öyle her isteyen dokunamaz.
Bir de kandildekiler yerlere sigara izmariti bile atmıyorlar diye haber yaptılar. Kandilde yerlere sigara atmayan askerimize mermi atıyor ama..

Yine uğur mumcu nun ağabeyinin bu gazete hakkındaki açıklamalarını youTube daki bir çok videoda görebilirsiniz. Kararı siz verin artık..
0
1adam
(04.01.18)
Boşver abi ülkede sığır çok. Bir vatan haini arayacaksak gerçeğin üstünün ortulmesine "devlet sırrı" diyenlere bakmak lazım.
0
doxanikee
(04.01.18)
onlar önce kendi partilerinin sırasında oturan ve fetullah denen iti ziyaret etmek için on bin kilometre yol giden terörist sürüsünü temizlesin. terör örgütüne ne istediyse veren tiplerin sizi yargılamasına izin vermeyin, vurun suçlarını yüzlerine, acımayın.

gerçek teröristlik terör örgütü liderini "gökten ne yağar da yer kabul etmez" demek. gerçek teröristlik "ne istediler de vermedik" demek, yıllarca ne istediyse vermek. gerçek teröristlik referandumda omuz omuza oy istemek, terör örgütü mensuplarını devlete yerleştirmek, kol kola ergenekon yalanını yaymak.

daha 2017'de terör örgütüne meclis çatısı altında "cemaat" diyen tiplere acımayın, itin götüne sokun.

p.s. o silahların türkmenlere gitmediğine yemin billah eden ak parti hükümetinin sayın başbakan yardımcısı. bir diyeceğiniz varsa gidin kendisine söyleyin.
0
babilbaligi
(04.01.18)
askere gitmemek = hainlik?

askerliğimi antalya'da emekli ve muvazzaf subay astsubay ve yakınlarına hoş geldiniz, deyip kayıtlarını girerek geçirdim. vatana hizmet böyle olur işte!

hükümetlerin işi budur, düşman yaratmak. her dönem düşmanları vardır, her dönem birileri onların işlerini bozuyordur, her dönem birileri hainlik ediyordur. düşman yaratır ki arkasındaki desteği sağlam tutsun ve genişletsin.

hiçkimseyi bulamazsa "dış mihraklar" deyip geçiyor adam.

bu insanlarla mantıklı bir şekilde tartışmak da mümkün değildir.

"devletin sırları ortaya dökülüyorsa"ymış. dikkat etsin kardeşim? açığa çıkarmasın? aslolan insandır, ne devlet ne hükümet. hükümetle devlet arasında seçim yapılacaksa da devlet seçilir, hükümet değil.

sen insanının anasını ağlat, salak saçma politikalar yürüt, "aman karşıda düşman var" deyip herkes ne olursa olsun arkanda dursun? oldu.
0
rahip janick
(04.01.18)
@ rahip janick
durum bunlardan ibaret değil. Bak üstte de belirttim - yazamadım- diye.
0
1adam
(04.01.18)
Değil Cumhuriyet herhangi bir gazeteyi ya da kitabı ya da yazıyı desteklemek teröristlik değildir. Bir terör örgütünü desteklemen de seni terörist yapmaz, sadece terör örgütü destekleyen biri yapar bilfiil örgüte katılmadığın sürece.
0
i was made for you
(04.01.18)
gazeteciler devlet görevlisi değildir. işleri haber yapmaktır. bilgi sızıyorsa haberi yapan değil bilgiyi sızdıran devlet görevlisi yargılanır. devlet suç işlerse "devlet sırrı" kavramı geçersiz kalır. bilinen yandaşlardan mehmet barlas'ın söylediğini dikkate alırsak (adamın gol diyor) türkiye suriye'deki bazı terör gruplarına destek vermiştir.

bazı vatandaşların "devlet sırrını açık ediyürler" şeklinde tepkilerini gözlemek mümkünken yine aynı kişilerin devletin terör örgütlerine silah sağladığı iddiasını görmezden gelmeleri vatan sevgisiyle değil ancak haysiyetsizlikle açıklanabilir.
0
zgrydn
(04.01.18)
@ abdnin de gönderdiği silahlar için de benzeri şeyler düşünüyorsundur umarım.
Görmezden gelmek?..
Sınırı tehdit edilen abd mi Türkiye mi?
Devlet suç işlerse, bırakın da bundan mağdur olanlar konuşsun. Mağdur değilseniz kimin avukatlığı oluyor bu?..
0
1adam
(04.01.18)
@1adam, tabi ki düşünüyorum ancak abd'ye vergi vermiyorum. vergi vermekle mükellef olduğum, içinde yaşadığım devlet üzerinde de fikir belirtme hakkım vardır herhalde? devletimin suç işlemesini de istemiyorum, işleyenin de yargılanmasını istiyorum kardeşim. suriye'deki şiddet olayları bu kadar pompalanmasaydı sınırımız da tehlikeye girmeyecekti. bu salaklığı ve haysiyetsizliği örtmeye vatan - millet edebiyatı yetmiyor. aksini düşünen gidip kumda oynasın.
0
zgrydn
(04.01.18)
Gazeteye devletin en gizli istihbarat bilgilerini kaptıran sığırlar hain değil. bunu haber yapan gazeteci hain niye çünkü öyle işte onlar öyle diyorlar gerisi ne fark eder. Onlar ne diyorsa doğru olan o değil diyorsan hainsin işte Abdullah Gül'ü bile hain ilan ettiler garibanin anasını bile sorarlar değil cumhuriyet gazetesi
0
denklemci
(04.01.18)
Ben vergi vermek gibi maddi konularla bağdaştırmayı yanlış buluyorum. Biz de bundan muaf değiliz. Devlet parti kurumlar da insanlardan teşekkül sonuçta yanlışlar oluyor ama suriyedeki olan biten her şeyden Türkiye sorumlu tutulamaz. Ve türkiyenin de buna tepkisiz kalması düşünmek hata. Bu iş karı koca arasına karışılamaz meselesi gibi bir mesele değil.
0
1adam
(04.01.18)
insanız yanlışlar olur ancak yanlışı yapan bir devlet görevlisiyse görevden alınır/ istifa eder. devlet yönetiyorlar orada, yanlış kaldıracak bir kurum değil.

benim ödediğim vergiyle devlet komşumuzda ki savaştan bir veya birden çok tarafa silah, mühimmat desteği sağlıyorsa bunu bilmek ve sorgulamak hakkım. kaldı ki burada konu uluslararası bir suç ve bahsettiğimiz kişiler bu suçu bizim vergilerimzle işliyorlar.

komşunda sıkıntı varsa sessiz kalmazsın elbet ancak tepkini taraflardan birine kumar oynayıp bölgede çıkar sağlamaya çalışarak göstermezsin.

''Devlet suç işlerse, bırakın da bundan mağdur olanlar konuşsun. Mağdur değilseniz kimin avukatlığı oluyor bu?.. ''

ne tarz bir düşünce sistemin var çözmek mümkün değil ancak devlet suç işlerse bu sorumluluğu altında ki tüm halkı ilgilendirir. o kişileri oraya getiren halk, vergiyi ödeyen halk. onlar değil, halk onların efendisidir. eğer devlet uluslararası bir suç işlerse de bunun faturası tüm halka kesilir. yarın bir gün ülkeye ambargo uygulanırsa bundan zararlı kim çıkacak onun hesabını yap.
0
air
(04.01.18)
Ben sadece şunları söylemek istiyorum; eğer bunlara cevap verilir ve gerçekten tatmin olursam bu durumu kabullenicem.

Cumhuriyet gazetesinin illaki yanlış taraflı yazıları olabilir. bu her yayın kuruluşu için geçerlidir. Yani kimse konuşmasın, muhalefet yapmasın mı? Herkes taraflı mı olmalı? Yıllarca ortalığı yıkarcasına fetö vb örgütlere karşı çıkan kesimin temsilcisi Cumhuriyet gazetesiydi. Nasıl terörist olunur bu durumda şaşırtıcı?

Devletin çoğu kurumuna torpille girip, milletin hakkını yiyen kişiler veyahut vergi kaçıran kişiler daha mı vatansever?

Vatansever görünüp uyuşturucu içip millete saldıranlar mı vatansever? kendilerini kesip vatansever ocaklara gidenler mi vatansever?

asıl sorun ne biliyormusunuz? tahammülsüzlük..... ben diyor muyum atv izleyen teröristtir diye .
yalakalık yapan, torpille iş yaptıran, rüşvet veren, işten kaçan, devletini dolandıran teröristtir desem olur mu? benden olmayan her kesim teröristtir desem?

Tahammüllü ve eleştiriye açık olmak bence ana nokta. Cumhuriyet gazetesini ben de eleştiriyorum. ulusalcı, tek taraflı, abartı haberler yapıyor. ama en azından duruşu var arkadaşlar bunu kabul edin.
0
🌸mikahakkinen
(04.01.18)
bu çok uç bir söylem de cumhuriyet gazetesinin taraf'tan falan farkı çok az. cumhuriyet'in eski zamanlarından kalma birkaç değerli insan dışında gazeteye politika çizdiren bir grup var.

cumhuriyet gazetesini destekleyen, mesela 6 cumhuriyet prensibini de destekliyorsa, safın önde gideni benim için. laf anlatmaya artık kalkışmadığım insan bu. cumhuriyet'in kalesine girdiklerini söylemek benim de ağırıma gidiyor ama ben bunu o insana anlatamıyorum.

denenlerin ne zaman dendiğini bilen, "bunu şimdi eleştiren şu zaman da bunu neden eleştiremedi, şunu neden parmakla gösterdi" falan gibi soruların zaten cevabını bilen ve cumhuriyet gazetesini destekleyen adam ise benim akıllı düşmanımdır.

terör karmaşa ve korku yaratıp karmaşadan yanlış kararları çabucak aldırarak istifade etmeyi hedefleyen bir stratejiye sahip. insanların ölmesi gerekmiyor. şöyle diyebilirim: cumhuriyet algı manipülasyonu yapan mental bir terörist görevi görüyor çoğu zaman, evet. içindeki her yazar buna dahil değil ama gazete başındaki insanlar sayesinde bu istikamete sahip. chp gibi o açıdan. hani karşısında durduğun siyasi anlayışın suç işlemiş liderini hapisten çıkarmak, temsil ettiğin partinin ilkelerini çiğnemek ve bunu sorgulayanları partiden atmak, tekkeci zaviyeciyi, şeriatçıyı etnikçiyi söylemlerine devam edecekleri şekilde partiye doldurmak* ve o sırada verdiğin çarşaf liste sözünü çiğneyerek blok liste yapmak ve sonra siyasi partiler yasasının demokrasi yoksunluğundan yararlanarak durumunu sürdürmek, anayasanın çiğnenedurduğu bir sürü karar tasarısına imzayı atmak, sadece spotlardan kaçmak...

yani korumaya and içtiğin şeylerin hepsini tek tek çiğnerken ülke değeri olmuş isimleri (chp, cumhuriyet) işgal etmek. chp'yi desteklemiyorsanız karşısına bir parti kurarsınız değil mi. git kur partini, destekleyen de desteklesin, bana ne. bunlar onun yerine ilkelerinin karşısında oldukları partinin içine sızıyorlar. yani ben chp'yi destekleme zorunluluğundan bahsetmiyorum. başka posta girip insan aldatmaktan bahsediyorum.

chp'de olan değişimle cumhuriyet'teki paralel gelişti. üstten darbeyle ele geçirildiler ve bunun turnusolu çoksa da tartışmasız göstergelerini ilk ergenekon ve balyoz operasyonlarında takındıkları tavrın taraf'tan farksız oluşuyla, bu tavra olan ve zaten küçük kalan muhalefetin zamanla parti veya gazeteden çıkarılmasıyla gördük.

istediklerini yazsınlar. ama cumhuriyet ismini kullanamazlar. kullanırlarsa ben onlara zihin teröristi derim.

edit: nrmnm'yi yanlış anlamışsınız galiba. o sizinle aynı fikirde. o kadar tik arasında onunkini neden esgeçmişsinız anlayamadım. cevabını atlamadıysanız bence fikir duymaya öyle hazır değilsiniz ki öfkeli halinizden ne dediğini fark etmemişsiniz. bu kadar öfkelendiğinizde biraz dinip soruyu öyle sormanız işinize daha çok yarar.
0
godoşu beklerken
(04.01.18)
(8)

Fransızca tercüme çok pahalı değil mi?

i was made for you
Yahu 1000 karakter başı 15 lira falan diyordu. Bir tane bürodan fiyat teklifi istedim 180 lira artı KDV dediler. Belgeler şunlar:1- Lise diploması, iki satır yazı var.2- Lise not dökümü, bu da sayılardan ibaret, sadece ders adları var.Ben şimdi bunu ödemek zorunda mıyım yoksa bunlar mı kazıkçı? Note
Yahu 1000 karakter başı 15 lira falan diyordu. Bir tane bürodan fiyat teklifi istedim 180 lira artı KDV dediler. Belgeler şunlar:

1- Lise diploması, iki satır yazı var.
2- Lise not dökümü, bu da sayılardan ibaret, sadece ders adları var.

Ben şimdi bunu ödemek zorunda mıyım yoksa bunlar mı kazıkçı? Notere gidip yemin belgesi alsam daha ucuza gelir yahu bu ne.
0
i was made for you
(03.01.18)
Noter onaylı mı istiyorlar?
0
passion rules the game
(03.01.18)
Hayır noter onayı gerekmiyor. Bu da onaysız fiyatmış.
0
🌸i was made for you
(03.01.18)
E fransiz dil edebiyati okuyan bi ogrenciden falan cevirtsen olmaz mi o zaman madem onay gerekmiyor? Ceviri burolarinin sulaleleri raad ondandir.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.01.18)
proletarier,

Noter onayı gerekmiyor ama yeminli tercüman çevirisi olması lazım, yoksa ben de çevirirdim.
0
🌸i was made for you
(03.01.18)
bence farklı bir kaç tercüme bürosundan daha fiyat alın. belki daha ucuza yapacak bir yer bulabilirsiniz. ben yaklaşık 4 yıl önce bahsettiğinizden daha fazla belgeyi 150 tl ye çevirtmiştim. gerçi benim evraklarım fransızcada türkçeye tercüme edilmesi içindi.
0
nuh gemisini kaciran soyu tukenmis canli
(03.01.18)
Noter onayı gerekmiyorsa kamudan yetkin biri de olabilir.

mesela ben ingiltere’ye belgeyi kendim çevirdim, milli eğitim’de bir daire başkanı aslı gibidir, çeviridir ıvır zıvır gibi damgaladı. yine ingiltere’de bizim resmi belgeyi çevirip altına kendim imza attım, öyle önermişlerdi zaten.

alternatif yollar olabilir yani.
0
passion rules the game
(03.01.18)
Birkaç büroya daha sordum, onlardan da 200-220 lira arasında fiyatlar aldım, hem de belgenin gerekmeyen bir kısmını kesip biçip öyle gönderdim. Piyasa bu demek ki.

@passion rules the game,

Bilmiyorum ki, Campus France net bir şekilde yeminli tercüman çevirisi demiş. İngiltere vizesi alırken de kendin çevirip altına ben çevirdim diye imza atıp hâlledebiliyormuşsun mesela, onların sistem farklı gibi.
0
🌸i was made for you
(03.01.18)
Öğrenciye %50 indirim yapan bir yer buldum, 100 liraya gelecek. Umarım vaktinde yaparlar.
0
🌸i was made for you
(04.01.18)
(9)

Askeri kimlik kartı niye nüfus cüzdanı yerine geçmiyor?

i was made for you
Bugün bankada havale yapacaktım. Bir süredir cüzdan yerine kartlık taşımaya başladım ona da nüfus cüzdanı sığmıyor malum. Neyse yanıma almayı da unutmuşum işte, onu isteyince askeri kimlik kartı olmaz mı dedim ehliyet yok mu dedi, o da yok da annem yanımdaydı öyle hâllettik.Araştırdım ama bir yasa f
Bugün bankada havale yapacaktım. Bir süredir cüzdan yerine kartlık taşımaya başladım ona da nüfus cüzdanı sığmıyor malum. Neyse yanıma almayı da unutmuşum işte, onu isteyince askeri kimlik kartı olmaz mı dedim ehliyet yok mu dedi, o da yok da annem yanımdaydı öyle hâllettik.

Araştırdım ama bir yasa falan göremedim. Onu da devlet veriyor bunu da, üzerinde kimlik numaram da var yani niye kabul etmiyorlar sebebini bilen var mıdır?
0
i was made for you
(03.01.18)
Yeni kimlik kartlarından alsana?
0
malheiros
(03.01.18)
Almayacağım zaten havaleyi de Fransız Büyükelçiliğine yaptım işler yolunda giderse ağustosta yolcuyum.
0
🌸i was made for you
(03.01.18)
www.turkcell.com.tr

Bunu buldum, bankaların keyfinden geçmiyor demek ki.
0
🌸i was made for you
(03.01.18)
askeri kimlik kartında kimlik numarası yazmıyordu öyle hatırlıyorum. sicil numarası yazar sadece.
0
blue eyes white dragon
(03.01.18)
Er değilim babam asker, yazıyor. Onunkinde de yazıyor.
0
🌸i was made for you
(03.01.18)
"Banka görevlilerinin sizden talep edeceği; Türk uyruklular için “T.C. nüfus cüzdanı, T.C. sürücü belgesi veya pasaport”, Türk uyruklu olmayanlar için “pasaport veya ikamet belgesi” aslını veya noter onaylı suretini ibraz ediniz.

Banka görevlilerinden, yukarıda sayılan belgeler dışında başka bir belge ibraz ederek işlem yapılmasını talep etmeyiniz, çünkü 5549 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca kimlik tespitinde sadece sayılan bu belgeler geçerlidir. "

www.masak.gov.tr

gerçi bu biraz eski sanırım. yukarıda dendiği gibi barodan alınan avukat kimliği de geçiyor artık. kısacası mevzuatta yer alan kimliklerle işlem yapılabiliyor sadece.
0
nrmnm
(03.01.18)
Tamamdır gerekli belge bulundu. Mantıksız bulsam da yasal gerekçesi varmış.
0
🌸i was made for you
(03.01.18)
Kimliği devletin vermesi bir şey değiştirmiyor, devletin aynı zamanda bu kimlikler için güvenlik garantisi de vermesi gerekiyor. Misal eski ehliyetler banka işlemlerinde kullanılıyor ama yeni ehliyetler kullanılamıyor devlet böyle bir güvence veremediği için, böyle düşün. Güvenlik nedeniyle kabul etmiyorlar. Yoksa devlet verdikten sonra otobüs pasosunu da devlet veriyor.
0
angelus
(03.01.18)
angelus,

Dediğin mantıklı geldi ancak güvenlik garantisinden kastın ne anlamadım, ben de araştırdım.

"Üst düzey bankacılık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, yeni ehliyetlere yönelik kimlik doğrulaması güvenilir olarak yapılamıyor. 5 yıl daha geçerliliğini koruyacak mevcut ehliyetlerde, kimlik doğrulama için gereken anne ve baba adı gibi aile ile kütük bilgileri yer alıyor. Ancak yeni ehliyetlerde ise sadece isim, TC kimlik numarası ile doğum tarihi bilgisi bulunuyor. Bu da bankacılık işlemlerinde sorun yaratıyor. Yeni ehliyetin sahtesinden ayrılmasını sağlayan özel güvenlik özellikleri de henüz bankalara bildirilmemiş durumda. İçişleri Bakanlığı’nın, paralarda yer alan hologramlar gibi ehliyetlerin de kendine has güvenlik niteliklerini bankalara ulaştırması gerekiyor."

Evet mantıklı. Neyse Fransa'da bankacılık sistemi berbatmış zaten bizimkine laf atmanın alemi yok kimlik istediler diye, sorun devletteymiş.
0
🌸i was made for you
(03.01.18)
(10)

fransızca bilenler, konuşanlar, öğrenenler..

neynep
şu "r" sesi gırtlaktan çıkarken illa tükürük mü olmalı. yutkununca tükürük gidiyor ve o ses çıkmıyor, onun için tükürük mü tutacağım ben orda? yoksa benim gırtlak yapım fransızca'ya uygun değil mi acaba? böyle bişey olabilir mi?
şu "r" sesi gırtlaktan çıkarken illa tükürük mü olmalı. yutkununca tükürük gidiyor ve o ses çıkmıyor, onun için tükürük mü tutacağım ben orda? yoksa benim gırtlak yapım fransızca'ya uygun değil mi acaba? böyle bişey olabilir mi?
0
neynep
(03.01.18)
tabi ki gerek yok, konuşa konuşa alışırsın ancak.
0
theseachange
(03.01.18)
aradığın cevap burada.
www.youtube.com
0
facebook
(03.01.18)
aynen o vidyodan sonra yazdım bunu. öyleyken bile olmuyor :( tükürüksüz olmuyor.
0
🌸neynep
(03.01.18)
Evet fransizlarda bu tukuruk olayi var bence. Ben fransada yasiyorum, bazen kadinlar konusup konusup hiffff diye tukurugu dillerinin arkasina cekiyolar. Nedense bunu yapanlar hep kadin oluyo. Cok ciddiyim.
0
beriberi
(03.01.18)
Insanin girtlak yapisi yanilmiyorsam 15 yasina kadar falan oturuyor. O yasina kadar öğrenmediysen o sesi cikaramazsin artik.
0
japon askeri
(03.01.18)
'r'leri gereksiz yere vurgulama, 'ğ' gibi davran, yutar gibi yap, çok bastırmadan söyle geç. Fransızca film, şarkı, dizi... materyal tükettikçe deneyimin artar, oturur.
0
idexo
(03.01.18)
*Onu da izledim, hepsini izledim:( ama odaklanınca oluyor, ikinci r'de oluyor ve tükürükle oluyor. Aniden r gereken yerde boğazımın kurulmamış olması lazım:/

* dışardan anlaşılır bir şekilde herhalde ama amacım tam max taklitle öğrenmek diye uğraşıyorum.

*gırtlak yapısı doğru olabilir, ama o sesi çıkaramazsin'dan emin değilim. Türkçe'de düz R'sizler r söyleyebiliyor, gördük :)

*pratikle, materyalle oturur diye umuyorum, ama şu vidyoda
youtu.be

Köpek sesi olarak ifade ettiği
(t=3:15 gibi) sesi hiç ama hiç yapamadım. Ondan sonra "acaba fiziksel mi" dedim. :-/
0
🌸neynep
(03.01.18)
tükürükten ziyade ağzın ıslak kalması önemli. kuru kaldığında zaten ilgili sesleri çıkarttığın zaman boğulma tehlikesi geçiriyorsun resmen. ben mesela derslere girerken, özellikle konuşma dersine su olmadan giremem. çünkü konuştukça ağzın kuruyor. bu iş biraz şans işi de aslında. bazıları var hiçbir şekilde bu sesi çıkartamıyor yine bazıları doğuştan kuzey paris vatandaşı gibi konuşabiliyor. bir diğer bazılarıysa zamanla iyi oluyor bu konuda.

şu kelimeler üzerinde alıştırma yapmak iyi olabilir belki;

- propriétaire
- marche
- préféré
- ordinateur

örnekler çoğaltılabilir. aklıma gelenler bunlar.
0
michonne
(03.01.18)
buna hiç dikkat etmemiştim ben
r leri ğ okur gibi okuyorum
hocam da aksanımın iyi olduğunu söylüyor. ama şimdiye kadar hiç kasmadım. siz de çok fazla strese girmeden okursanız sanırım başarabilirsiniz, çünkü karşıma nerede r harfi çıkacak derseniz olmuyor o iş.
ben de mesela e leri ö olarak okumaya alışamadım hala. A1 kurunun sonundayım.
0
interview with the vampire
(03.01.18)
Her kelimeyi her söylediğimde çıkarabildiğimi iddia etmiyorum ama mesela très derken gayet güzel söylüyorum, bir kere ğ deyip geçmemek lazım çünkü değil. Tükürük gelmiyor hayır.

Gırtlak yapısıyla ilgili değildir, bu sesi çıkaramayan Fransız var mıdır? Hiç sanmıyorum. Hepsinin gırtlak yapısı aynı mı? Tabii ki hayır. Çalışmayla yapılabilir. Sesi gırtlağa değil burna vermeye odaklan.
0
i was made for you
(03.01.18)
(66)

kim hakli?su durumu analiz eder misiniz?

all girls dream
yılbası gecesini kız arkadasımla birlikte besiktasta gecirdik. gece 02:45 e kadar birlikteydik. kız tarafı pendikte oturuyor ben de hadımkoyde yani metrobüs ile beylikdüzünden sonra otobüse binicem vs.kız arkadasımı 02:45 te kadıkoy dolmusuna bindirdim ve dolmus dolup kalkana kadar bekledim. bu sır
yılbası gecesini kız arkadasımla birlikte besiktasta gecirdik. gece 02:45 e kadar birlikteydik. kız tarafı pendikte oturuyor ben de hadımkoyde yani metrobüs ile beylikdüzünden sonra otobüse binicem vs.

kız arkadasımı 02:45 te kadıkoy dolmusuna bindirdim ve dolmus dolup kalkana kadar bekledim. bu sırada hem netten kadıkoy pendik otobüs saatlerine baktım sabaha kadar var oldugunu ögrendik. ayrıca dolmus söförüde kadıkoyde pendik minibüsleri kalkıyor dedi.

onun kadıkoyden pendige gitmesi 2 saat civari benimde besiktastan eve gelme sürem 2 saat. 2de ayrıldık 4 te evde oldum. pendige kadar birakıp dönsem düsünün artık evde kacta olurum.

kız beni bırakmayıldın tek basıma, kadın basıma o saatte gittim vs dedi. ablası bi dünya soylenmiş.
bir arkadası bosanma sebebi. vs demiş. yaslar 35 ve 30

dolmusta arkadasın yanına tek basına bir kadın daha binmişti bu arada onu da belirtttim.

yorum sizlerin
0
all girls dream
(02.01.18)
analiz edecek bir şey yok, 30 yaşında tek başına bir yerden bir yere gidemiyorsa çıkmasın dışarı. el insaf, gecenin 2'sinde istanbul'un iki ucuna gitmeye ne gerek var? normalde sen teklif etsen bile reddetmesi lazım.

edit: ahahaha dark side'ı seçmişim... :/
0
rahip janick
(02.01.18)
o güne özel götürmeliydin. yılbaşı gecesi riskli biraz.
0
paudi
(02.01.18)
Aydılmak için kötü bir saat olmuş.

Canım ülkemde yaşanan olayları göz önünde bulundurunca haksız diyemiyorum. Sizin de kendinize göre haklı olduğunuz aşikar.
0
EasyTiger
(02.01.18)
sevgilin haklı sen haksızsın. yılbaşı gecesi dönüşü nasıl yapacağınızı konuşmalıydınız gerçi en başta bence.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.01.18)
@paudi bende yılbası kalabalık diye rahattım biraz. baska zaman olsa neyse diyecegim. kalabalaık bişi olmaz diye düsündüm
0
🌸all girls dream
(02.01.18)
kızın o saatte tek başına eve gitmesi hoş değil. ama senin dolmuşla ordan oraya gitmen de eziyet. Yılbaşı gibi yoğun bir gecede dışarı çıkıyorsanız gidiş dönüş işlerini araba, taksi vs artık neyse en güvenli şekilde ayarlamalıydınız. O sana güvenerek hata etmiş, sen de onu yalnız bırakarak.
0
aquarium
(02.01.18)
Kız haklı. Hem yıl başı hem İstanbul hem gece 02.45'te ayrıl hem de dolmuşla... ya daha erken bitirecektiniz ya sabaha kadar beraber takılacaktınız ya da onu bırakıp evine dönecektin evet. Hiç güvenilir bir davranış değil bu.
0
yaren
(02.01.18)
ben böyle durumlarda hep gerek yok, saçmalama vs diyorum ama karşımdaki flörtümse bırakmasını bekliyorum ki benim bırakma dediğim de metro ile iki durak :D ha sevgilimse eğer kesin beklerim. kıyamam yine gerek yok derim ama adam bırakmazsa da gider lafını ederim.
0
elorelia
(02.01.18)
önceden konuşup ayarlamalıydınız, nasıl bir aile ne kadar yakınsınız bilemiyorum ama bana göre en uygun senaryo şu olurdu, sen kız arkadaşına evine kadar eşlik ederdin ve özel bir gece olduğu için ailesi de seni ağırlayabilirdi. en azından birkaç saat uyuyup sabah eve dönerdin. hem kızları eve dönerken içleri rahat olurdu hem de sana çok zorluk olmazdı.
0
lily briscoe
(02.01.18)
gece saatinde a noktasından b noktasına tek başına gitmeyi göze alamıyorsan o a noktasına hiç gitmeyeceksin, kıçını kırıp b noktasında oturacaksın.

hanım kızımız 30 yıldır kendi işini kendisi görmeyi öğrenseymiş keşke. ayrıca tek başına gitmiş de nolmuş? başına bişey mi gelmiş, tecavüz mü etmişler, laf mı atmışlar? yooo.

şöyle kadınların şöyle huylarına prim vermeyin de şu pirenses havalarını bıraksınlar ya.

yüzde yüz sana hak veriyorum. üstelik senin nerede oturduğunun bir önemi yok bence.

not. bir kadın
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.01.18)
saati yanlıs yazdım 01 45 olacak
ayrıca donus toplu tasiıma ile olacak denilmişti.
0
🌸all girls dream
(02.01.18)
haklı yok haksız da yok saçma bir durum olmuş. yılbaşı gecesinin o saatlerde sonlanıp eve dönüş derdinin olacağı sürpriz bir durum değil. çekincesi varsa önceden söylemeliydi ve daha da önceden planı ona göre oluşturmalıydınız. hiç dışarı çıkmamak bile daha mantıklı bir eylem olurdu. tamam kadın başına olmak büyük riskler barındırıyor ama o saatte araba yoksa beşiktaş'tan pendik'e insan bırakıp sonra hadımköy'e dönmek diye bir olay olmaz olamaz, mantıklı değil.
0
nrmnm
(02.01.18)
İstanbul'un hiçbir yeri güvenli değil o saatlerde. Başına bir şeyin gelmemesi şansınıza olmuş. Kız ve ablası, ailesi sonuna kadar haklı. Düşüncesizlik etmişsin. O günlüğüne araba kiralayabilirdin, bir arkadaşından veya tanıdığından araba alabilirdin, ehliyetin yoksa bir tanıdığından kızı bırakmasını rica edebilirdin, daha erken bir saatte eğlenceden çıkıp kızı bırakıp sonra tekrar evine geri dönebilirdin, uber kullanılabilirdi vs vs.. Çözüm kolay bunun için.
0
iwasbornonamountainside
(02.01.18)
ya, 30 yaşında kadın için yukarıda yazılanları bu adam mı düşünecek? OTUZ YAŞINDA OTUZ!
0
rahip janick
(02.01.18)
kadıköy rıhtım, beyoğlu'nun bir kısmı kadıköy'e taşınmaya çalışmadan önce 11'den sonra in-cin top oynuyor denecek türden bir tenhalığa ulaşırdı. artık böyle mi bilemiyorum. kaldı ki yılbaşından bahsediyorsunuz. (daha kalabalık olsa da yılbaşı yüzünden tehlike artmış halde)

ama 02:45 geç bir saat, pendik de anasının dini(bindirmeniz iyi olmuş da pendik'e varış da haliyle geç oluyor, diyorum, bir de birlikte binenleri ve sevgilinizin tek kaldığını görenleri akla getiriyorum). pendik'in içini bilemiyorum ama kurtköy civarı falan, bir iki avm, starbucks vs olsa bile yine epey tenha bir yer. özel araba yoksa toplu taşımadan inip eve gidene kadar 3.5 atmak işten değil.

istanbul zaten acayip bir yer olmuş. suriyelisinden, nijeryalısına veya korelisine bir sürü insan var. iyi güzel de, bazı yerler new york ghettolarından film karelerine benzemiş. 3.5'tan 4 ediyor.

önceden planlasaymışsınız, keşke diyorum ben de. bunun koca insan olmakla alakası yok. adam da şişlenir, kadın da saldırıya uğrar o saatte. evinin önünde tecavüze uğrayan o kızcağızın haberi geldi aklıma.

saat işi kötüleştiriyor da sorun tenha ve karanlık yerlerden geçmekle, yakınınızda size yardım edecek bir insan olmaması ile alakalı.

sevgiliniz ya geceyi sizde geçirseymiş ya da güvenilir bir durak taksisine binseymiş (beşiktaş'tan* çok yazabilir ama kendi civarının durak taksileri illa vardır telefonunda ve dolmuştan inmeden 5 dk evvel arayabilirmiş) veya olmadı siz götürseymişsiniz daha iyiymiş.

boşanma sebebi falan değil. düşüncesizlik. öğrenilmeyecek bir şey değil, siz de öğrenmek istediğiniz için sormuşsunuz zaten. kişisel düşüncem bu. tabii ki herkes özgürce dolaşsın isteriz ama idealden uzak pratik durumlarla bireysel olarak savaşmak riskli ve anlamsız.
0
godoşu beklerken
(02.01.18)
kötü bir durum olmuş. yılbaşı gecesi herkes daha çok çıldırabiliyor, tek başına göndermek biraz riskli, evet.

ama ikinizde de hata var bence. dönüş işini baştan düşünmeliydiniz. kız arkadaşında sırf sen yanındasın diye sadece sana güvenmemeli. işte bu nokta "prenseslik" diye eleştirdikleri nokta oluyor. o da gecenin geri kalanında ne yapacağınızı düşünmeli. bir arkadaşınızda kalabilirdiniz veya birlikte onların evine gidip seni misafir etmelerini konuşabilirdiniz. ya da sizde kalabilirdiniz. bu şekilde pek olmamış.

ha bu sebepten ayrılınır mı? hayır tabii ki. karşılıklı konuşup hatalarınızla yüzleşmek isabetli olur.
0
frankie
(02.01.18)
@acemi evet
önce dolmusla kadıkoye gececem onrdan otobüs ile pendige gececem. sonra 4 saat yol don diyorlar
0
🌸all girls dream
(02.01.18)
Milletin gazina gelmis senin kiz arkadas. Öyle buyutecek bir şey yok. Ustelik bunu ertesi gun soylemesi çok gereksiz. Basina bi sey gelse kizmakta hakli Ama Bana gereksiz bi trip geldi.



Ama sunu da dusunuyorum: insan sevdigiyle birkaç saat fazla gorusmek için o yolu gitmez mi?
0
yarey
(02.01.18)
saçmalık bence kusura bakmayın da. eve dönebileceği bir saatte ayrılsaymış binseymiş o zaman dolmuşa. ya da taksi tutsaymış öyle gitseymiş. über kullansaymış ya da. araba kiralasaymış. ne bileyim...
0
veritaslibertas
(02.01.18)
Kız haklı. Yaştan şehirden bapımsız olarak haklı.

Ek olarak, Abi araban yoksa hadimköyde oturup pendikteki kızla da birlikte olmayın ama
0
shenergy
(02.01.18)
Ben 20 yaşındayım neredeyse sizden 10 yaş küçüğüm.

Ben herhangi bir günün herhangi bir saatinde dışarı çıktıysam bu tamamen kendime güvendiğim için haptığım bir harekettir.
Kendime güvenmiyorsam o saate kadar ne işim var dışarıda. Kocam dahi olsa beni eve bırakmak zorunda değil. 30 yaşına gelmiş hala kendi sorumluluğunu alamıyorsa ben olsam daha olgun bir insanla hayatımı paylaşırım.

Bu tarz insanlar genelde cebinde parası olmadan da dışarı çıkar başkalarına parayı kitler. Bence koşarak uzaklaşmalısın.
0
powerpufgirl
(02.01.18)
Bırakmalıydın.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(02.01.18)
Ben bir kadın olarak bırakılmak istemem, bugüne kadar da kimse beni herhangi bir saatte evime bırakmamıştır. Önceden bu şekilde planladıysanız kızın sonradan su koyvermesi saçma olmuş. Önceden planlamadıysanız haklı olabilir.

Ben herkesin kendinden mesul olduğunu düşünmüşümdür her zaman, o yüzden bence haksız değilsiniz ancak daha iyi planlanabilirdi belki önceden.
0
inawen
(02.01.18)
bırakmalıydın, yılbaşı gecesi alkolün olduğu bir gece, kız pendike gidiyor bide gece 4 de. ne olacak 4 yerine 6 da evde olurdun 7 de olurdun.
0
habula
(02.01.18)
Kız haklı. Gecenin bir yarısı kız tek başına bırakılmaz. Özgecan Aslan mininüste öldürüldü. Yanına kadın oturmuş oturmamış bir önemi yok. Zarar verecek insan ona bakmaz. Zaten sabaha kadar ayakta kalmışsınız. Fazladan iki saat yolculuk seni çok etkilemezdi.
0
dissendium
(02.01.18)
otel ayarlayacaktın gece kalmalık, bu da sana ders olsun.
0
nuisance
(02.01.18)
Bu sorunun cevabı yok. Sevgiyle alakalı bir durum. Sevgiliniz varsa katlanacaksınız. Artılarını tadarken eksilerini görmezden gelmemek lazım.
0
cok iyi yol
(02.01.18)
Buluşmadan önce bunların ayarlanması ve konuşulması lazım. Ben kartalda oturuyorum varabileceğim saatte yola çıkıyorum, araba varsa biri bırakıyor, yoksa uber ya da otel seçeneği var. O saatte çıkmış da tecavüz mü edilmiş laf mı atmışlar ne olmuş diyen arkadaş, bunun şakası ya da muhabbeti olmamalı. Moda da oturan arkadaşım dahi böyle bir şeyin kıyısından döndü. Kaldı ki pendiğe gidiyor.

Tepkisi abartı ama haklı ya da haksız yok bence. Önceden ayarlanması lazım bu tarz şeylerin ki kafa rahat olsun.
0
jazzabel
(02.01.18)
Türkiye, İstanbul, yılbaşı, bir kadın, gecenin bir yarısı... Hala soruyor musun bırakmalı mıydım diye?

“Brkmamalsn yha snçta 30 ksr yşnda kdn yanii .s.s.s” diyen arkadaşlar Norveç’te yaşıyor sanırım.
0
i m cool with that
(02.01.18)
Özgecan aslan örneği gelmiş bir de. Her kadının yanına bir koruma tutulsun o zaman? Otuz yaşında kadın da eğer bu kadar endiseleniyorsa çıkmasın dışarı. Kaldı ki geri dönüş şekli de konusulmus yukarıda yazılana göre.

Her ihtimal göz önünde bulundurulup ona göre davranilacaksa kadınlar asla (evde, okulda, işte) tek başına birakilmasin, müzede saklansin madem.
0
rahip janick
(02.01.18)
Bence sen haklısın ama bunu kıza anlatamazsın. Yaştan bağımsız haklısın bu arada. Kız başta demeliydi ben nası dönücem aq yerinde diye.
0
brad pitt
(02.01.18)
Bana imkansız aşk nedir diye sorsalar, Pendik'te oturup Beylikduzu'nden biriyle çıkmak derim :D :D
0
reca ederim bu bahsi kapatalim
(02.01.18)
aquarium +1 diyorum. tamam senin gerekçen de geçerli ancak karşı tarafa da haksız diyemiyorum. bir de ablası laf etmiş bir dünya, otomatik olarak senin yüzünden laf yemiş oldu ayrıca.
0
air
(02.01.18)
ya yapmayın sanki 15 yaşında. 30 yaşında insan prenseslik triplerine girmesin artık.
0
pinkpeony
(02.01.18)
Her iki tarafın da haklı olduğu noktalar var. Bu konuya yorum yapmayacağım. Benim takıldığım kısım 30 yaşında bir kadının başına bir şey gelemeyeceği algısı. Sapıklar, hırsızlar, tecavüzcüler 'bu abla 30 yaşında, yol verin geçsin' diyor herhalde.
0
bego
(02.01.18)
evet türk kadınları olarak gece 2 olduğu için yanımızda erkeğimiz olmadan dışarı çıkmayalım. hem gece 2'de dışarıda ne işimiz var değil mi? aynı mantık.

şu erkeksiz olmaz tiplerine nasıl uyuz oluyorum anlatamam. evet her kadın bir erkeğe ihtiyaç duyar, erkeksiz yapamaz. delinin biri gelirse ve tecavüz etmeye kalkarsa erkeğimiz bizi kurtarır kahraman olur.
0
pinkpeony
(02.01.18)
Yılbaşı gecesi alkol tüketimi büyük boyutta oluyor. İçmesini bilmeyen insanlar olabileceğini göz önüne alıp, düzgün bölgede bile otursanız huzursuzluk yaşanma olasılığı düşünülüp, yılbaşı gecesi kızın tek başına eve gönderilmemesi lazım.

Sizde olduğu gibi mesafe kaynaklı sıkıntı olduğunda duruma göre ya dolmuştan ineceği saatte duraktan babası, erkek kardeşi vs. alır veya ilişki ciddi boyuta girmişse arkadaşı da eve gelir, salonda uyur. Herkesin salonda bi koltuğu vardır nitekim:)

Siz planlamayı hatalı yapmışsınız. Bu ikinizin hatası.
Kız bırakılmak istememiş, veya senin kararına karşı çıkmamakla kararını onaylamış. Bu bence kararı birlikte vermişsiniz demek. Onun birlikte verdiğiniz kararı veya o anda karşı çıkmadığı bir kararı sonradan ve/ya başkalarının sözüne bakarak eleştirmesi hatalı. Yetişkin iki insansınız. Kararların sorumluluğunu taşıyacak yaşlardasınız. İlişki birliktelik demek, kararların sorumluluğunu birinin omuzlarına yüklemek demek değil. Yerinde olsam bunu arkadaşımla konuşup bi sonuca bağlarım. Şimdiden yaparsanız ilerde daha sağlıklı bi ilişkiniz olur.

not: oturduğunuz bölgeler, dolmuş güzergahı dolmuş çalışanlarının yapısı hakkında fikrim yok. Dolmuş sıkıntılı bölgelerden geçiyorsa baba alma durumu da pek düşünülmemeli veya baba alacaksa telefon açık konuşarak gidilebilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.01.18)
@powerpufgirl'ün sorumluluk hakkında söylediklerine %100 katılıyorum.

Olay hakkında da anladığım kadarıyla kadın sonradan fikir değiştirmiş; ablasının ayıplamasından etkilenmiş. Bir nevi pişman olmuş.

Böyle bir konuyu önemsiyorsan önceden belirtirsin ona göre ayarlanır. Sonradan fikir değiştirmek de nedir?

Böyle insanlar bana itici geliyor. Bence de kadının yaptığı senin açından ayrılma sebebidir. Şu yaşta kendi fikri olmaz mı bir insanın? Bu noktada senin tek suçunun bunlara katlanmak olduğunu görüyorum.

edit:

'Ek olarak, Abi araban yoksa hadimköyde oturup pendikteki kızla da birlikte olmayın ama'

Ek olarak, Abi hadımköy'de oturup pendik'te oturan arabasız kadınlarla çıkma madem.
0
idexo
(02.01.18)
yani araban yoksa çok elzem değil, iki tarafta haklı olur. ama araban varsa o güne özel bırakabilirdin aynen. ama ayrılma sebebi değil tabi bu. bunu okuyunca hani şu ohaaaa kızııım diyenler var ya öyle kekolar belirdi gözümün önünde.
0
freetakilir
(03.01.18)
ablasindan bize ne? arkadasindan bize ne? baska seye sikiliyordur o, boyle seyler bence gercek meseleler olmuyor.
0
e haliyle
(03.01.18)
arabam varsa bırakırdım
arabam yoksa başka bir program yapardım
0
superb
(03.01.18)
"Haklisin, cok haklisin da alacagin yok."
0
lamira
(03.01.18)
Eğer daha önce toplu taşıma kullanımı konusunda hemfikir olunmuş ise kız gereksiz tribe girmiş. Eğer konuşulmadıysa kızın ulaşımı için alternatif geliştirmen incelik olurdu fakat asıl sorumluluk kızın kendisinde. Bu kadar tedirgin olacaktı ise önceden kendini garantiye almalıydı.
0
logic
(03.01.18)
nuisance +1

bir geceliğine ortak bi yerde kalınabilinirdi bence. bu kadar uzatmaya da lüzum kalmazdı.
0
dedim ben sana
(03.01.18)
ay ben sok!

bazi sorularin cevaplarina gercekten cok sasiriyorum. hah dedim simdi gomecekler kizi kezban diye derken seni oldurmusler.

ben de kadinim. daha boyle bir talebim olmadi. birakilsam hosuma giderdi. daha guvende olacagim icin degil o ozenilmeyi hissedecigim icin. ama cok da huzursuz olurdum karsi tarafa cektirecegim o eziyet icin.

ama iste insanlar cesit cesit, deger yargilari da, beklentiler de. kizin profili bana gore su; simarik, bencil, dusuncesiz, kaba, premses, ozguvensiz ve gerikafali. bir de milletin gazina geliyor falan. bir de boyle sonradan atilan triplere ayri gicik olurum. bir derdin, talebin varsa o sirada soylersin. sonradan cirlamak sinir bozucu.

sistem boyle ama galiba. kadin erkek komik oyunlar oynuyor. kiz essek gibi biliyor eve sorunsuz gidebilecegini. ama ayy ben koykuyoyum cok askitom noluy beni biyakma diyor. erkek de askim sacmalama, yaninda ben varken sana birsey olmaz deyip sepet gibi dolaniyor kadinin yaninda. boylece bir ise yaradigini dusunuyor.
0
jimicik
(03.01.18)
Nuisance bence de haklı. Ayrıca ben de ennn kötü ihtimal taksiye bindirirdim kızı, dolmuşa bindirip sabahın dördünde pendikte yürütmezdim herhalde. Biraz haklı bence arkadaşın.
0
roket adam
(03.01.18)
sopiro+1
O saatte hiçbir yer güvenli değil. Gayet 3. sayfa haberi olma ihtimali var. Normal zamanda saat 9 gibi ayrılsanız zaten bırakmayın ama hem yılbaşı hem de o saat kız sizden bir jest beklemiş. Yapmamışsınız, sizin yüzünüzden ablasından da azar işitmiş. Muhtemelen bu zorlukları öncesinde görmüştür ama siz onu bırakmazsınız diye umut etmiştir. Yaştan bağımsız davranıyoruz burada. Olmamış yaptığınız.
0
SiyamkedisiZorro
(03.01.18)
çok biliyosa az yesin de kendine şoför tutsun amk, o ne tripler öyle ya hiç gelemem valla. ben olsaydım zaten o dolmuşun kalkmasını da beklemeden gitmiştim sen yine iyi dayanmışsın :)

yılbaşı günü pendik'e gitmeyi beceremiyorsa zaten yaşamasın bu şehirde ya da hiç dışarı çıkmasın bir daha.
0
hosein
(03.01.18)
Normal zamanlarda bile o saatler tehlikeli bu şehir için, kaldı ki yılbaşı günü ve alkolün ağızla içilmediği bir gün.

Sevgilin olmasına gerek yok, normal bir arkadaşın bile olsa o saatte yalnız gitmesine müsade etmemeliydin.

Hanımın yaşından bahsedilmiş ama bunun yaş ile veya cinsiyet ile alakası yok, bu pozisyon tek başına bir erkek için bile riskli ya hu!
0
John Bloor
(03.01.18)
yazdım ama dayanamadım tekrar yazacağım. ben de pendik'te oturuyorum. pendik çok büyük bir ilçe ve en merkezi yerlerine bile gece 12'den sonra toplu taşıma ile ulaşabilmek büyük sıkıntı. kaldı ki ilçenin büyük kısmı merkezi yerlerden uzak kuytu mahallelerden oluşuyor. o yüzden pendik'te yaşayan biri için akşam eve dönüş her zaman, yapılan her planda akılda olan bir sorundur. allahtan havalimanı var da e-10 büyük kısmını dolaşıyor yoksa daha da büyük sıkıntı olurdu. her neyse pendik burada sembol zaten, sultanbeyli olur tuzla olur -avrupa yakasının uzak kısmını pek bilmiyorum ama- büyükçekmece olur esenyurt olur aşağı yukarı hepsinde aynı sorunlar yaşanıyordur.

burada 30 yaşı vurgulayanların o yaşta birinin başına bir şey gelmeyeceğini düşündüklerini sanmıyorum. vurgulanan nokta o yaşta birinin gecenin sonunda eve nasıl döneceğini de düşünecek sorumluluğa sahip olması gerektiği. 18 yaşında belki ilk kez dışarıda yılbaşı geçirecek biri o heyecanla eve dönüşü düşünmeyebilir ama pendik'te yaşayan, erkek arkadaşı olup dışarıda yılbaşı kutlayan 30 yaşında bir kadın profili bu durumla ilk defa karşılaşmıyordur. kendi başına dönmeye gayet haklı olarak korkuyor da olabilir. kendi düşün(e)mese bile plan yaparken erkek arkadaşından kendisini eve bırakmasını ya da başka bir formül bulmasını ister olay biter. ona rağmen böyle tek gitmiş olsa adamı burada hep beraber gömelim ama eve dönülmüş olay bitmiş abla ve arkadaş gazıyla sonradan trip atılıyor. burada haklı bir kısım yok. üstelik bu güvenlik sorunu yaş ve cinsiyetten bağımsız herkes için geçerli. bu adam pendik'ten hadımköy'e dönerken başına bir iş gelse ne olacak? onun ailesi ve arkadaşları bunu "boşanma sebebi"(ne alakaysa, kim niye eşini yılbaşı kutladıktan sonra o saatte toplu taşıma ile baba evine göndersin?? ) olarak görmezler mi asfdgfjgk

über ve taksi önerilerini zaten hiç anlamadım. taksicileri hepimiz aynı malum sıfat ile anmıyor muyuz? über için de geçen sözlükte başlık vardı kadının birini kaçırmaya yeltenmişlerdi falan. ha dolmuş ha taksi bir farkı yok hatta dolmuş/otobüs/minibüsün kalabalık olma ihtimali var taksi falan tam kör bıçak. üstelik bir şey yapacak adam yanında erkek arkadaşı varken ikisine birden de yapabilir zaten. araba kiralama, otelde veya yakında bir arkadaşta kalma dışındaki önerilerin de bir mantığı yok. eleştirilecek tek nokta her iki kişinin de bunları düşünmemiş olması. aynı şartlarda bu ilişkiye devam edilecekse sadece yılbaşı değil dışarıda yapılan her programda bu sıkıntı yaşanacak zaten.

velhasıl kelam bu adamı size yedirmeyeceğiz piremsesler adsfdgfhjhkjl

bilmeyenler için de vurgulayalım söz konusu yerlerden biri kocaeli diğeri edirne sınırı.
0
nrmnm
(03.01.18)
bir ilave de benden;

bu bosanma sebebi diyenler, seni asiri derecede haksiz bulanlar bana biraz samimiyetsiz geliyor acikcasi. yani bu kisiler gercekten icten bir sekilde endiseleniyorsalar aksam 10'dan sonra butun sevgilileri, arkadaslari icin de ayni endiseyi duyuyor olmamlilar. kadikoy'de eglendikten sonra arabasi olan kadinlar hadimkoy'de oturmalarina ragmen pendik'e arkadaslarini birakip evlerine donuyor olmamlilar mesela. ha yok olay cinim eve gidince yaz vatsaptan merak etmiyim'den ibaretse iste bos bos atip tutulmusluk, iste samimiyetsiz bir dusuncelilik.

ciddi ciddi gece kadinin yolda tek basina yurumesi bir insani o kadar endiselendiriyor olsa, bu kadar tedirginlikle bu insanlarin hic biri bu sehirde yasamazdi. ya da gittikleri her yere arabalarinin icinde gidiyor, polis korumasiyla toplu tasimaya taksiye falan biniyorlar.

nerden baksan samimiyetsizlik + gosteris.
0
jimicik
(03.01.18)
cevaplara bakınca merak ettim de;
aranızdan kaç kişinin kızı/kızkardeşi veya kendisi erkek arkadaşıyla dışarı çıkıp ailesine "biz otelde kalacağız" diyebiliyor?

dolmuş taksiden daha güvenlidir +1 en azından bi göze emanet etmiyorsun. nitekim o dolmuşa yalnız başına bir kadın daha binmiş.

araba kiralanabilirdi denmiş. o durumda ya alkol almayacaksın ya da şoförlü araba kiralayacaksın. bu sefer de gündeme bütçe, gecenin geneline damga vuran fahiş fiyat ve araba bulabilme olasılıkları geliyor. iki eğlenilecek diye bu kadar eziyete gerek yok bence.

kızlar burası size;
Olay anında "beni bırak" demiyorsunuz, "bıraksaydı hoşuma giderdi" veya "bırakmalıydı" diyorsunuz. hatta "boşanma sebebidir"e kadar gitmiş.
Bence artık bu durumu değiştirmek lazım. Erkeklere de yazık, aklımızı okumak için denklemler kurup bilinmeyeni bulmaya çalışıyorlar. Ve üstelik erkek aklı bizimki gibi ayrıntılara, dallara budaklara bakarak değil düz satıhta çalışır genel olarak.
Hem onlara hem bize yazık. Biz de üzülüyoruz sonuçta. Güzel güzel konuşup anlaşmak varken can sıkmaya ne gerek var?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.01.18)
olayda haklı haksız yok uyum sorunu var.

sevdiğim bir kız arkadaşımın(adı ilknur olsun) sevgilisi vardı hiç anlaşamadığım(bu da erol olsun). erol pazar poşetini, market arabasını geç ilknurun çantasını bile kendi taşırdı. telefonuna spy uygulama yüklemişti. aşkından arabeske bağlıyım kapının önünde yatmıştı, ilknurun arkadaşlarıyla görüşmesini istemiyordu vs. hatta geçenlerde ilknur bize gelecekti yanımızda sevgilimin ev arkadaşı var diye 'erol kızar' diyip geri döndü ajdsgkhjl. eh işte iyi taraftan bakarsan ama erol ev işlerini yapıyor, güzel sürprizler hazırlıyor. böylece ilknur sağa sola hava atarak anlatabiliyor. ama birey olarak yok ilknur. arkadaş bile olamayacağım tip derken bu adamdan çocuk bekliyor şimdi. zaten erol hiç hesap ödetmezdi şimdi de ilknur işi bırakacak, bunları iyi mi kötü mü kategoriye koysam bilemedim.

bizim ilişki ise bambaşka bunlardan. eve bırakmayı vs geç 'varınca çaldır'ın en fazla geyiğini yaparız. herkes kendi eşyasını taşır. 500 kilo da olsa valizim ben yardım istemediğim sürece yardım etmez. aman sen otur ben evin işini yapayım demez. romantizm hak getire zaten. isteyen istediği arkadaşıyla görüşür, izin almak vs geç gerekli olmadıkça haber vermek bile baya uzak kelimeler. bütçe kimin parası varsa.

başlarda noluyor lan desem de aslında herkes kendi tercihini yaşıyor. ilknur üç-beş kıskançlığı çekmeye razı gelip erolu uşağı gibi kullanabiliyor. e benim için de özgürlük daha önemli, kendi başımın çaresine bakmak zor değil. her şeyden haberim olmasa da olur.

yani sevgilin ilknur olmak istiyorsa erolünü beklesin. ya da yaptığı tercihlerin sorumluğunu alıp üçüncü şahısların gazına gelmesin. her ilişkinin dinamiği farklı. benim için taksim-pendik-hadımköy yolunu çekmek boşanma sebebidir. öyle bir adamı çocuğuma baba yapmam. ilknur gibiler ise 3. remlerine girerken hala erollerin soğukta trafikte olmasıyla tatmin olabilir ablalarına 'çok iyi çocuk ya beni eve kadar bıraktı 5239865 saat yol gitti bi de' diye anlatabilirler.

siz de karar verin ama. erol değilseniz ilknurların önünü tıkamayın. biliyorsunuz eroller ilknurların eski sevgililerini kafaya çok takarlar.
0
cikolata selalesi
(03.01.18)
olaylar norveçte veya japonyada yaşanıyor olsaydı belki size birazzcık hak verebilirdim lakin burası ortadoğu her gece bir sürü sapıkça olay geliyor kadınların başına..çok çok ters bir saat. dolmuşta başka bir kadın olması neyi garantiler ki? o saatte adamın biri takip etse dolmuşçunun kendisi niyeti bozsa (ki yaşanmamış şeyler değil) sonuç olarak kız arkadaşınız haklı bana göre de lakin siz bunu o an düşünemediyseniz bu saatten sonra yapacak bir şey yok yarın bi gün başka bir durumda da benzer şeyler yaşayabilirsiniz.
0
iwillsee
(03.01.18)
Aman canım Moda Hilton'da oda tutup sabaha kadar partiye devamdı yani olay hepten yanlış.
0
i was made for you
(03.01.18)
bir sürü laf yazılıp çizilmiş, yapılan yorumlarda kadının kadına yaptığı düşmanlık ve bir başka kadın üzerinden kendini değerli kılma çabası bambaşka bir sorun onun hakkında yazmak istemiyorum fakat dehşetle okuduğumu da belirtmeden geçemiyorum.

sadece bu durumdan hareketle, aranızda bir iletişimsizlik olmuş gibi görünüyor. kız belki bırakmanı istemiştir ama istanbul'un iki ayrı ucunda oturduğunuz için açıkça dile getirememiştir, özel bir durum olduğu için sizden böyle bir jest beklemiştir. göremeyince ipler gerilmiştir, ablasının da gazıyla böyle bir dışavurum yaşanmaştır. olay bundan ibarettir belki de yani.

siz kız arkadaşınızı evine kadar bırakmak zorunda değilsiniz, kız arkadaşınız da hele ki istanbul gibi bir şehirde, gecenin köründe yalnız başına saatlerce yol gitmek zorunda değil. erkeksizlikten başına bir şey gelir diye değil, bunu tercih etmek istemeyebilir diye söylüyorum. herkesin içinde bulunduğu ilişkiden beklentileri farklıdır ve herkes sevgilisine verdiği kıymeti farklı şekilde gösterir. haklı haksız yok, ikiniz de hem haklı hem haksızsınız. konuşun, nasıl bir daha böyle bir olay yaşamazsınız onu irdeleyin.
boşanma sebebiymiş, yok daha neler ya. insanlar ufak tefek sorunları büyütmeye, çözülmez hale getirmeye ne kadar meraklı.
0
evde liyakat kalmamis
(03.01.18)
3 ocak oldu hala millet kavga ediyor. görüldüğü üzere subjektif bi konu ve herkesin doğrusu farklı.

bence @all girls dream noktayı koysun.

naptınız hacı, aranızda konuşup halletmediniz mi?
0
elorelia
(03.01.18)
@ elorelia

Evet noktayı koyduk ayrıldık.
0
🌸all girls dream
(03.01.18)
haydaaaa, bu olay yüzünden mi?
0
elorelia
(03.01.18)
Aynen. Kendine, çevrene uygun birini bul sana ayak uyduramam vs vs dedi bende ccevap yazmadım
Bitti gitti
0
🌸all girls dream
(03.01.18)
mutlaka gerisinde bişeyler vardır bence. geçmiş olsun.

(bkz: welcome to the club)
0
elorelia
(03.01.18)
sen olmasan ne yapacakmış?

ben kızı haksız gördüm. bu ne ya. sen de erkek olarak tehlikedesin.

bir de benim bir kadın olarak bakış açım olarak şöyle birşey var; kafan atıp çat gideceğin yere kadar taksiye ödeyemeyeceksen o saatte de yanlız çıkmayacan. malesef böyle bakıyorum olaya. kendin kendine güvence veremiyorsan kimseden beklemeyecn.

bir de madem abla bukadar dertli biri, beşiktaşta yahut taksimde bir oda kiralasa idiniz airbnb den fln ya da hostelden vs, yahut bir şekilde sabaha kadar eğlense idiniz daha iyiymiş.

ha bir de; hayatta merak ettiğim bir şey var, cidden bu nasıl böyle oluyor çok merak ediyorum. böyle kızları bulup başınıza çıkarıyorsunuz, bizim gibileri de üzüyorsunuz. oh iyi oluyor siz erkeklere valla ne diyim.
0
mobydick
(03.01.18)
İkiniz de haksızmışsınız. Ben Hadımköyde otursam kız arkadaşım da Pendikte otursa ya otel tutardım ya da araba kiralardım.Yılbaşı gecesi ikinizin de ikişer saat yol yapması saçma olmuş
0
turkuaz
(04.01.18)
dönüşü toplu taşıma ile olacak diye konuşmuşsunuz daha ne? o kadar şeyse o saate kadar kalmasaymış. ben de bir kadınım, 31 yaşındayım. ayrıca hadımköy'e onu bırakıp öyle dönmeni beklemesi cidden fena bencillikmiş. keşke otelde filan kalsaymışsınız. ya o değil de, neden ayrılırken dememiş bunu sana, "beni bıraksan olmaz mı, çok geç oldu saat tedirgin oldum" filan dese başka bir çözüm de bulunabilirdi. iletişim önemli şey sonuçta.

bellllki, kadıköy'e kızla beraber gidip onu pendik dolmuşuna bindirip dönebilirdin, sana çok zaman kaybettirmezdi.

taksi, uber, scotty gibi seçenekleri de göz önünde bulundurabilirdiniz. yok çok pahalı olurdu gibi düşünceler varsa da öyle bir eğlence düşünmeyecektiniz.
0
dasher
(04.01.18)
kız tarafı abartmış. her şeyi abarttıkları gibi bunu da abartmışlar... kaldı ki yılbaşında her yerde polis var. normal bir geceden daha güvenli bence.
seneye ilişkiniz hala devam ediyor olursa yılbaşına kadıköy'de girersiniz, tek seferde gider evine.
0
humat
(06.01.18)
sana haksız demiştim ama önceden konuşmuşsunuz sorun etmemiş, sorun olmamış dönüşte falan sonra etrafının gazına gelip sana çemkirmiş. sen haklıymışsın aslında, iyi olmuş.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.01.18)
(5)

Shameless son sezon 5. Bölüm

senolll
Spoiler içerir. . . . . . . . . ___________________________________________________________________________________________________________________________________________________________... Lip sponsorunu bulmaya giderken "Eyvah, kesin ezdi bebeğin kafasını küçük çekiçle" diyen bir ben miyim? :D ha
Spoiler içerir
.
.
.
.
.
.
.
.
.

___________________________________________________________________________________________________________________________________________________________



...

Lip sponsorunu bulmaya giderken "Eyvah, kesin ezdi bebeğin kafasını küçük çekiçle" diyen bir ben miyim? :D hani bir yerde öyle dedi ya adam, Lip bara yürürken baya öyle bir şey çıkacak sandım ben :D
0
senolll
(02.01.18)
Aklıma bile gelmedi. Black Mirror'da oldu yalnız böyle bir şey, onu izliyor musun etkilenmiş olabilirsin.
0
i was made for you
(02.01.18)
Yeni çıkan sezona başlamadım öncekileri izlemiştim.

Benim aklıma yine shamelessta daha önce carl ın siyahi arkadaşı vardı hapishaneden, bisiklet mevzusunda birini öldürmüştü. O yüzden bu çekiç meselesi de olmuş mudur diye bir düşündüm çok ihtimal vermesem de.
0
🌸senolll
(02.01.18)
Şimdi bahsedince hatırladım o sahneyi, bence dizinin en vurucu sahnesiydi, ne Fiona'nın yediği haltlar ve başına gelenler, ne diğerlerinin olayları o kadar etkileyici değildi.

O sahneye kadar olan gelişim de çok iyiydi. Carl elemanın bir şey yapacağını hissediyor ama engel olamıyor falan, anneyle babanın verandada oturuşları vs. her şey harikaydı.

Lip en fazla duvara yumruk atar bırak bebek ezmeyi :D
0
i was made for you
(02.01.18)
evet gerçekten etkileyiciydi o bölüm :D

Lip değil yahu sponsoru yeni baba oldu ya, o dedi bi ara bazen kafasını küçük bir çekiçle ezmek istiyorum diye.
0
🌸senolll
(02.01.18)
Tamam tamam şimdi hatırladım, benim aklım son bölüme gitti, orada da bebekli ve Lipli bir sahne vardı.

Ve evet ben de senin gibi bir yamuk yapacak diye beklemiştim, neyse ki tek yaptığı içkiye tekrar başlamak oldu.
0
i was made for you
(02.01.18)
(7)

cinemaximum öğrenci bileti

barky
selam arkadaşlar!cinemaximumdan internetten bilet alacağım da, öğrenci bileti alınca kontrol oluyor mu? öğrenci kimliğine falan mı bakıyorlar girişte nasıl bir sistem oluyor? :/
selam arkadaşlar!
cinemaximumdan internetten bilet alacağım da, öğrenci bileti alınca kontrol oluyor mu? öğrenci kimliğine falan mı bakıyorlar girişte nasıl bir sistem oluyor? :/
0
barky
(02.01.18)
evet bakıyorlar.Öğrenci değilseniz almayın,gerek yok.
0
ırene adler
(02.01.18)
Bakmasalar bile iyi niyeti suistimal etmeyin.

Öğrenci değilseniz tam bilet alın. Tam bilet pahalı geliyorsa sinemaya gitmeyerek protesto edin. Sinemalarda bu doluluk olduğu sürece bilet ucuzlamaz. Çünkü adamlar tekel.
0
himmet dayi
(02.01.18)
Kaç sefer gişede beklerken falan bile kod aldım. Gişe fiyatlarından baya ucuza geliyor

m.firsatbufirsat.com
0
senolll
(02.01.18)
Çarşamba günü gidin. Kampanya devam ediyorsa tam/öğrenci aynı fiyat. 9 lira
0
teknikekip
(02.01.18)
Lütfen fırsatbufırsat ya da benzeri kod sitelerini kullanalım, boşa kazık yemeyelim.
0
i was made for you
(02.01.18)
migrostan 10 tl alışveriş yaparsanız cinemaximum bileti 10 liraya alabiliyordunuz(geçen haftaya kadar olduğunu biliyorum) hala devam ediyorsa oraya bir bakın.
0
stanley weber
(02.01.18)
Yıllardır olan bir site bu, ben de defalarca aldım cinemaximum bileti. Zaten verilen kod sinemia kodu gibi.
0
senolll
(02.01.18)
(1)

Fais pas ci, fais pas ça

Khalkedon
Bu Fransız dizisinin fransızca alt yazısı var mıdır?
Bu Fransız dizisinin fransızca alt yazısı var mıdır?
0
Khalkedon
(02.01.18)
www.actucine.com

Anahtar kelimemiz sous-titres.
0
i was made for you
(02.01.18)
(1)

Harici ses kartına kulaklık bağlamak için gerekli aparat

dave87
Scarlett 2i2 harici ses kartım var. Buna kulaklık takmak için bir donusturucuye ihtiyacım var. Bu dönüştürücü nedir ve nereden alabilirim? Mümkünse online tabii...
Scarlett 2i2 harici ses kartım var. Buna kulaklık takmak için bir donusturucuye ihtiyacım var.

Bu dönüştürücü nedir ve nereden alabilirim? Mümkünse online tabii...
0
dave87
(01.01.18)
www.hepsiburada.com

Bundan lazım.
0
i was made for you
(01.01.18)
(9)

hayatımı ilgilendiren bir soru (sinema sektörü)

douglas
istanbul'un en iyi üniversitelerinden birinde sinema tv okuyorum. bu bölümü zamanında topluluk anlayışını, iletişim kurmayı, sanatı, felsefeyi, psikolojiyi sevdiğim için girmiştim. tabii uzun yıllardır geleceğini türkiye'de kurmaktan vazgeçmiş bir insan olarak yurt dışında bu sektöre gireceğim zaten
istanbul'un en iyi üniversitelerinden birinde sinema tv okuyorum. bu bölümü zamanında topluluk anlayışını, iletişim kurmayı, sanatı, felsefeyi, psikolojiyi sevdiğim için girmiştim. tabii uzun yıllardır geleceğini türkiye'de kurmaktan vazgeçmiş bir insan olarak yurt dışında bu sektöre gireceğim zaten türkiye'de iş yok diyordum. iş yokun anlamı daha çok politik ve sanatsal bir anlam taşıyor tabii anlayan anlar zaten. ama zaman geçtikçe ben nasıl amerikaya kaçacağım diye düşünmeye başladım ve son dönemlerdeki vize problemleriyle işin ciddiyetine vardım.

şimdi soru gayet net: içimdeki sanat anlayışını üslubuyla ortaya dökmek için bu bölümü seçtim ve okuyorum ama türkiyede sanat anlayışı diye bir şey yok o yüzden bu ülkede bu sektöre girmemenin beni motive eden veya "özgür" hissettiren bir yanı yok. daha türkiyedeki sektöre girmeden yurtdışındaki medya sinema sektörlerine nasıl kapak atabilirim? bilenler varsa bana yol gösterirse sevinirim.
0
douglas
(01.01.18)
lisansı bitir.
yüksek için yurtdışına çık, oradan yürü. bkz hollanda.
0
liriamer
(01.01.18)
Öff daha mezun olmamışsın hiçbir iş yapmamışsın ama sanat anlayışı ve özgürlük konusunda Orhan Pamukçuluk oynamaya başlamışsın... bence kendini kandırma, tr den ayrılma isteğini sanata bağlama. Önce üret sonra özgür olup olmadığını gör sayın sanatçı...
0
benaslindayohum
(01.01.18)
sen bizim gibi millete fazlasın. yaptığın işleri anlamadık. kusura bakma. yurtdışında film yapmakta haklıymışsın nuri bilge ceylan. yılmaz güney. reha erdem. metin erksan. zeki demirkubuz. serdar akar. derviş zaim. yavuz turgul. atıf yılmaz. ertem eğilmez. mustafa altıoklar ve daha niceleri.
0
bohr atom modeli
(01.01.18)
ya, cocugu harcamayin...

@douglas, ortaya hic is koydunuz mu? elinizdekilerle birseyler yapabildiginizi ispat etmeniz beklenmez mi once?
0
e haliyle
(01.01.18)
Bu cahil toplumun sizi anlamasi beklenemezdi zaten. Yurtdisina kapagi atma fikrinizi destekliyorum. Turkiye'nin en iyi universitelerinden birinden, adini da vereyim istanbul universitesi'nden, sinema tv okuyarak mezun oldum. Ayni sanatsal sancilari ben de yasiyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.01.18)
Bölüm okumakla sanatçı olunmuyor. Bunlardan her yerde var. Ben Berklee'ye gittim niye rock yıldızı olamıyorum niye gitmeyenler ünlü oluyor vs vs. Nuri Bilge Ceylan elektrik elektronik mezunu, Woody Allen üniversite terk. Aslında sinema mezunu olmayan yerine olanları saysak daha kısa sürer. Bu işler yetenek ve sıkı çalışma işi. Üniversitedeki edebiyat hocalarının değil Orhan Pamuk'un Nobel'i olması...

Bir de Türkiye'deki en iyi üniversitelerden biri lafı bir şey ifade etmiyor, Türkiye'de eğitim zaten boktan, en iyilerden biri değil en iyisi olsa kaç yazar.

Ek Bilgi: Orhan Pamuk'un İÜ diploması olmasının tek sebebi askerliği kısa dönem yapma amacıydı, sadece sınavlara giriyordu, bölümü de gazetecilikti.
0
i was made for you
(01.01.18)
İstanbul üniversitesini Türkiye nin en iyi üniversitesi olduğunu da öğrendik asdfaadd:)
İlk 20 ye girmez yahu İü... girmeyeni dövüyorlar
0
benaslindayohum
(01.01.18)
iranlı yönetmenler kendilerini çok özgür hissettikleri için bu kadar nitelikli eser üretiyorlar değil mi? geçiniz efendim.

bahaneciliği, kendine ve okuduğun bölüme gereğinden fazla anlam yüklemeyi bırak. önce bir şeyler üret de görelim yaratıcılığın ne düzeyde imiş.

kendini türkiye sınırlarına hapsedilmiş hissetmen de anlamsız. internet çağında olduğumuzu göz önüne alarak, sanat sepet işlerinde bazı trend belirleyicilerin dikkatini çekersen önün açılacaktır. fiziksel olarak nerede bulunduğun önemli değil.
0
zgrydn
(01.01.18)
Arkadaşlar birincisi ben bahçeşehir üniversitesinde okuyorum istanbulda değil.
İkincisi türkiyede sinema sektörü diye araştırınca hiçbir şekilde aydınlık bir tabloyla karşılaşamadığımdan ve bu sektörde bir yerlere gelmek için torpil ve benzeri yalakalık yöntemleri vs. gibi araçlara ihtiyaç duyulduğu bir atmosferde kendimi motive edecek bir mecra bulamamam. bu sektörde olmayan insan zaten beni anlayamaz. ama türkiyenin gerçekleri ortada... burada bu yorumları yazan arkadaşların kaçı türk dizileri türk filmlerini seviyor acaba merak ediyorum? kimlerin başta olduğu belli zaten. ülkenin zihniyeti ve televizyona beyaz perdeye vuran tarafıda belli. benim kendimi bir şey icra etmeden dev aynasında görmem gibi bir yanılgıya düşmeden önce objektif bir şekilde bakıp böyle bir atmosferde sanat icra etmek için her şeyden önce bir anlayışa, kültüre, sisteme, liyakata hatta ahlaka ihtiyaç duyduğum bir çevreye ihtiyaç duyduğumu anlardınız.

kısacası cidden yolun sonunda güzel bir noktaya ulaşabileceğimi bilsem hiç düşünmem var gücümle çabalarım.
0
🌸douglas
(01.01.18)
(6)

iyi amerikan üniversitelerinde yüksek lisans

antikadimag
bir burs bulup amerika'ya gitme imkanım var. ama konu mba, management vb bir konu olmalı.şimdi ben bayağı büyük ve önemli bir projede yaşıma göre büyük bir sorumluluğa sahibim (4 yıldır çalışıyorum). makine mühendisliğinde yüksek lisans derecesine sahibim. proje mühendisi olarak çalışıyorum elbette
bir burs bulup amerika'ya gitme imkanım var. ama konu mba, management vb bir konu olmalı.

şimdi ben bayağı büyük ve önemli bir projede yaşıma göre büyük bir sorumluluğa sahibim (4 yıldır çalışıyorum). makine mühendisliğinde yüksek lisans derecesine sahibim. proje mühendisi olarak çalışıyorum elbette teknik bir iş yapmıyorum yani.

çok iyi ingilizcem var, o konuda bir sıkıntım yok. ales'te de yüksek puan alıyorum. gmat ne kadar benzer net bir bilgi sahibi değilim. teknik okullarda okudum ve lisans 2,9 yüksek lisans da 3,1 (maalesef düşük cgpa)

şimdi mit, harvard gibi okullar hayal midir? parasını verip gireceğim için ne kadar esneyebilir? yüksek gmat yaparsam çalıştığım projenin ehemmiyetinden bir şansım olur mu?
0
antikadimag
(28.12.17)
konu hakkında bilgi sahibi değilim de, şunu demeye geldim;

modlardan ricam bu duyuruyu sabitlesinler, bakıp bakıp ibret alır silkelenir kendimize geliriz.
0
mete kudur
(28.12.17)
Zor biraz ama denemeden bilemezsin.

www.hbs.edu
mitsloan.mit.edu

Harvard 3.71, MIT 3.6 ortalamayla almış. 2.9 ile girebilen var mıdır bilmiyorum ama belki de vardır, başvur en kötü birkaç yüz dolar gider almazlarsa.
0
i was made for you
(28.12.17)
1) iş tecrüben ve önemli bir poz.da olman çok, çok, çok büyük avantaj. bunun referanslarını çok iyi ayarla, alabiliyorsan ceo'ya kadar çık (mektubu kendin yaz bi imzasını al)

2) gpa abartı düşük de değil. hali hazırda master yapmış olman artı. diğer maddeler ile örtülebilir durumda.

3) mba ve denki bölümlere gireceksen gmat pek önemli... 700 üstü alabilmen durumunda, ilk 20 okula başvurabilirsin.

4) ingilizcenin iyi olması iyi bir artı. ancak bunu kullanabilmek için abd'ye gidip müalakatlara katılman veya en azından video call yapman şart.

hepsini toplayınca: mit, harvard vs "hayal" denemez. yurtdışı master hedefleyen gençlerin %98'inde olmayan 1 nolu maddeye sahipsin ki, önemini anlatmak zor. şu an başvurunda 2 tane önemli kısım var:

a) referans yazılarını ballandırarak yaz ama birbirinden farklı tarzda olsun. (bana çok karamelize bir ref. yazacak müdürüm var zaten diyorsan, ballı kaymaklı pandispanya)

b) gmat çalış. saatlerce. günlerce. aylarca... toefl değil bu. çalışmadan en ufak şansın yok. en iyi ihtimalle 600 alıp oturursun. iyi bir gmat ise seni istediğin her okula sokar neredeyse. 780 al demiyorum elbette ama 700 üstünü görebilmen yukarıdaki maddelerin hepsini parlatır. ilk 10 okulda zaten 700 altına çok da şans verilmez.

sonradan aklıma geldi... yazacağın "sop"un önemini belirtmek çok gereksiz geldi yazmamıstım ama, baskaları da okur diyerek ekleyeyim. güzelce bir sop yaz :) akademik ve profesyonel yaşamdaki artılarının yanına mutlaka 2-3 tane de "sosyal" şeyler ekle. şiir kitabı yazmak veya polo oynamak, yapılan gönüllü işler vs... ilk 10 okul için neredeyse "must".

ek 2: bursu yurtiçinde bulacaksın ve okullardan da maddi destek istemeyeceksin diye anladım. bu bursu aldıgını da sop içine yaz, "işte benim zeki müren" diyebileceğin hiçbir kelimeyi, cümleyi ıska geçme.

/ hem mba yapan, hem de başvuruları kabul eden graduate ofiste 1.5 yıl asistanlık yapan biri olarak yazdım.
0
507
(29.12.17)
@507

Referans alacağı kişiler mektubu kendisinin yazmasina izin verecek mi? Ayrıca bu etik mi?

Bunu ben hocalarıma teklif etsem yüzüme "akademinin yüzkarası" der gibi bakarlar hani.

Soruna cevap olarak: senin durumunda birinin red aldığını biliyorum gpa'den ötürü. Ama dene yani denemeden bilemezsin.

Gmat/gre subject sonucu epey mühim denildiği üzere. Ona ağırlık vermeni öneririm.

Kolay gelsin.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(29.12.17)
Bu tür şeylerde tam profili bilmeden konuşmak çok abartı olur ama harvard, wharton, stanford vs hayale yakın, zaten hemen hemen hiçbiri öyle %100 burs vermez. Türkiye'den gidenlere linkedin'den bakın isterseniz.

Büyük ve önemli proje mckinsey'de 100 milyonluk dolarlık projeyse çok şey değişir tabi.

Ama yine de başvurun, gidecek hepi topu 300-500 dolar ve bu 3-5 okul dışında da iyi okul çok.
0
noluyo yaa
(29.12.17)
@kendi kendine yasayan yavrucak:

evet etik değil ama dünya böyle işliyor. en azından yabancı ülkelerden gelen öğrenciler için... nota da ekledim. ref.i verecek kişi yazarsa elbette çok daha iyi olur ama tr'de genel alışkanlık "sen yaz ben okur imzalarım" yönünde olduğu için "pratiğe" yönelik tavsiye verdim. "Sahte imzayla CEO yazmış gibi kendin hazırla" demedim. İmzalayacak adam okuyacak ve olur verecek sonuçta. Bu da genel etik anlamında çok da büyük delik açmaz.
0
507
(29.12.17)
(1)

istanbulda nöropsikoloji testi yapılacak sgk ile ödenen yer?

Cursed Chico
var mı? medicanada 650 lira istiyorlar skg veya anadolu hayat geçmiyor.
var mı? medicanada 650 lira istiyorlar skg veya anadolu hayat geçmiyor.
0
Cursed Chico
(28.12.17)
SGK geçse de gene çuvalla para istiyorlar, yani 50 lira verip yaptırabileceğin bir yer bulabileceğini sanmıyorum. Ha umarım vardır.
0
i was made for you
(28.12.17)
(3)

altyazı çevirmenleri para alıyor mu?

steve rogers
planetdp gibi altyazı sitelerinde çeviri yapan çevirmenler, yaptıkları çeviriler için belirli bir ücret alıyor mu?
planetdp gibi altyazı sitelerinde çeviri yapan çevirmenler, yaptıkları çeviriler için belirli bir ücret alıyor mu?
0
steve rogers
(28.12.17)
ağır ablalar / abiler (nazo82, missery, emre bekman, solianis vb...) dışında para alan yok diye biliyorum.
0
hosein
(28.12.17)
Üstte yazılanlar da almıyor. Dizi sitelerinden bazıları zamanında veriyordu ama onlardan da pek kalmadı galiba düzgün site. Kalanlardan veren olabilir. Divxplanet vs. hiçbir zaman para vermedi.
0
i was made for you
(28.12.17)
Netflix altyazısı çevirme ihtimalim vardı bir ara, ücreti güzeldi. Onun haricinde stream sitelerinden falan para alındığını hiç duymadım. Bana denk gelmedi en azından.
0
g man
(28.12.17)
(10)

saat tavsiye

kozm
merhaba arkadaşlar, bütçem 1500,2000 tl arasında bir saat tavsiyesine ihtiyaçım var. Maurice lacroix'den bir model beğendim fakat 3.500 geliyor.. çok fazla.Günlük kullanım; hem spor hem klasik olsun istiyorum. Aklımda fossil connected'ın akıllı saati var, çok fazla seçeneğim yok çünkü gerçekten saat
merhaba arkadaşlar,

bütçem 1500,2000 tl arasında bir saat tavsiyesine ihtiyaçım var. Maurice lacroix'den bir model beğendim fakat 3.500 geliyor.. çok fazla.

Günlük kullanım; hem spor hem klasik olsun istiyorum. Aklımda fossil connected'ın akıllı saati var, çok fazla seçeneğim yok çünkü gerçekten saat beğenemiyorum..

Beğendiğim saati baz verecek olursam, Maurice lacroix'in
www.saatvesaat.com.tr

bu saate bayıldım adeta, hatta gittim denedim, fakat bütçe meselesi, benzer veya tavsiyeleriniz nelerdir.
0
kozm
(28.12.17)
www.aydinsaat.com

buyur kankacigim. efsane otesi guzellikte bir saatimizdir.
0
baldur2
(28.12.17)
Eğer İstanbul'daysanız mutlaka Doğubank civarına gidip, oradaki saatçilerle pazarlık yaparak satın alın. Çok daha ucuza alabilirsiniz
0
x daemon
(28.12.17)
orjinal mi satıyolar x daemon ?
0
🌸kozm
(28.12.17)
Denemeden alma. Ağırlığı fazlaysa kullanamazsın
0
empedokles
(28.12.17)
Bir de çok kullanmıyorsan Quartz saat tercih et. Diğer türlü saat sürekli durma yapacağından ayar yapmaktan saat bozulabiliyor
0
empedokles
(28.12.17)
ya, biz eskiler gibi degiliz: zevkimiz degisip duruyor. o yuzden, bence cok para baglamamak lazim. yapmak istedigin baska birseyi yap o parayla...

done done indirime girmesini bekledigim saati masamda unutup duruyorum. bazen cantanin dibinde buluyorum, filan... metal kayisli ve bilgisayar basindayken masaya carpip ses cikarmasindan rahatsiz oluyorum. ayrica cizildi bir suru, minik minik.

saatte skagen seviyorum. sade olsun yani... erkekler armani'dir, diesel'dir sacma saatler takiyorlar; keske takmasalar.
0
e haliyle
(28.12.17)
Kendi saatimi önereyim.

i.ytimg.com
www.hepsiburada.com

Sarı sevmediysen gümüşü de var.

www.hepsiburada.com

Kaliteli bir saat ayarlamaktan bozulmaz rahat ol, Quartz saate 200 liradan fazla para verme.
0
i was made for you
(28.12.17)
maurice lacroix de bu fiyatlarda var mıdır?
0
🌸kozm
(28.12.17)
0
i was made for you
(28.12.17)
Evet @kozm, yetkili bayiler. Aydın Saat'in Kanyon fiyatıyla Eminönü fiyatlarına (mağaza) bir bakın :) Arada neredeyse 1.5-2 kat oynuyor.
0
x daemon
(29.12.17)
(6)

erkek çorap nereden almalı?

lonelyman
pamuklu, kalitesini bozmayan güzel bir yer var mı aldığınız memnun kaldığınız?
pamuklu, kalitesini bozmayan güzel bir yer var mı aldığınız memnun kaldığınız?
0
lonelyman
(28.12.17)
Roff’un çoraplarını tavsiye ederim.
0
soyut park
(28.12.17)
kiğılı, sarar. ben aldım hiç yıpranmadı.
0
scott mary
(28.12.17)
tutku iç giyim nokta kom.

yirmi dort tanze aynı çoraptan ucuza alıp çorap eşleme derdinden kurtulmak için. çoraplar dayanıklı, iki üç sene oldu alalı, daha bir sıkıntı yok.
0
babilbaligi
(28.12.17)
Ben Marks&Spencer'dan alıyorum eşime. 5-6 sene giyiyor. Lastiklerinde bozulma olmuyor. Sürtünmekten elek haline gelene kadar giyiyor.
Bir tık ucuz, ama yine dayanıklı çoraplar Tchibo'da. Ama birkaç çeşit çorap var, içeriğinde yazıyor, 90-100% koton olanları gayet güzel.
0
SiyamkedisiZorro
(28.12.17)
Hayatımda daha güzel çorap giymedim.

www.beymen.com
0
i was made for you
(28.12.17)
by jawalli modal corap biriktiriyorum. cok rahatlar. pahali da degiller. biraz asiniyorlar ama surtunen yerlerinden.
0
e haliyle
(28.12.17)
(12)

İkiden fazla kişinin yaşadığı aşk

amortisman
Merhaba,3 ya da daha fazla kişinin sürdürdüğü ilişkinin bilinen bir adı var mı? Seksten bahsetmiyorum. Aynı evde yaşayan, uzun ömürlü bir aşk sürdüren 3 kişilik aşıklar var mesela. Google'da aratacağım ama nasıl aratacağımı bilemiyorum.Edit: poliamori ve kuma bahsettiğim durumu tanımlamıyor.Örnek: A
Merhaba,

3 ya da daha fazla kişinin sürdürdüğü ilişkinin bilinen bir adı var mı? Seksten bahsetmiyorum. Aynı evde yaşayan, uzun ömürlü bir aşk sürdüren 3 kişilik aşıklar var mesela. Google'da aratacağım ama nasıl aratacağımı bilemiyorum.

Edit: poliamori ve kuma bahsettiğim durumu tanımlamıyor.

Örnek: Ahmet, Mehmet ve Ayşe. Üçü aynı evde yaşıyor ve herkes birbirine aşık. Ahmet hem mehmet'e hem de Ayşe'ye aşık mesela. Diğerleri için de geçerli tabii bu.
0
amortisman
(27.12.17)
Kuma gelmesi :)
Üçlü ilişki, açık ilişki.
0
kayranin kedisi
(27.12.17)
(bkz: poliamori)
0
common of demons
(27.12.17)
ben bunu bizzat yasamis birisi olarak, ozelden sorularini alabilirim.
0
purple rain
(27.12.17)
0
tepedeki psychedelic adam
(27.12.17)
polygamy
0
eksimtrak
(27.12.17)
Menage a trois ^^
0
lamira
(27.12.17)
lupelius
(27.12.17)
kimin eli kimin cebinde
0
uyusam iyi olur
(27.12.17)
Kavatlık.
0
i was made for you
(27.12.17)
poligami bu durumu kapsıyor ama tam tanımı değil anladığım kadarıyla. zaten tam tanımı olduğunu sanmıyorum.

ben böyle bir şey yaşamak isterdim. saygılar. :P
0
tuzumkuru
(27.12.17)
thruple?
0
narudocko
(28.12.17)
0
gman
(28.12.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.